Çirkin Kral'a ait öykü gün yüzüne çıkarıldı Çirkin Kral'a ait öykü gün yüzüne çıkarıldı

Sinema tarihimizin en çok konuşulan isimlerinden biri Yılmaz Güney. Sanat yaşamı boyunca nice güzel öyküler yazdı, yönetmenlik, yönetmen yardımcılığı ve elbette aktörlük yaptı. Onu çok ama çok sevenler olduğu gibi karşı cephede durup eleştirenler de oldu.

Öğrendiğimiz üzere yakın zamanda onun bu zorlu yaşam hikâyesinin bir kesitini müzikli biyografik bir temsille sahnelerde göreceğiz: “Dayım Yılmaz Güney”. Projenin altında imzası olan isimlerden tiyatrocu Şule Demirezen ve müzisyen Murat Kaya ile onların dünyasındaki Yılmaz Güney’i ve temsilin gelişim sürecini konuştuk.Öncelikle Şule Hanım’a sormak istiyorum: Yılmaz Güney’in yeğeni olduğunuzu bilmiyordum. Öyle zannediyorum ki aile içinde de hatırı sayılır derecede konuşulan bir isimdir. Peki sizi bu hikâyeye iten temel dinamikler neydi acaba?

Şule Demirezen: O benim kahramanımdı. Bir gün çok uzaklara gitti ve onu tanıyan tanımayan insanlar yalan yanlış bir sürü hikâyeler anlattı. Kırk yılın sonunda bu gerçek hikâyeyi ailemin arkadaşlarımın ısrarı üzerine onu unutmayan unutturmayan halkıma anlatmaya karar verdim.

Yılmaz Güney’in video söyleşilerinden gördüğümüz kadarıyla kendisi bütün yaşamının bir gelişim süreci olduğunu, kendisinin de yetişip büyüdüğü toplumun eksisi ve artısıyla bir parçası olduğunu, bu minvalde elbette bazı hatalar yaptığını ama zamanla bunlardan dersler çıkardığını, değiştiğini söylüyor. Son zamanlarda Yılmaz Güney’in ilk dönemleri çok konuşuldu. Peki siz bir aktris olarak bu konu ve Kadına Şiddet - Yılmaz Güney başlıklarında neler düşünüyorsunuz?

Bilinmeyenleriyle Cirkin Kral-1

Şule Demirezen: Herkes Yılmaz Güney’i sevmek ve takdir etmek zorunda değil. Sonuçta sizin de az önce dediğiniz gibi dayım kendi öz eleştirisini verirken “Benim de hatalarım olmuştur, bunlardan arınmaya çalışıyorum” diyor. Merak edenler için söylemek isterim ki; Buyurun izlemeye gelin Dayım Yılmaz Güney ‘Müzikli Biyografi’ sahne etkinliğinde bu süreçleri anlatıyorum.

Murat Bey siz de bildiğim kadarıyla uzun yıllardır müzik sektörünün içindesiniz. Yılmaz Güney, bir sinema ikonu olarak sizin müzik kariyerinizi nasıl etkiledi?

Murat Kaya: Türkiye’de yıllara dayalı olarak bütün sanat türlerinde ve disiplinlerinde yaptığı üretimleriyle yaşamı ve yaşamayı olabildiğince saygın dirençli anlamlı ve yaşanabilir hale getiren bilimin sanatın gücüyle umut olmuş, açı olmuş oldukça güçlü, dirençli sanatçılarımız var. Ülkemizde protest folk müzik yapan besteci müzisyen bir kişilik olarak olabildiğince kendi müzik üretim süreçlerimde geçmişle bugünün duygusal düşünsel toplumsal anlamlarını gözlemleyerek sentezle müzik yapmaya önem veriyorum. Sanatçı Yılmaz Güney  benim için sinemadaki sanat üretimleriyle etkisi yüksek bir isim. Söz konusu ‘Dayım Yılmaz Güney – Müzikli Biyografi’ performansa dayalı sahne gösterim projemi Şule hanımla paylaşmaya karar verdiğimde Güney’in ismiyle özdeşleşen ‘Çirkin Kral’ olmak sürecine etkisi olan çocukluğu,  gençliği, yetişkinliği zamanlarında onu ruhen kalben ve düşünce olarak besleyen etkileyen heyecanlandıran tüm yaşadığı zorluklara rağmen hiç vazgeçmeyen son derece verimli devrimci bir sinema sanatçısı olmasına katkı sağladığına inandığım türküler şarkılar şiirler projeyi ortaya çıkarmak noktasında merak ve ilgi odağım oldu.

Zaman zaman güldüren, zaman zaman ağlatan, zaman zaman özlemler içinde anlatılması zor özlemler içinde bırakan ama her anı direnç dolu gerçek bir yaşamına sayısız şahit olan yeğeninin dayısını olabildiğince sanatsal bir estetikle sahnede anlatıyor olmasını hayal ettim. Düzenlemelerini ve sahne performansını yaptığım müzik eserlerinden oluşan şarkılar türkülerden bir repertuvarı da  bu gerçek öyküye özenle uyarlayınca öykülemeli müzik, müzikli öyküleme içeriği tamamlanmış oldu. Sanırım müzikli biyografik gösterimimiz, sanatçı Yılmaz Güney için bugüne dek bu anlamda yapılanlar arasında içeriksel açıdan bir ilk olacak. Meraklıları, ilgi duyanları özellikle yeni nesil gençler projemiz müzikli biyografik anlatımla sanatçı Yılmaz Güney’i daha da etkili tanımak, anlamak olanağı yakalamış olacaklar.