Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık olağan Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalar yaptı. Bahçeli, konuşmasının önemli bir kısmında yine muhalefeti ve doktorların saygın meslek örgütü Türk Tabipleri Birliği'ni hedef aldı.
"14 Mart Tıp Bayramı taşıdığı pek çok anlamının yanı sıra bir vefanın, feragatin, özverinin tüm sağlık çalışanlarımızda nasıl bayraklaştığını ifade eden özel bir gündür. Doktorlarımıza, hemşirelerimize, hasta bakıcılarımıza ne yapsak azdır. Onlara gönül borcumuzu ödememiz kolay değildir” diyen Bahçeli, Covid-19 salgınıyla mücadelede tüm sağlık çalışanlarının insan üstü gayretle mücadele ettiğini söyledi. Bahçeli, “Gece demediler, gündüz demediler fedakarlık anıtı haline geldiler” dedi.
SAĞLIKTA ŞİDDETİ KINAYIP, DOKTORLARIN ÖRGÜTÜNÜ HEDEF GÖSTERDİ
14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle sağlık çalışanlarına yönelik açıklama yapan Bahçeli, “Sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddeti kınıyoruz. Onlara yapılan saldırının bize yönelik olduğunu düşünüyorum” dedi.
“Başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarımızın taleplerinin bilincindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 5 müjdenin yerinde olduğunu kanaatindeyiz. MHP ve Cumhur İttifakı sağlığımızı emanet ettiğimiz hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarının destekçisidir” iddiasından bulunan Bahçeli, yurt dışına çıkan doktorlara ilişkin ise iktidar ortağı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen bir açıklamada bulundu.
Türkiye’deki doktorların saygın meslek örgütü olan Türk Tabipleri Birliği’ni hedef alan Bahçeli, “Şimdi de diyorlar ki hekimlerimiz Türkiye'yi terk ediyorlarmış. Kalbi vatan sevgisiyle çarpan hekimlerin gittiği yok. Gitmesi gereken varsa TBB yönetimine çöreklenmiş bir avuç Türkiye karşıtıdır. Gidişleri olsun da dönüşleri olmasın” şeklinde konuştu.
'GİTMESİ GEREKEN TTB YÖNETİMİDİR, GİDİŞLERİ OLSUN DA DÖNÜŞLERİ OLMASIN'
Bahçeli şunları söyledi:
“Covid-19 hastalığının şiddetlendiği dönemde vatandaşımızı korkuya sevk eden, endişeye sevk eden küçük bir azınlığın kara propagandalarını da unutmuş değiliz. TTB'nin bu kara propagandanın sevk ve idaresinin yapıldığı yer olarak karşımızdadır. Bunlar mesleğe başlarken ettikleri Hipokrat yeminini çiğneyen yüzkaralarıdır. Şimdi de diyorlar ki hekimlerimiz Türkiye'yi terk ediyorlarmış. Kalbi vatan sevgisiyle çarpan hekimlerin gittiği yok. TTB'ye bakarsak, Türkiye sağlıkta çoktan iflas bayrağını çekmiştir. Gitmesi gereken varsa TTB yönetimine çöreklenmiş bir avuç Türkiye karşıtıdır. Gidişleri olsun da dönüşleri olmasın. Bunlar dışında giden olursa keyifleri bilir.”
KILIÇDAROĞLU'NUN DİYARBAKIR ZİYARETİ
Konuşmasının devamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretine büyük yer ayıran Bahçeli, şunları söyledi:
“CHP Genel Başkanı iki günlük Diyarbakır gezisi esnasında, 'Tarihimiz kirli yüzleşmemiz gerekir' diye konuşmuş. Tarihimize kirli demek namertliktir, vatan ve millet sevgisinden nasipsizliktir. Kılıçdaroğlu'nun önce Çanakkale'ye bakması, sonra da zillet emellerini gözden geçirerek aklını başına devşirmesini tavsiye ederim. Türkiye'nin utanç duyacağı bir tarihi yoktur. Çanakkale ruhundan feyz almamış gafillerin Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olması aklın israfıdır. Kılıçdaroğlu ve ortakları unutmasın ki, gövdemiz Türkiye'dir. Türk tarihine kirli demek PKK terör örgütünün vesayeti altındaki hüsran verici hezeyanıdır. Kılıçdaroğlu kendi tarihiyle yüzleşebilir. Ancak Türk tarihiyle yüzleşme niyeti varsa, bu tarihi Kılıçdaroğlu'nun tarihi değildir.Türk milleti kimden özür dileyecek? Nedir senin meselen? Kılıçdaroğlu milletin huzurunda özür dilemeli, çürük siyasetinden pişman olduğunu belirtmelidir. Yoksa sonuçlarına katlanacak, mankurt olarak hatırlanacaktır.”
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ’NÜN AÇILIŞI
Bahçeli Çanakkale Köprüsü’nün açılışına ilişkin de “18 Mart'ta açılışı yapılacak Çanakkale Köprüsü'nde emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese gönülden teşekkür ediyorum. 1915 Çanakkale Köprüsü pırlanta bir eser olarak herkeste hayranlık uyandıracaktır. 107 yıl önce vatanı ve bayrağı için şehit olan kahramanlarımızı bir kez daha minnetle, şükranla yad ediyorum” ifadelerini kullandı.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI: ULUSLARARASI CAMİANIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ ORTAYA ÇIKTI
Rusya-Ukrayna savaşının uluslararası camianın defolarını ortaya saçtığını ifade eden Bahçeli, Türkiye’nin iki ülkeye 'denge' tavrının doğru olduğunu ifade etti.
Bahçeli, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin şunları söyledi:
“Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın 20'nci günündeyiz. İki taraf arasındaki çatışmalar yoğunluk kazanmaktadır. Artan sivil can kayıpları, bombalanan şehirler vicdanımızı sızlatmaktadır. Rusya ile Ukrayna arasındaki ateşkes, barış ortamının inşası için takibi zaruri genel geçer tek yok diplomasi ve diyalogdur. Savaşan taraflarla birlikte uluslararası toplum sorumlu hareket etmek zorundadır. Karadeniz'in kuzeyinde yeni bir Suriye çıkarmanın kimseye faydası olmayacaktır. Tutumumuz ilkeseldir, tarafımız barıştır, tavrımız diyalogların yerleşmesidir.
Türkiye'yi yaptırımlara zorlayan çevreler samimi ve dürüst değildir. Yaptırım şemsiyesi altında toplanan ülkelerin eşdeğer mükellefiyet altına girmedikleri ortadadır. Bizden talep edilen ne varsa orantısızdır.
Bazı siyasi partilerin Rusya'ya ağır yaptırım uygulanmasını istemeleri, S400'ü gündeme taşımaları başkalarının ajandalarına göre hareket ettiğinin göstergesidir. Taşeron siyasetçilerin Türkiye sevgileri sadece laftadır. Türkiye'nin konumu temkinli, tedbirli ve çok boyutlu bir siyaset takibini gerektirmektedir.
Devlet yönetmek başkadır, her rüzgara yelken açmak başkadır. Türkiye'nin Rusya-Ukrayna politikası dengelidir. Hiç kimse ezbere konuşmasın. Hiç kimse gelişmelere yabancı ülke başkentlerinden bakmasın. Türkiye barışın müdafisidir.”
'BM'DE ACİL REFORM GEREKİYOR'
Savaşın haksız bir cinayet olduğunu kaydeden Bahçeli, Birleşmiş Milletler’de reform yapılması gerektiğini kaydederek şöyle devam etti: "2. Dünya Savaşı sonrası kurulan müesses nizam yara almıştır. BM kanın durması, silahların susması hususunda hiçbir şey yapamamıştır. BMGK dünyayı tıkamış, insanlığın önüne takoz koymuştur.
Dünyanın her yerinde savaşa karşı düzenlenen protestolar yapılmış, yaptırım kararları birbirini kovalamıştır. Yeni bir reforma kaçınılmaz bir ihtiyaç vardır ve bu acildir. Uluslararası toplumun iki yüzlülüğü Ukrayna’daki savaşta iyice açığa çıkmıştır. Ukrayna’daki masumlar ne kadar haklıysa Irak’ta, Filistin’de, Myanmar, Doğu Türkistan’daki gözyaşları da o kadar haklıdır. Irak'ta 1 milyon Müslüman öldürülürken bunlar neredeydi? NATO Genel Sekreteri nerede geziyordu? 'Ölmek istemiyorum' Diyen Ukraynalı kız çocuğunu duydu da 2014 yılındaki Suriyeli çocuğun 'Sizi Allah'a şikayet edeceğim' sözünü kimse duymadı.
Bunlar oluyorken insanlık vicdanı neyle meşguldü? Bu çelişkinin izahını kim yapabilecek? Cansız bedeni sahile vuran Aylan bebekten tutun da koltuk değneği ile dolaşmaya zorlanan çocuklara kadar bu dramı görmeyen gözler, hissetmeyen yürekler bize ne anlatacak? Kime, ne söyleyecek? Ahlaki hesaplaşma yapılmadan huzurlu ve güvenli bir dünyanın ihyası bir hayaldir. Devamlı öteki yaratarak, küresel hakimiyet ve nüfuz mücadelesi yürütmek haksızlıktır, zulümdür, ölümdür. Biz susmayacağız, zalime zalim demeyi sürdüreceğiz. Milyonlarca gariban Irak, Suriye ve Afganistan’dan kaçarken sığınacak bir liman aramasına Türkiye dışında bir ülke ilgi göstermedi.”
ANTALYA’DA RUSYA-UKRAYNA DIŞİŞLERİ BAKANLARININ GÖRÜŞMESİ
Bahçeli, Türkiye’nin girişimleriyle Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanlarının Antalya’da buluşturulmasıyla ilgili “Türkiye’nin hakemliği barış adımlarını güçlendirmiş, Antalya’da kurulan masa barış masasıdır. Bu masa zillet değil, iki ülkenin barışı ele alınmıştır” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Ankara'nın Rusya-Ukrayna krizindeki tutumuna ilişkin şunları söyledi:
"Türkiye, Rusya-Ukrayna arasında barışın canlanabilmesi için olağanüstü çaba göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın diplomasi trafiği, Dışişleri Bakanımızın gayretleri tebrike layıktır. Hem Rusya ile hem Ukrayna ile konuşabilen bir Türkiye herkesin ilgisini çekmektedir. Son 1 hafta içinde Türkiye'yi ziyaret eden devlet ve hükümet başkanlarının hüviyetine bakıldığında bunların tesadüfi olmadığını görülecektir. Türkiye kutupyıldızı gibi parlamaktadır.
Rusya-Ukrayna savaşı Türkiye'nin İHA satmak için çıkardığını iddia eden bir gazeteci de bu kiniyle Türk vatandaşlığını bile hak etmediğini ifade etmeliyim. Bu tipler ya hastadır tedavi edilmelidir ya da vatan hainidir, gereği yapılmalıdır."
KILIÇDAROĞLU'NUN EMOJİLİ YANITINA CEVAP: SÜREN KISITLI
MHP lideri Bahçeli, soru sorduğu CHP liderinin kendisine emojiyle yanıt vermesine de cevap verdi.
Bahçeli, Diyarbakır ziyareti gerçekleştiren Kılıçdaroğlu hakkında “Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti, yaşanan ibretlik sahneleri, yapılan ilkesiz açıklamaları, yaygınlaşan itibarsız tavırları deşifre etmekle kalmamış, bölücülüğün CHP bünyesine nasıl tutunduğunu belgelemiş, resmetmiş ve teyit etmiştir” ifadelerini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır zayeretini, Antalya'da bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba'nın ateşkes ve barış arayışını kundaklama girişimi olarak savunan Bahçeli’ye Kılıçdaroğlu ise MHP liderinin paylaşımlarına emojiyle yanıtı vermişti.
Bu yanıta çıkışan Bahçeli şunları söyledi:
"“Kılıçdaroğlu'na geçtiğimiz hafta sorular yönelttim. Bize Twitter'da emojiyle yanıt vermiş. Emojiyi bırak da asıl hedefin nedir onu söyle. Ergenler gibi davranmaktan vazgeç, kafanın içindeki asıl gündem nedir ondan bahset. Emoji de seni kurtaramaz. Süren kısıtlıdır, cevap verme hakkın saklı.
Sözde Kürt sorununu tanıdığını açıkladın. Diyarbakır'da teröristlerle görüştün mü, onlara ümit verdin mi? Diyarbakır Cezaevi'nde işkence görenleri hatırladın da şehitlerimize bir Fatiha okudun mu? Kılıçdaroğlu 'Bu ülkeyi barıştıracağız' demiş. Sayın Kılıçdaroğlu Türkiye barış yanlısı bir ülke olarak dünyada parmakla gösterilirken, senin Diyarbakır'daki sözlerine ne demeli? Yalanlarınıza aldanacak hiç kimse bulunamayacaktır.”
‘İKTİDARA GELMENİZ MASAL’
“Ülkemizde barış vardır. ‘Barıştıracağım’ demek, Türkiye'de savaş olduğunun itirafıdır. Sayın Kılıçdaroğlu yine çaktın, yine yan yattın, yine ters köşedesin. Kılıçdaroğlu iktidar olduklarında terörist Demirtaş'ı, Sorosçu Kavala'yı serbest bırakacağını söylemiş. Öcalan'ı da teröristleri de çıkaracak mısın? Hakim değilsin, savcı değilsin. Senin hukuk anlayışın bu mudur? İktidara gelmeniz masal konusudur ama teröristleri serbest bırakma hukuk tanımazlıktır.”
MHP’Lİ VEKİLLERE UYARI: SİYASİ PARTİLER TEKLİFİNİN GÖRÜŞMELERİNE KATILIN
Bahçeli dün AKP ve MHP’nin ortak hazırlayıp Meclis’e sunduğu Siyasi Partiler Kanun teklifine ilişkin de MHP’li vekillerden Genel Kurul çalışmalarına katılmalarını isteyerek şöyle dedi:
“AK Parti ve MHP'nin temsilcileri tarafından hazırlanan Siyasi Partiler Kanunu TBMM'ye sunulmuştur. Bu kanun teklifimizin kabul edileceğine inanıyor, sizlerden Genel Kurul'a aktif olarak katılmanızı rica ediyorum.”