Tahir Elçi cinayeti davasının Diyarbakır'da görülen 2. duruşmasını takip eden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Tahir Elçi, bir barış elçisi, yıkılmaz bir insan hakları savunucusuydu” dedi. “Devletin bazı yükümlülükleri var, biz ona şahitlik etmek isteriz” diyen Özel, “Adaletin tecellisi için görevini yaparsa, devlet kendi üzerindeki şüpheden kurtulmuş olur” ifadesinde bulundu.
Diyarbakır’da 28 Kasım 2015’te Sur ilçesinde bulunan Dört Ayaklı Minare önünde yapılan açıklamanın ardından öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi cinayetine ilişkin açılan davanın 2’nci duruşması bugün görülüyor. Duruşmayı takip eden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, verilen aranın ardından CHP’li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Alpay Antmen ve CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel ile birlikte Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı.
'YIKILMAZ BİR İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSUYDU’
Diyarbakır Barosu’nun neredeyse cumhuriyet ile yaşıt olduğunu söyleyen Özel “Diyarbakır Barosu, adalet arayışının, savunma mesleğinin en önemli kalelerinden bir tanesi. Diyarbakır Barosu, tarihi boyunca çok sayıda insan hakları ihlaline, insanlık onurunu zedeleyen, başta işkence olmak üzere tüm davranışlara karşı her zaman mağdurun, mazlumun yanında durmuş, her zaman hak arayışı noktasında dirençli olmuş ve hemen hemen tüm baro başkanları çeşitli bedeler ödemiş, baskılar görmüş bir barodur. Savunma mesleğinin Diyarbakır’daki evidir. Bu bedellerden en ağırını da 2012 yılında Baro Başkanı seçilen ve görevi başında katledilen Tahir Elçi ödemiştir. Tahir Elçi kendisini yakinen tanıyan herkesin bir barış elçisi olduğuna şahitlik edecek, yıkılmaz bir insan hakları savunucusuydu” dedi.
‘ADALET ARAYIŞININ ÖNÜNE SET ÇEKMEYE ÇALIŞTILAR’
Tahir Elçi davasının soruşturma sürecinde 5 savcının değiştiğini hatırlatan Özel şöyle devam etti: “Tahir Elçi katledildikten sonra onun öldürülüşüyle ilgili delillerin toplanması aşamasından olay yerinin korunması aşamasından başlayarak adalet arayışının önüne görünmez eller set çekmeye çalıştılar. Bugün ikinci dava görülüyor, tam 6 yıl sonra. 4.5 yıl sonra soruşturma sırasında 3 başsavcının, 5 tane savcının değiştiğini hatırlayalım. Gelinen bu noktada ilk davada da doğrudan tanıkların savunmasına geçilerek taraf teşekkülünün dahi ortaya çıkmasına izin verilmeyen bir tutum vardı ve çok tartışmalıydı. Bugün ikinci kez buradayız ve mahkeme oy birliği ile o günkü tavrından, o kararından rücu ettiğini açıkladı. Bu önemli bir gelişme”.
‘DEVLETİN BAZI YÜKÜMLÜLÜKLERİ VAR’
“Devletin bazı yükümlülükleri var, biz ona şahitlik etmek isteriz” diyen Özel şunları söyledi: “Devletin buradaki en önemli yükümlülüğü, buradaki tüm sorumluları, tüm açıklığıyla ortaya çıkması için, adaletin tecelli etmesi için üstüne düşen görevi yaparsa, devlet kendi üzerindeki şüpheden kurtulmuş olur. Burada gerçeğin üstünü örtmeye çalışan her adım adaleti, vicdanları yaralayacağı gibi kendisine güvenilmesini isteyen devlet organizasyonunun inandırıcılığını da sarsacaktır. Bu davayı takip etmeye devam edeceğiz. Türkiye’de artık bir şeyler değişsin isteyen herkes, bütün itiraz edenleri yada bu itirazları görüp de vicdanlarında ‘bu kadar da olmaz’ diyen herkesi bu davayı ve tüm toplumsal davaları takip etmeye, buraya yüreklerini koymaya, buraya desteklerini koymaya devam etmeli”.