Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Dersim ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki Pulur (Ovacık) belediyelerine 22 Kasım’da İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atandı. İrade gaspına karşı Seyit Rıza Meydanı’nda nöbet eylemi başlatıldı.
DEM Parti Dersim İl Eşbaşkanı Esma Ataş ile Emek Partisi (EMEP) Genel Yönetim Kurulu (GYK) üyesi Orhan Kurul, kayyıma karşı direnişin sürdürüleceği kararlılığını vurguladı.
SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA DARBE
Kayyımların ilk olarak 2016 yılında devreye konulduğunu hatırlatan Orhan Kurul, kayyımların seçme ve seçilme hakkına darbe olduğunu belirtti. Dersim’in hem Kürt halkı hem de devrimci, demokrat ve sosyalist kesimler için önemli olduğunun altını çizen Kurul, “Dersim Türkiye'de emek ve demokrasi güçlerinin ittifak yaparak, seçime girdiği ve kazandığı tek yer. Kayyım kararı aynı zamanda ittifak yapan güçlere de bir mesajdır. Bu mesajı aldık. İttifakı büyüterek ve daha fazla mücadele ederek iktidara geri adım attıracağız” dedi.
‘KÜRT SORUNUNA DAİR ÇÖZÜMLERİ YOK’
İktidar ortağı MHP Genel Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından Kürt sorununun çözümüne yapılan açıklamaların ardından aralıksız olarak kayyım politikasının devreye konulduğunu dile getiren Kurul, “Kürt sorununa dair bir çözümleri yok. Burada tarafların doğrudan sürece dahili gerekiyor ancak ‘barış’ ve ‘kardeşlik’ dedikten sonra Kürt'ü tokatlamakla çözüm mümkün değil. Kayyım politikası derhal durdurulmalı ve görevden el çektirilmelidir. Seçilmiş belediye başkanları görevlerine geri dönmeli. Sınır içindeki ve sınır dışındaki operasyonların hepsi derhal durdurulmalı. Bütün siyasi mahkumlar üzerindeki tecrit kaldırılmalı. Hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi tutsaklar derhal salınmalı ki bir süreç başlayabilsin. Bunlar olmadan sürecin başlayabilmesi mümkün değil. Gerisi lafı güzaf ve hareketi çözmek, tasfiye etmenin ötesine geçmez” diye belirtti.
Kayyım uygulamalarının demokrasilerde yeri olmadığının altını çizen Kurul, “Biz Dersim Belediyesi’ni ittifak olarak kazandık. Önümüzdeki süreci nasıl yöneteceğimizi, nasıl yönlendireceğimizi yeniden oturup konuşacağız. Beraber değerlendireceğiz. Kendi yandaşları bile bu kayyım politikasını kabul etmiyor. Dersim halkı da çok derinden ifade etti. Kayyım politikalarını kabul etmediğini belli etti” ifadelerini kullandı.
‘BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
Kayyımları kabul etmediklerini vurgulayan DEM Parti Dersim İl Eşbaşkanı Esma Ataş da, şunları belirtti:
“Bir devlet kendi vatandaşına bu kadar zulüm edemez. Gerçi biz bu faşizan yaklaşımları 1938’den bu yana biliyoruz. 1938’lerde Seyit Rıza’lar boyun eğmedi, bizde onların torunları olarak boyun eğmeyeceğiz. Mazlumların, Ali Şêrlerlerin, Zarifelerin, Aysel Doğanların yoldaşları olarak direnişimizde sonuna kadar devam edeceğiz. Kürt sorununa dair yapılan acıkmaların samimi olmadığı ortadır. Artık bu politikalarına ve yalanlarına kanmıyoruz. Bir taraftan sözde barış ve müzakere eli uzatırken, diğer taraftan belediyelere kayyım atıyorlar. Bu da onların kirli politikalarının bir parçasıdır. Bu günde itibaren Seyit Rıza Meydanı’nda nöbet tutacağız. Kayyım aynı zamanda Dersîm’in kimliğine, tarihine, inancına ve kültürüne saldırıdır. Bu memleketin kadınına ve gencine karşı yürütülen özel savaş politikalarını biliyoruz ve farkındayız. Onlar bu kirli politikalarını devam ettirmeye çalışırken bizde onların bu politikaları karşısında direnmeye hazırız.
Kürt sorununun çözümünde muhatap Sayın Abdullah Öcalan’dır. Bugün kayyımlar bile tecridin yansımasıdır. Belediyelerin beton barikatlarla kapatılması dahi tecridin bir yansımasıdır. ‘Halkındır’ denilen belediyelere erişim engelleniyor. Kayyım politikaları karşısında sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Dersim halkına çağrımdır; gelsinler hep beraber omuz omuza vererek belediyelerimize, eşbaşkanlarımıza, inancımıza ve kültürümüze sahip çıkalım.” (MA)