Alman Federal Meclisi Türkiye’ye silah ambargosu uygulanması teklifini bugün ilk kez genel kurulda gündemine alıyor. Konuyla ilgili muhalefetteki Yeşiller ve Sol Parti tarafından hazırlanan iki ayrı önerge, meclis gündemine sunulacak.

Yeşiller 2009 yılında verilen denizaltı satış izninin iptal edilmesini, Sol Parti ise Türkiye'ye silah satışlarının tümüyle sona erdirilmesini talep ediyor. Her iki önerge genel kurulda ele alındıktan sonra meclisin ilgili komisyonlarına havale edilecek. Önergelerin Ekonomi ve Enerji Komisyonu mu yoksa Dışişleri Komisyonu mu tarafından ele alınacağı ise henüz kesinleşmiş değil.

İki parti, “silah denetimlerinde (hukuki) boşlukların kapatılması” amacıyla da üçüncü bir önerge hazırladı. Yeşiller ve Sol Parti'nin ortak önergesi mecliste oylamaya sunulacak, ancak önergenin kabul edilmesi beklenmiyor.

Yeşiller denizaltı ihracatının sona erdirilmesinden yana

Yeşiller Partisi önergesinde hükümet tarafından izni önceden verilmiş olan Türkiye'ye denizaltı ihracatının iptal edilmesini ve Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye silah ambargosu uygulamasını istiyor. Parti buna gerekçe olarak Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Doğu Akdeniz'de aylardır yaşanan sondaj krizini gösteriyor. Ankara ile Atina arasındaki deniz yetki anlaşmazlığına dikkat çeken önergede, “Türkiye tarafından NATO ortağı ve AB üyesi Yunanistan'a askeri tehditte bulunulmuş ve savaş gemileri Avrupa'nın sınırlarına konuşlandırılmıştır” ifadeleri yer alıyor

Önergede ayrıca, “Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO ortağı ve AB üyesi Yunanistan'ı askeri olarak tehdit ederken, kendi ülkesinde temel insan hakları, hukuk devleti ve demokrasi standartlarını hiçe sayarken, Suriye ve Libya'da uluslararası hukuka aykırı siyasetini sürdürürken, Almanya'nın Türkiye'ye denizaltı teslimatlarına bağlı kalmaya devam etmesi güvenlik ve insan hakları politikaları bakımından sorumsuzca olacaktır” denildi.

Yeşiller, Federal Hükümet'e donanma dahil olmak üzere Türkiye'ye tüm savaş silahı teslimatlarını durdurma çağrısı yapıyor. Ayrıca ThyssenKrupp Marine Systems tarafından üretilen 214 sınıfı 6 adet denizaltının 2009 yılında verilen izinlerinin iptal edilmesi isteniyor. Hükümetten ayrıca Avrupa Birliği düzleminde Türkiye'ye silah ambargosu uygulanması için çaba göstermesi talep ediliyor.

Türkiye'nin Milli Denizaltı Projesi (MİLDEN) kapsamında yerli donanımla inşa etmek üzere Almanya'dan aldığı altı adet 214 sınıfı denizaltıdan ilki olan TCG Piri Reis'in bu yıl denize indirilmesi öngörülüyor. Alman hükümeti denizaltıların inşasında kullanılacak parçaların ihracatına 2009 yılında onay vermiş ve ihracata 2,49 milyar euroluk Hermes garantisiyle kefil olmuştu.

Sol Parti genel silah ambargosu istiyor

Sol Parti Almanya'nın Türkiye'ye silah ambargosu uygulanmasından yana. Hükümetten, parçalar, teknik bileşenler ve teknoloji dahil olmak üzere tüm savaş gemilerinin ihracatını durdurması talep ediliyor. İhracat yasağının Türkiye'de silah endüstrisinde kullanılabilecek tüm ürün ve teknolojiler için geçerli olması isteniyor. Önergede Federal Hükümet'ten Avrupa Birliği nezdinde Türkiye'ye silah ambargosu girişimlerine engel olmaması, tersine aktif olarak buna taraftar olması talep ediliyor. Bu talep Türkiye'nin AB ülkeleri Yunanistan ve Kıbrıs karşısında gösterdiği "saldırgan" yaklaşımla gerekçelendiriliyor. Önergede, Türkiye'nin "Kuzey Afrika'dan Orta Asya'ya uzanan bir, yeni Osmanlıcı büyük güç olma iddiası" taşıdığı, Ankara'nın Suriye, Libya, Dağlık Karabağ gibi savaş bölgelerine radikal İslamcı cihatçılar transfer ederek savaşın taraflarına askeri destek verdiği belirtiliyor.

Yeşiller ve Sol Parti'nin ortak önergesi

Her iki partinin meclis grupları tarafından hazırlanan ortak önergede ise silah ihracatlarına getirilen kısıtlamalarda hukuki boşlukların bulunmasına dikkat çekiliyor ve bu boşlukların doldurulması isteniyor. Hükümetten AB ya da NATO üyesi olmayan ülkelere verilen teknik desteklerde izin çekincelerinin son kullanım için de geçerli olduğu yönünde bir yasa çıkarması talep ediliyor. Alman silah şirketlerinin yabancı silah şirketlerine yaptığı yatırımların da daha sıkı denetlenmesi talep ediliyor.

Önergede mevcut hukuki boşluklar nedeniyle Alman şirketlerinin yurtdışında bağlı şirketler aracılığıyla silah denetimlerini devre dışı bırakabildiği belirtildi.

Önergede, “Kaynak, sermaye ve bilginin toplu bir biçimde akışı, Alman şirketlerine yurtdışında bağlı şirketler aracılığıyla silah geliştirme, üretme ve Alman silah ihracatı ya da denetimi yönetmeliklerinden bağımsız bir şekilde bu savaş silahlarını ve diğer teçhizatı savaş ve kriz bölgelerine gönderme imkânı sağlıyor ya da bunu kolaylaştırıyor” ifadesine yer veriliyor. (Kaynak: DW)

Cihatçıların Şam’a Girişi ve Esad’ın Kaçışı: Rojava’da Olağanüstü Hal İlanı Cihatçıların Şam’a Girişi ve Esad’ın Kaçışı: Rojava’da Olağanüstü Hal İlanı
  • PAYLAŞ