Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, gündemdeki gelişmelere dair partinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Ayşegül Doğan, belediyelere atanan kayyımlara değindi. Ayşegül Doğan, muhalefet partilerinin kayyım atamasına karşı ortak hazırladığı kanun teklifine işaret ederek, teklifin kabul edilmesi ve kanunun değişmesi gerektiğini söyledi. Ayşegül Doğan, Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’a verilen cezaya, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yapılan “Özgürlük Yürüyüşü”nün gerekçe yapıldığını belirtti. 

TBMM'ye 10 partiden kanun teklifi: Kayyım uygulaması kaldırılsın TBMM'ye 10 partiden kanun teklifi: Kayyım uygulaması kaldırılsın

‘BARIŞ İÇİN YÜRÜDÜK’

Ayşegül Doğan, "Barış toplumsallaştırılsın diye yürüdük. Barışa bir ihtimal, bir şans, bir fırsat daha tanınsın diye yürüdük. Tecridin kaldırılmasını talep ederek, işte bu kapıları zorlamak için yürüdük. Kürt sorununun çözümüne dair talebin toplumsallaşması için yürüdük. Buradan nasıl suç üretebilirsiniz, bunu nasıl bir suçmuş gibi bir mahkeme kararına dönüştürebilirsiniz?" diye sordu. 

'TECRİT KAYBETTİRİYOR'

Mahkeme kararlarında İmralı tecridine dair "sözde" ifadesinin kullanıldığına dikkati çeken Ayşegül Doğan, "Ne demek sözde tecrit? Sözde falan değil. Tecrit var ve yıllardır devam ediyor. 1999’dan bu yana sistematik bir biçimde bir tecrit politikası ile yönetiliyor bu ülke. Yalnızca İmralı Ada Hapishanesi değil, bu ülke tecrit rejimi dolayısıyla kaybediyor. Bu tespiti daha kaç kez yapacağız? Yalnızca Kürtlere, demokrasi güçlerine kaybettirmiyorsunuz. Türkiye bir bütün olarak tecridi sürdürerek kazanması mümkünken ne yazık ki kaybetmeyi sürdürüyor. Niye? İktidar bloğu böyle istediği için. Halklar bunu istiyor mu? Hayır" diye belirtti.