Resmi gelir dağılımı istatistikleri, zenginlerin varlıklarına varlık katarken yoksul yurttaşların giderek daha da yoksullaştırıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Yoksul ve zengin arasındaki uçurum, yıllardır sahip olduğu kritik niteliğini korumaya devam etti. Geçtiğimiz yıl da ülkede üretilen gelir pastasından en büyük dilimi, en zenginler aldı. Asgari seviyelerdeki sefalet ücretlerine mecbur bırakılan yurttaşların, ülkenin yüzde 20’lik zengin dilimiyle arasındaki gelir adaletsizliği de yıllar içinde iyileşmek yerine dengesizliğini korumaya devam ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin gelir dağılımı istatistiklerini açıkladı. Buna göre, ülkede geride kalan yılda da eşitsizlik devam etti. Verilere göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine bakıldığında, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kesimin toplam gelirden aldığı pay yüzde 48,1 oldu. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grup ise toplam gelirden yalnızca yüzde 6,3 pay alabildi.
Yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri 374 bin 899 TL, yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 187 bin 728 TL oldu. Aylık olarak hesaplandığında, ortalama fert geliri sadece 15 bin 644 lira oldu. Böylece kişi başı aylık gelir, asgari ücreti çok az geçebildi.
EN YÜKSEK GELİR PATRONLARIN
Toplam gelir içerisinde en yüksek payı, yüzde 48,8 ile bir önceki yıla göre 0,3 puan artan maaş ve ücret geliri aldı. İkinci sırayı yüzde 20,8 ile müteşebbis geliri, yani kendi hesabına çalışan ya da işveren geliri aldı. Üçüncü sırayı ise yüzde 17,8 ile sosyal transfer geliri oluşturdu.
Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı yüzde 17,5 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı ise yüzde 87,6 olarak gerçekleşti.
Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla işverenlerde 804 bin 882 TL, kendi hesabına çalışanlarda 210 bin 679 TL, ücretli maaşlılarda 209 bin 764 TL ve yevmiyelilerde 105 bin 712 TL olarak hesaplandı.
EN DÜŞÜK GELİR TARIMDA
Esas iş gelirleri sektörel ayrımda incelendiğinde en yüksek yıllık ortalama gelir, 242 bin 299 TL ile hizmet sektöründe hesaplandı. En düşük yıllık ortalama gelir ise 153 bin 773 TL ile tarım sektöründe oldu.
Bir önceki yıla göre; yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 115,4 ile inşaat sektöründe gözlenirken, bunu yüzde 102,0 ile sanayi sektörü izledi. Hizmet sektöründe yüzde 100,2, tarım sektöründe ise yüzde 66 artış gözlendi.
MEGAKENT ZİRVEDE YER ALDI
İstanbul’da en zengin yüzde 20’lik kısmın geliri, yoksulların 7,7 katı oldu. Ülkede en yüksek eşitsizlik seviyesinde İstanbul’u, 7,6 katla Ankara ve Antalya, Isparta, Burdur bölgesi izledi.
Gelir dağılımında kat farkının en az olduğu bölge Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve Malatya, Elazığ, Bingöl, Dersim oldu. Bu bölgelerde dahi en zenginlerin geliri, en yoksul kesimin 4,9 katı oldu.
DÜZELMEYEN GELİR DAĞILIMI AKP İKTİDARININ BAŞARISIZLIĞI
Prof. Dr. Öner Günçavdı: Verilere bakılınca değişen bir şey yok. Zenginler, kıl payı oynamalarla da olsa daha zengin. Gini katsayısının 0,413 olması zaten çok yüksek bir eşitsizlik seviyesinin göstergesi. OECD içindeki en kötü 3 ülkeden biri olma konumumuzu koruyoruz. Avrupa'da en kötü olan konumumuzu da kimselere kaptırmadık. Zenginlerin, fakirlerin 13,3 katı daha zengin olması, eşitsizliğin ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu gözler önüne seriyor. Bu, çok ciddi, devasa bir fark. Ürettiğimiz gelirin yüzde 48'ini yani yarısını en zenginler alıyor. Yıldan yıla ufak oynamaları da ciddiye almaya gerek yok. Gini katsayısında büyük bir oynama olmadığı sürece iyiye giden hiçbir şey yok. Türkiye'deki gelir dağılımı, AKP iktidarının 2002'de göreve geldiği zamanki kadar kötü. Gelirin, AKP iktidara geldiğindeki kadarki kötü bir dağılımda olması da 22 yıllık iktidarlarının hiçbir başarı gösteremediğinin işareti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 'Bu yılın sonunda 15 bin doların üstünde de kişi başına gelir bekliyoruz” dedi. Burada iyi sayılabilecek hiçbir şey yok, çünkü bu gelir dağılımıyla kişi başı gelirin artması, zenginin daha da zengin yapılması demek. Yoksul kesime bunun hiçbir faydası yok. Üretilen gelir adil dağıtıldığında bir anlamı olur. Daha asgari ücrete insanca zam yapamıyorlar. Asgari ücret dahi bu düzeydeyse ne yapalım kişi başı geliri? Nasıl iyileşmeden bahsedelim, hangi başarıyı alkışlayalım? Her şey sadece gelirin adil dağılımının ne kadar ciddi bozulduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
TÜRKİYE BİRİNCİ
Toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20'sinin elde ettiği pay, en düşük gelir elde eden yüzde 20’nin elde ettiği payın 7,7 katı olarak hesaplandı. En zengin yüzde 10'luk kısmın payı, en yoksul yüzde 10'luk kısmın payının 13,3 katı oldu. Gelir eşitsizliğini ölçmek için kullanılan Gini katsayısı da 0,413 olarak hesaplandı. Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde gelir eşitsizliğinde ilk sıraya oturdu.