20 Mart’ta, Adana’da yürüyüş yapmak isteyen Furkan Vakfı destekçilerine sert müdahale eden polis, yüzlerce kişiyi darp etmişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olayları “Oradaki arkadaşların biraz daha kontrollü olması gerekirdi” diye değerlendirmiş, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise polise destek vermişti.

Medyascope muhabirleri Doğu Eroğlu ve Sema Kızılarslan, darp edilen Furkan Vakfı destekçileriyle, Alparslan ve Semra Kuytul’la görüşüp olayın yankılarını konuştu.

Furkan Vakfı kanaat önderi Alparslan Kuytul, “Devlet Bahçeli çıkıp savunmak zorunda kaldı polisleri. O polislere herkes tükürdü. Lanet okudu onlara insanlar. Gitti onların alnından öptü. Bu açıkça, ‘Talimatı ben verdim’ demek gibi bir şey. Zaten oldu bitti, herkes biliyor. Polis teşkilatı Devlet Bahçeli’ye bağlı. Bu feci olayın sonucunda güzel sonuçlar ortaya çıkarsa, Soylu görevden alınırsa, bu müdürler görevden alınırsa, Türkiye polis devleti olmaktan çıkarılırsa, AKP-MHP ittifakı biterse bu yediğimiz coplar, yediğimiz gazlar feda olsun.”

Valilik'ten 'Jin, Jyan, Azadi' Sloganına Yasak Valilik'ten 'Jin, Jyan, Azadi' Sloganına Yasak

Alparslan Kuytul, iktidarla yaşadıkları gerginlikleri ise, diğer cemaatlerin aksine, hükümetin yanlışlarını eleştirebiliyor olmalarına bağlıyor:

“Cemaatler gündemi takip etmek istemiyor, konuşmak istemiyor. Çünkü gündeme dair konuştuğunuz zaman devletle ya da hükümetle karşı karşıya geliyorsunuz. Zalime ‘zalim’ demiyorlar, zulme ‘zulüm’ demiyorlar. İtiraz etmiyorlar, sessiz kalıyorlar. ‘Biz siyasete karışmayız’ diyorlar. Ama partilerden milletvekili bile çıkartıyorsunuz. Oy da veriyorsunuz. Siz karışmamanız gereken siyasete karışıyorsunuz, karışmanız gereken siyasete karışmıyorsunuz. Çünkü birtakım menfaatlerinden olacaklar. O menfaatlerden olmamak için susuyorlar.”