Batı’da büyümüş biri olarak aşiret olgusuna bakış açım pek de olumlu değil. Eminim benim gibi düşünen çok sayıda insan var. Ancak ülkenin böyle de bir gerçeği var. Geçen birkaç hafta önce Van’da ‘Kadim Aşiretler Federasyonu Toplantısı yapıldı. Birçok yerde haberleştirilen bu toplantıda aşiretler adına kararlar alındı. Daha sonraki günlerde o kararların yansımalarını yine medyada gördük; düğünlerde 50 bin TL’nin üzerinde takı takmama kararı bunlardan biriydi. O toplantıda aşiret önderlerinin –şimdi kendilerine ‘kanaat önderi’ demeyi tercih ediyorlar, bölgedeki bir başka gerçek olan terör konusunda kilit rol oynayabileceği de konuşuldu.
Sılehi a Sılehi aşireti kanaat önderi Mehmet Alayı Atlı Bülten TV'ye konuştu. Böyle bir gerçek varken bu gerçeğe eğilmemek olmayacaktı. Biz de Türkiye’nin en genç aşiret liderine ulaştık. Yeni tanımıyla Sılehi aşireti kanaat önderi Mehmet Alayı Atlı ile aşiret gerçeğine dair konuşmaya çalıştık.
İKİ BÜYÜK KONFEDERASYON VAR: ‘ERTOŞİ’ VE ‘PİNYANİŞİ’
Devamının geleceğini umduğumuz röportajın detayları şöyle… Aşiret, Batı için içerisinde olumsuz değer yargıları barındıran bir kavram. Bu bakımdan aşiret deyince ne anlamak lazım? Aşiret bu bölgenin bir gerçeği. Olumsuz yönleri olduğu kadar olumlu yönleri de vardır. Tamamen kan bağından oluşan bir yapıdır. Biz bunu ne kadar aşmaya çalışsak da, yüzyıllardan gelen bir gelenektir ve bir noktada önümüze çıkıyor. Aşiretlerin yapısı konfederasyonlar şeklindedir. İki konfederasyon vardır ve onlar kendi aralarında kollara ayrılır. Dolayısıyla aslında hepimiz birbirimizle akrabayız. Bu konfederasyonların adı nedir? Hakkari bölgesinde iki büyük konfederasyonumuz vardır: ‘Ertoşi’ ve ‘Pinyanişi’ aşireti. Bunlar kendi aralarında kollara ayrılırlar. Birbirlerine çok yakın akrabadırlar. Ama bölgenin gerçeklerinden dolayı zaman zaman ayrışmalar olmaktadır. Her ne kadar eğitim ve okumuşluk seviyemiz artsa da, bunu tekrar gündeme getirmek zorunda kalıyoruz. Saydığınız aşiretlerin Hakkari bölgesinde olduğunu söylediniz. Dolayısıyla şöyle mi anlamak lazım; her bölgenin kendine ait bir konfederasyonu mu var? Kendi bölgemizde, Başkale de dahil olmak üzere bizim aşiretlerimiz vardır. Ama mesela Van’da da ‘Broki’ aşireti vardır ve bizim aşiretlerle alakası yoktur. Bunun gibi de bir sürü örnek vardır. Sizin aşiretiniz hangisi? Bizim aşiretimiz ‘Sılehi’ aşireti; Gevaş’ta, Bitlis’te, Yüksekova’da ve Van merkezde varız. Yani bugün nüfusa vurduğunuzda belki 100, 120 bine yakın bir nüfusu var. Pinyanişi koluna bağlıyız. Pinyanişi kendi arasında 8’e ayrılır. Ertoşi 12 kola ayrılır. Her kolun kendine ait aşiret büyüğü vardır. Ama her iki konfederasyonun başında iki büyük ağa vardır.
“AŞİRET LİDERLİĞİNİ ‘KANAAT ÖNDERİ’ ŞEKLİNDE GÜNCELLEDİK”
Siz de kendi aşiretinizin liderisiniz. Evet. Benim rahmetli dedem de liderdi. Dedemden sonra babam bu işi yürüttü. Babam bir rahatsızlık geçirdi. Şimdi de biz yürütmeye çalışıyoruz. Biz aşiret liderliğinin yaş itibariyle güncellenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aşiret liderliği, aşiret reisliği ve ağalık insanlara irrite geliyor. Eskiden ağalar daha zalim olabiliyordu ama günümüze geldiğimizde kendi aşiretime mensup ailelerde doktorlar, mühendisler, avukatlar var. Bize saygı duyuyorlar ama toplum değişti; aydınlandı. Siz bu aydınlanma içerisinde bir yol gösteren olacaksınız ama biz bu işi ‘kanaat önderliği’ diyerek daha tatlı hale getirmeye çalışıyoruz. Çünkü toplumda aşiret reisi, ağalık ve reislik şimdiki gençler arasında irrite geliyor.
“AĞANIN ARKASINDAKİ GERÇEK AĞA BAYANLARDIR”
Kadın aşiret lideri ya da kanaat önderi var mı? Bizim bölgemizde yok. Aşiret liderlerinin eşleri her zaman saygı görür ama kadın aşiret lideri hiç duymadım. Bayanlarımızı küçümseme adına değil, onlar başımızın tacıdır ama haftalarca seyahatte olabiliyorsunuz. Örneğin benim bir gün Gevaş’ta barışım oluyor, bir gün sonra Başkale’ye, bir gün sonra Hakkari’ye gidebiliyorum. Bayanlar daha anaç, daha evi çekip çeviren kişiliğe sahip. Aslında ağanın arkasındaki gerçek ağa da bayanlardır. Bugün ben bu işi çok rahat ve iyi yürütebiliyorsam bunun altında yatan neden eşimin bana olan desteğidir. Eşim beni küçümserse, bana destek vermezse, ciddi anlamda ağalığıma da zeval gelir, kimse de beni ciddiye almaz. Yani aslında; güçlü ağaların, güçlü liderlerin, güçlü kanaat önderlerinin arkasında çok iyi bayanlar vardır. Peki ne yapar aşiret lideri? Mesela barıştırma dediniz, neyin barışmasıdır bu? İnsanlar arasında husumetler oluyor ama biz buna tarafsız olarak giriyoruz. Bizim bölgemizde aşiret liderleri her kesim için liderdir. Toplumda bir olay olduğu zaman bölgenin aşiret liderleri, kanaat önderleri bu işe, işin daha büyük bir boyuta gelip kan davasına dönüşmemesi için müdahale ederler.
“İNSANLARIMIZ ARASINDA KÖPRÜ VAZİFESİ GÖRÜYORUZ”
Yani kan davaları halen daha devam ediyor? Biz Güneydoğu gibi değiliz. Bizde olaylar biraz daha ılımlı geçer. Kan davalarımız ölümle bile sonuçlansa, büyükler devreye girince barışma oluyor. Aşiret liderleri sadece barış yapmaz. Malumunuz insanların bir sürü sıkıntısı var; okuyan gençler arttı, istihdam sıkıntısı var. Biz de toplumun önündeki insanlar olarak insanımız arasında bir köprü oluşturmaya çalışıyoruz.
“BİZDEKİ AŞİRET LİDERLERİ ÇOK ZENGİN OLMAZ”
O zaman ekonomik bakımdan da güçlü olması gerekiyor bir aşiret liderinin. Ya da zaten ekonomik bakımdan güçlü olduğu için mi aşiret lideri oluyor? Bizdeki liderlik parasal bir şey ya da toprak ağalığı gibi olmadığı için çok da büyük paraya ihtiyacı yok. Zaten toplumda büyük bir saygınlığı vardır. Bizdeki aşiret liderleri çok zengin olmaz. Çünkü eli açık olurlar, herkese yardım ederler, ellerinden geldiği kadar insanların sıkıntılarını çözerler. Soyağacınız falan mı var, farklı bölgelerde nasıl buluyorsunuz birbirinizi? Tabi ki. Mesela Sılehi aşiretinin Hakkari’deki çıkış noktası Durankaya beldesidir. Zamanında yaşanan olaylar ya da ekonomik olaylardan dolayı dağılmışlardır. Mesela ben bundan 4 ay önce 150 yıl önce Hakkari’den Gevaş’a göç etmiş bir Sılehi ailesini yaklaşık 2 bin kişiyle ziyaret ettim. Orada bir aşiret bütünlüğü sağladım. Biz kimin nerede olduğunu çok iyi çözümleriz. Çünkü bu bize ailemiz tarafından anlatılan bir silsiledir. Hayatınız yoğun anladığım kadarıyla. Bir hafta içerisinde ne kadar yol yaparsınız? Haftanın bir günü mutlaka Hakkari’ye, Yüksekova’ya, Başkale’ye giderim. Bu hafta içi iki kez Gevaş’a gittim mesela. Taziyelerimiz çok, sayımız çok fazla arttı. Bazı akrabalarımızın taziyelerine yetişemediğimiz oluyor. Dijital Tabelanın Her Aşaması En iyi site deneyimi sağlamak için çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam etmeniz gizlilik politikamızı kabul ettiğiniz anlamına gelmektedir. Detaylar Tamam Gitmediğiniz zaman ne oluyor? Serzenişler oluyor, bize niye gelmedi diye. Ama aradan 20 gün bile geçse sonradan evlerine mutlaka ziyarette bulunuyoruz.
“NÜFUS ARTIŞI UYGULAMALARI DEĞİŞTİRDİ”
O zaman şöyle mi anlıyoruz; görevlerinizin ilki barıştırmak, ikincisi taziye ziyaretleri, üçüncüsü düğünler. Aşiret liderinin görevi taziye ve düğünler değil. Bunlar bizim toplumumuzun gerçeği. Aşiret lideri olmayan biri de belki haftada 15 düğüne gider. Aşiret lideri kendi toplumumun sıkıntıları, sorunları her neyse onları çözer. Ama artık çözüm bulmak o kadar kolay değil, eskiden daha kolaydı bunlar. Artık toplum da değişti, dijital bir topluma gidiyoruz. İnsanlar her şeyi görebiliyor. Bir süre önce Van’da Kadim Aşiretler Federasyonu toplantısı yapıldı. O toplantıdan sonra medyaya bazı haberler düştü: şu aşiret karar aldı, düğünlerde 50 bin TL’den fazla takı takılmayacak falan gibi. Dolayısıyla aşiretlerin kendi aralarında da bir irtibat var galiba ortak hareket ettiği doğru mu? Aşiret liderlerinin nüfusu eskisine göre daha fazla. Mesela ben Hakkari’de yaşayan bir Sılehi aşireti mensubuyum ama Gevaş’ta da Sılehi yaşıyor. Benim Hakkari’de aldığım kararı Gevaş’takinin uygulaması mümkün değil.
“AŞİRET LİDERİ İNSANLARA ZULMEDEN KİŞİLER DEĞİLDİR”
Peki Hakkari’de aldığınız kararı herkes uygulayacak diye bir kaide var mı?
Hayır, kesinlikle yok. Size demin bir şey söyledim; biz aşiret reisliği adını biraz daha tatlı göstermek için ‘kanaat önderliği’ne taşıdık dedim. Çünkü aşiret liderliğini insanlara zulüm eden, ben ne dersem olur diye algılıyorlar ama öyle bir şey yok. Kimse birbirini kandırmasın. Her aşiret liderinin her dediği yapılsaydı toplum bu halde olmazdı. Bugün insanlar artık kendini yönlendirebiliyor. Siz çok tıkanılan yerde devreye giriyorsunuz. Benim kendi aşiretimde bir sürü doktor, avukat var. Ben buna ne öğretebilirim ki, yeri geldiğinde benden daha bilgi. Evet, tecrübe çok önemlidir. Benim yapacağım şey sorunu tecrübemle gidermektir. Ama insanlar artık çok eğitimli. Dediğim dedik, astığım astık şeklinde bunu götürmeye çalışırsanız yapamazsınız. Bir kere insanların gönlünde yer edineceksiniz. Eğer bunu yapamazsınız kesinlikle hiçbir toplumu yönlendiremezsiniz. Babanızın ve dedenizin ismini iki kere kullanırsınız, üçüncüsünde insanlar sizin CV’nizi görmek ister. İnsanları nasıl bir araya getirdiğinizle ilgilenirler. Siz kardeşleriniz birbiriyle tartışsa bir araya getirmek için zorlanırsınız ama biz iki büyük aileyi bir araya getirebiliyoruz. Bunun temelinde dedenizin, babanızın, ailenizin kökeni yatıyor ama bu insanların gönlünde edindiğiniz yerle alakalıdır. Peki büyük dağın derdi büyük olur derler. Düşmanınız da çok olur diye düşünüyorum. Koruma ile mi dolaşırsınız mesela? Bizim doğrudur, sevenimiz kadar sevmeyenlerimiz de var. Dedikoduya açık bir toplumuz. Hiç ağzımızdan çıkmayan bir cümleyi bir başka yere taşıyabilirler. O nedenle bazı noktalarda kendi güvenliğimizi sağlamak zorundasınız.
“MODERNİZE EDİLİRSEK Z KUŞAĞINDA DA KARŞILIĞIMIZ VAR”
Dediniz ya toplum dijitalleşti diye Z kuşağında aşiretlerin, aşiret liderlerinin ya da kanaat önderliğinin karşılığı var mı?
Modernize edilirse yer bulabiliyor. Ben biraz daha yaşımın avantajlarını kullanıyorum. Ama burada önemli olan insanların gönlüne girebilmek. Z kuşağı gönlüne girilmeyi ister. Biz sevilmeyi, okşanmayı isteyen bir milletiz. İnsanların işini çözemeyebilirsiniz. Ama insanlar eline En iyi site deneyimi sağlamak için çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam etmeniz gizlilik politikamızı kabul ettiğiniz anlamına gelmektedir. Detaylar Tamam telefona aldığında size ulaşabiliyorsa, karşısındaki ses size aitse, ‘Ben her sıkıştığımda imdadıma yetişen biri var.’ diye düşünüyor.
“1960’LARDAKİ GİBİ AŞİRET LİDERLERİNİN HER DEDİĞİ YAPILMIYOR”
O toplantıda bölgede bir terör gerçeği olduğu ve aşiret liderlerinin terörü bitirmekte önemli kilit görevler üstlenebileceği de konuşuldu. Bununla ilgili neler söylersiniz?
Bizim bölgemizin bir gerçeği de terör. Aşiret liderlerinin buradaki rolü çok fazla ama aşiret liderliği 1960’lardaki gibi, aşiret liderinin her dediği yapılıyor noktasında değil. O dönem öyleymiş yani. Eski dönemler öyleymiş. Daha despot, ağa ne derse o olur dönemiydi ama şu anda öyle bir durum yok. Kanaat önderlerinin insanlara devleti anlatırken doğru cümlelerle anlatması lazım. Devlet babadır, şefkattir. İnsanlara nasıl anlatırsanız bunu böyle alırlar. Eğer insanların gözünde devleti öcü gösterirseniz insanlar korkar. Bizde koruculuk sistemi başladığında, insanlardan devletten tarafa tavır takınıp silah almalarını ve devletten yana durmalarını istedik. Çünkü bizim başka bir devletimiz yok. Ben Hakkariliyim ama bir Trabzonlu, Ankaralı kadar bu devletin sahibiyim. Kimse kusura bakmasın; ben bir Hakkarili olarak devletimi çok seviyorum ve kendi üzerime de seveni görmüyorum.
“ARTIK DOĞU ESKİ DOĞU DEĞİL”
Doğu’da olmayan ve aşiret kültürüne olumsuz değer yargılarıyla yaklaşan insanlara çağrınız nedir?
Aslında bu algının nedeni medyada çıkan haberler. Mesela töre cinayeti dediler, Bugün ülkenin her yerinde bir sürü mazlum kadın çok hunharca öldürülüyor. Bu Ankara’da da, Antalya’da da, İstanbul’da da oluyor. Bu, sadece bizim bölgemize has bir şekilde töre cinayeti gibi gösterildi. Bunun bölgeyle bir alâkası yok. Evet yetiştirilme tarzımız farklıdır ama artık Doğu eski Doğu değildir. Gerçekten gelip bu bölgeleri gözlemlesinler. Bugün bizim çok sayıda okuyan gencimiz var ve ülkeye bir şeyler katmaya çalışıyorlar.
“AŞİRETLER ÖCÜ DEĞİLDİR”
Aşiretleri öcü olarak görmesinler. Bizler aşiretler olarak burada bazı dengeleri de sağlıyoruz. Bu, bölgenin gerçeğidir ve değiştiremezsiniz. Bu gerçeği değiştirmek çok uzun sürer.
“DEVLET BİZİMLE İLETİŞİM KURUYOR, GERÇEĞİN FARKINDA”
Devlet sizinle; aşiret temsilcileri ile doğrudan iletişim kuruyor mu?
Tabi ki, devletin temsilcileriyle her zaman iletişimimiz var. Sağ olsun devlet bu konuda hakikaten üzerine düşen her şeyi yapıyor.