Bülent Arınç’ın yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:

Köy Kanunu Resmi Gazete'de yayımlandı Köy Kanunu Resmi Gazete'de yayımlandı

Kifayetsiz muhteris ve müfteri Metiner, sözüm sana! İnsan omurgası 33 kemikten oluşur. Seninki ise yalan, iftira ve hasetten ibaret üç kıkırdaktan müteşekkil.

“KÜRTLÜĞÜNDEN NEDAMET DUYDUN”

Sanma ki yalan ve iftiralarını dikkate alıp cevap vereceğim. Seni muhatap almak benim için zuldür. Ama! “Gerektiği zaman, hadsize haddini bildirmek, kırk yetime kaftan giydirmekten üstündür.” AK Parti’nin her toplantısına kurucular kurulu üyesi sıfatı ile davet edilen şahsımın partiden ihracını talep edecek cüreti nereden buluyor, bu gücü kimlerden aldığını düşünüyorsun? Sen ki sürekli birilerinin gölgesinde sana ihsan edilenle beslenen, ondan alacağını tüketip sonrakine geçen bir zavallısın. Tam da bu sebeple geçmişinden nedamet getirmeyi alışkanlık haline getirmişsin. HADEP’te siyaset yaparken Milli Görüş yıllarından nedamet getirdin. Liberal oldun, Kürtlüğünden nedamet duydun.

“ERDOĞAN’A AĞZA ALINMAYACAK HAKARETLER ETTİN”

AK Parti çatısı altında siyaset yaparken, nasıl olsa duyulmaz özgüveniyle kuytuda köşede, dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’a ağza alınmayacak hakaretler ettin: Hakaretlerini önce PKK komplosu diyerek reddettin, bir hafta sonra söylediğini kabullenerek canlı yayında özür dilemek zorunda kaldın.

“AİLENE HÜRMETEN KONUŞMUYORUM”

Özel hayatın, dünün ve bugünün ile alâkalı bildiklerimi ailene hürmeten konuşmuyorum. Benim aidiyetim ne kişilere, ne de kişilerden vücut bulmuş kurumlaradır; yalnızca yüce Allah’a ve onun bana emrettiği değerler bütününe sadığım. O yüzden hangi mevkide olursam olayım. Doğru bildiklerini her daim söyledim. İnandığım değerler bütününü dünyevi istikbal uğruna terk etmedim.

“PSİKOLOJİK VAKASIN”

Eğilmedim, bükülmedim! Ömrümü vakfettiğim davadan bir an olsun dönmedim. Davam, gönül tahtımda huzur ve sükunetle oturmakta. Sizlerin bugün “dava” dediği şey, dünyevi ihtiraslara batmış, gökten ancak bir damla rahmete hasret çorak bir araziden ibaret. Sen ise şimdi bu çorak arazide nefes dahi alamamanın yarattığı nörolojik ve psikolojik bir vakasın. “GÖNLÜM FERAH” Fikirlerim, ideallerine ve davanın bahçesinde gönlüm ferahtadır. Bu bahçeyi terk edenler ise hezeyanlarına her geçen gün yenisini eklemekte, milletin ve Hakk’ın terazisinde bir kuş tüyü kadar sıklet çekememektedir.

“ÇOĞUNLUĞU GALEBE ÇALDI”

Maalesef davamın değerler bütününü hazmetmişler azınlıkta kalırken sen ve senin gibilerin çoğunluğu galebe çaldı. Geceleri başımı yastığa koyarken hayli: bildim tek şey budur.

“SÖZLERİNİ İADE EDİYORUM”

Çirkin, kaba, ahlak dışı ve yakışıksız sözlerini sana misliyle iade ediyorum. AHLAK GÖNDERMESİ Hadi iki çift laf daha edeyim de tamam olsun. Sen ne bir Kürt kadar mert ne de bir Müslüman kadar