Şırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Cudi mahallesinde 4 Aralık 2021 tarihinde AKP eski İlçe Başkanı Cihan Güven'in kardeşi Tahir Güven, uğradığı silahlı saldırıda öldü. Güven’in öldürülmesine dair kent merkezi ve ilçelerinde başlatılan operasyonda 26 kişi gözaltına alındı. Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Sümeyye Gök, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyesi M. Miraç Dinç ile iki kişi, çıkarıldıkları mahkemece “Tasarlayarak öldürme” ve “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddialarıyla tutuklandı.

GEREKÇE: 6 SANİYELİK SES KAYDI

Gök’ün tutuklama gerekçesi, Güven’e bir kadın tarafından WhatsApp uygulaması üzerinden gönderilen 6 saniyelik ses kaydı olarak gösterildi. Emniyet, mahkeme kararı olmadan sesi Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderdi. Emniyet ayrıca Gök’ün Türkçe konuştuğu ses kaydını da gönderdi. Gelen raporda, sesin “muhtemel aynı” olduğu ileri sürüldü.

"Şenyaşar'a Dayanışma Ziyareti: Demokratik Topluluklar Bir Araya Geldi" "Şenyaşar'a Dayanışma Ziyareti: Demokratik Topluluklar Bir Araya Geldi"

AVUKATLARIN TALEBİNE YANIT VERİLMEDİ

Avukatların ısrarlı talepleri sonucunda Gök’ün mahkeme heyeti huzurunda Kürtçe ses kaydı alınarak karşılaştırılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderildi. ATK raporunda, seslerin karşılaştırılmak için elverişli olmadıkları belirtildi. Gök’ün avukatları, ATK ve jandarmanın hazırladığı ses analiz raporlarında çelişkilerin olduğuna işaret ederek, ATK’ye yeniden sesin incelenmesi için yazı gönderdi. Avukatların talebine halen cevap verilmiş değil. Aradan geçen bir buçuk yılda ses kaydının Gök’e ait olup olmadığı anlaşılmadı.

Gök'ün yargılaması sürerken, avukatlığını üstlenen İnsan Hakları Derneği (İHD) Şırnak Şubesi Eşbaşkanı Haşim Toğurlu dava sürecini değerlendirdi.

‘BU BİR KURGU DOSYASIDIR’

Dosyanın dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatı ile kurgulandığını ifade eden Toğurlu, “Sümeyye Gök'ün tutuklanma süreci kurgudur. Müvekkilimiz Silopi’de sokak yürüdüğü sırada Tahir Güven'in öldürmesinden dört gün sonra gözaltına alındı. Emniyete gmail üzerinden bir ihbar geliyor. İhbarda Gök'ün tehlikeli olduğu, Cizre'de Tahir Güven'in öldürmesinde yer almış olabileceği belirtiliyor. Bu iddialar üzerine gözaltına alındı. Daha sonra dosyada bir ses kaydının olduğunu öğrendik. Ses kaydının da Gök'e ait olduğu iddia ediliyor.

Bu dosya Süleyman Soylu'nun talimatı doğrultusunda oluşturulan bir kurgu. Soylu mecliste direk bu dosyanın hükmünü verdiği için emniyet ve diğer bütün birimler İçişleri Bakanlığını haklı çıkartmak adına bütün imkanları kullanmaya çalıştı. Dosyada var olan bütün çelişkileri söylememize rağmen maalesef ki hiç bir beyanımız ve talebimiz karşılanmadı ve hiç bir itirazımı kabul edilmedi” dedi.

‘ANALİZE MAHKEME KARAR VERMELİ’

Gök’ün tutuklanma gerekçesinin ise kendisine ait olmayan bir ses kaydının olduğunu belirten Toğurlu, “5-6 saniyelik bir ses kaydında, 'ben sana ulaşmaya çalışıyorum sen telefonunu açmıyorsun, internetin kapalı ben senden bir şey anlamadım' ifadeleri var. Tabii bunun Kürtçesi gönderiliyor. Bu ses kaydının Sümeyye Gök'e ait olduğu ve bu şekilde Güven'i olay yerine çekip ve öldürme olayında kendisinin dahil olduğu iddia ediliyor.

Bu ses kaydı soruşturma aşamasında Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderiliyor. Bu kayıt Jandarma kriminal raporunda sesin muhtemel aynı olduğu tespiti yapılıyor. Yani kesin değil ikinci dereceden değil, üçüncü dereceden aynı olabileceği raporu geliyor. Ama biz ısrarla bu raporun kanuna aykırı bir şekilde alındığını söyledik. Normal de bir ses kaydı analizi için mahkeme kararı gerekiyor” diye belirti.

‘DOSYADAKİ SES KÜRTÇE, ALINAN KAYIT TÜRKÇE’

Gök’ün ses kaydının hukuka aykırı bir şekilde alındığını belirten Toğurlu, “Soruşturma aşamasında dosyada gizlilik kararı olması nedeniyle müvekkilimizle görüşemiyorduk. Ancak emniyet hukuka aykırı bir şekilde gözaltındaki müvekkilimizin ses kaydı alınıyor ve cep telefonunda ki ses kaydıyla karşılaştırılıyor. Cep telefonunda ki ses kaydı Kürtçe, müvekkilimizden habersiz alınan ses ise Türkçe’dir. Burada da bir tezatlık söz konusu ve Gök’ü bu ses kaydı gerekçesiyle tutukluyorlar.

Bir buçuk yıldır ısrarla usulüne göre bu sesin ATK'ye gönderilmesi, mahkeme huzurunda çıkan ses kaydıyla müvekkilin bire bir aynı kelimeleri kullanmak suretiyle ses analizinin yapılıp ATK'ye gönderilmesini talep ettik. Bu talebimiz iki celse önce yerine getirildi. İstanbul ATK'ye gönderilen seslerin kısalığı nedeniyle karşılaştırılmasının elverişli olmadığı raporu mahkemeye sunuldu” diye konuştu.

ATK ÜST KURULUNA BAŞVURU

Jandarma ve ATK tarafından hazırlanan raporlarda çelişkilerin olduğunu ve bu çelişkilerin giderilmesi için ATK üst kuruluna başvuruda bulunduklarını söyleyen Toğurlu, “Bu raporun sonucunu bekliyoruz. Bu raporun çıkması durumunda müvekkilin tahliye edilmesi gerekiyor. Rapor gelmezse bile bu haliyle istinat edilecek hiç bir somut delil durumu ortada yok. Tahliye edilmemesinin arkasında bazı çekincelerin olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

‘İFADELERİNİ DEĞİŞTİRDİLER’

Güven ailesinin mahkemede verdiği ilk ifadelerinin değiştirildiğine dikkat çeken Toğurlu, “Ses kaydı bir kadına ait ve bu kadını Tahir Güven'in eşi ve kızı da görmüş. Soruşturma aşamasında aileye Gök'ün fotoğrafı gösterildiği zaman Gök'ü teşhis etmiyorlar. Bu kişinin Sümeyye olmadığını soruşturma aşamasında söylüyorlar. Ama ne hikmetse bir yönlendirme ile mahkemede bu kişinin Sümeyye olduğunu söylüyorlar” diye konuştu.