Yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin İl Örgütü 4'üncü Olağan Kongresi’ne katıldı.
MA'nın haberine göre; kongrede konuşan Türk, Kürtlere birlik çağrısı yaparken, muhalefeti ise eleştirdi.
“Kürtlerin birlik günüdür” diyen Türk, “Gün Kürtlerin özgürlük günüdür. Bütün çalışmalarımız, Kürtlerin özgürlüğüne kavuşması üzerinedir” dedi.
"Nasıl güveneceğiz?"
“Muhalefetin Kürt sorununun çözümüne yönelik politikasızlığını” eleştiren Türk, şöyle devam etti:
“Gelecekle ilgili Kürtlerin beklentisine yanıt verecek bir siyaset var mı? Bir muhalefet var mı? Bunun üzerinde de durmamız gerekiyor. Sayın Öcalan’ın tecridine karşı bir yürüyüş, demokratik bir eylem demokratik bir tepki ortaya konuldu. Ve gerçekten orada lince giden görüntüler ortaya çıktı.
“Milletvekillerimiz, il yöneticilerimiz ve bütün katılanlar, adeta linç edildiler. Hepiniz biliyorsunuz ki Saliha arkadaşımız tekmelendi, ağır küfürlere maruz kaldı ama ikinci beklenti içinde olduğumuz ana muhalefet partisi sözcüsü, ‘polislerimize tokat attı’ diye açıklama yaptı. Peki nasıl güveneceğiz?
"Somut adımlar atılmalı"
“Bu güvensizliği nasıl ortadan kaldıracağız, bunlarla nasıl yol yürüyeceğiz? Elbette mevcut sisteme iktidara karşı bütün gücümüzle direneceğiz. Ama gerçekten Kürtler artık siyasette somut adımların atılmasını, beklentilerinin karşılanmasını istiyor.
“Dostlarımız var, 3’üncü Yol dediğimiz ve gerçekten demokrasiye, Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen çok değerli dostlarımız var. Bunlarla halkımızla birlikte mücadelemizi büyütmek zorundayız. Birçok siyaset yapan Kürt partileri var. Bunlara da seslenmek istiyorum. Sizlerle beraber birlik ve mücadele için yol yürümeye hazırız.
"Direnişimizi kıramazlar"
“Ama bugün Türkiye’de yürütülen bir politika var. Kürtleri yalnızlaştırma politikası yürütülüyor. Bunun farkında olun ve Kürt dostlarıyla birlikte olun sizlerde bu büyük ittifakın içinde yer alın. Aslında söylenecek çok şey var.
"Ne yaparlarsa yapsınlar, tutuklamalar, zindanlar, işkenceler, artık bu halkın taleplerini ve bu halkın direnişini asla gündemden çıkarmazlar, direnişlerini kıramazlar. Gerçekten gelecekle ilgili ciddi bir çabanın ve çalışmanın içinde olmamız lazım.
"Bugün 25-30 milyon Kürt’ten bahsediyoruz. Eğer biz 25-30 milyon Kürt önemli değil, alacağı oy önemli 10 milyon oyu aldığımız zaman her şey değişecek, Kürtlerle masaya oturmak zorunda kalacak. bu bilinçle çalışmalarımızı yürütüyoruz.”