GÜNDEM

Tunus'ta halkın yüzde 91,2’si sandığa gitmedi, muhalefetten 'büyük eylem' çağrısı geldi

Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in parlamentoyu feshetmesi sonrası düzenlenen ilk genel seçimde halkın yalnızca yüzde 8.8'i sandığa gitti. Oylamayı boykot eden muhalefet, Said'i 'gayrımeşru' olarak niteleyerek kitlesel eylem çağrısı yaptı.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Kays Said'in parlamentoyu feshedip 'tek adam' yönetimini pekiştiren bir anayasayı geçirmesinden sonra düzenlenen genel seçimlerde, katılım oranı rekor seviyede düşük kaldı. Ülkede yaklaşık 9 milyon kayıtlı seçmenin yalnızca yüzde 8.8'inin sandığa gittiği belirtilirken, oylamayı boykot eden muhalefetten erken cumhurbaşkanlığı seçimleri talebiyle eylem çağrısı geldi.

'GAYRIMEŞRU BİR CUMHURBAŞKANI'

Muhalefetin çatı oluşumu olan Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin lideri Necip Şabi, seçimlerin ardından düzenlediği baskın toplantısında halkın Said'e güvenoyunu çektiğini söyleyerek cumhurbaşkanına istifa çağrısı yaptı. Oylamayı 'fiyasko' olarak niteleyen Şabi, erken cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenlenmesi için kitlesel protestolar ve oturma eylemleri yapılması için çağrıda bulundu.

Şabi, "Bugün yaşanan şey bir deprem. Şu andan itibaren Said'i gayrımeşru bir cumhurbaşkanı olarak görüyoruz ve bu fiyaskodan sonra istifasını talep ediyoruz" dedi.

YENİ ANAYASADA PARLAMENTONUN YETKİLERİ AZALTILDI

Tunus'taki seçimler, Said'i 2011'de, 'Arap Baharı' olarak nitelenen isyan sürecinin ateşini yakan ve Zeynel Abidin bin Ali'nin 24 yıllık yönetimine son veren Tunus devriminin demokratik kazanımlarını tersine çevirmekle suçluyor. Bir hukukçu olan Said, Temmuz 2021'de, Tunus'ta siyasi çözümsüzlüğün devam ettiği bir dönemde, başbakanı görevden almıştı.

Parlamentoyu da askıya alan Said, sonrasında meclisin yetkilerini daraltan ve tek adam eleştirilerine yol açan bir anayasayı kabul ettirmişti. Anayasa referandumu da muhalefet tarafından boykot edilmişti. Söz konusu anayasada, cumhurbaşkanına tam yürütme yetkisi ve ordunun başkomutanlığı sıfatı veriliyordu. Said, ülkedeki siyasi felç ve ekonomik çöküş döngüsünü kırmak için bu yetkilere ihtiyaç duyduğunu savunmuştu. (DIŞ HABERLER)