Basın İlan Kurumu, 18 Kasım 1994 tarihli ‘Basın Ahlak Esaslarına Dair Genel Kurul Kararı’nı değiştirdi. 27 Mayıs 2022 tarihli genel kurul kararı, bugünkü Resmi Gazete’de yayınlandı.
Kararla; resmi ilan ve reklam yayınıyla ilgili süreli yayınların basılı nüshalarında, resmi ilan yayınlayan gazetelerin kendilerine ait internet haber sitelerinde ve sosyal ağ hesaplarında uymaları gereken Basın Ahlak Esasları ve bu konuda kurum tarafından gerçekleştirilecek işlemlere ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenlendi.
Sadece resmi ilan yayınlayan gazetelerin değil, bu gazetelerin kendilerine ait internet haber sitelerinin ve sosyal ağ hesaplarının da Basın Ahlak Esasları’na uyması zorunluluğu getirildi. Kararda, “Süreli yayınların basılı nüshaları ile resmi ilan yayınlayan gazetelerin kendilerine ait internet haber siteleri ve sosyal ağ hesapları, Basın Ahlak Esasları’na uymak zorundadır” denildi.
Kararda, “internet haber sitesi” tanımı da yapıldı. İnternet haber sitesi, “Resmi ilan yayınlayan gazetelerin ek gösterge hakkından yararlanmalarını sağlayan kendilerine ait haber siteleri” olarak tanımlandı. “Sosyal ağ hesabı” için de aynı tanımlama yapıldı.
‘YANDAŞ MEDYA BESLENİRKEN, ELEŞTİREL MEDYAYA CEZA YAĞDIRILIYOR’
+GERÇEK’e konuşan Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, yapılan düzenlemelerin, ‘sansür teklifi’nin yasalaşması için bir ön hazırlık niteliğinde olduğunu belirterek, “Basın İlan Kurumu Genel Kurulu bu metni Mayıs ayında hazırlamış. Bu tarihten sonra AKP ve MHP’nin önerisiyle karşımıza bir sansür yasası çıkarılıyor. Aslında bu metnin bu yasa teklifi için bir ön hazırlık olduğunu görüyoruz” dedi.
“Basın İlan Kurumu kurulu amacının aksine faaliyet gösteriyor” diyen Bildirici, şöyle devam etti:
“Çünkü bu kurum askeri darbe sonrası resmi ilanların basında adil bir şekilde dağıtılması için açılmıştı. Ama o dönem Demokrat Parti’nin besleme basını vardı ve devletin tüm olanakları buraya akıtıldı. Şimdi Basın İlan Kurumu amacıyla yandaş medya beslenirken eleştirel medyaya ceza yağdırılıyor. Basın İlan Kurumu siyasi bir kurum olduğu için denetim yapması adil değildir. Zaten burası siyasetçiler tarafından dolduruldu. Gazetecilik açısından mesleki birikimleri olmayan bir kurumun etik denetim yapması ne derece doğru olabilir? “
‘TAMAMEN İÇİŞLERİ AĞZI İLE YAZILMIŞ BİR METİN’
Bildirici, kararları madde madde şöyle değerlendirdi:
Metne baktığımızda geniş, muğlâk ve keyfi biçimde uygulamaya yönelik bir metin görüyoruz. Çok genel bir takım ifadeler eklenmiş. ‘Terör örgütü üyeleri ve terör olayları’yla ilgili maddeden bu konularda devletin resmi açıklamaları dışında açıklama yapılamayacağı gibi bir sonuç çıkıyor. ‘Her şeyi hukuki yollarla araştırılması’na ilişkin bir düzenleme var. Gazeteci için önemli olan bilginin gerçeğe uygun olup olmamasıdır ve bir haber yapılırken bilgiye bazen hukuk dışı yollarla da erişilebilir. ‘Şiddeti özendirecek yayın yapılamaz’ kısmından ise bu metnin tamamen içişleri ağzı ile yazılmış bir metin olduğunu görüyoruz. Çünkü bakanlık eleştirel medyayı hep bu açıdan hedef alıyordu. Ayrımcılıkla ilgili maddede cinsel yönelime yer verilmiyor. Dini bölümde inanç özgürlüğünden bahsetmiyor. Bütün bu maddeler siyasi iktidarın bakış açısını yansıtıyor. Tüm bu düzenlemeler eleştirel haber yapılmaması için iktidarın elinde bir sopa niteliğinde olacak. Basın İlan Kurumu’nun sopa olsun isteniyor. Şimdilik sadece yazılı basılı medya için söz konusu gibi görülse de sansür yasasının geçmesiyle birlikte internet medyası üzerinde de etkili olacak.”
11 BASIN ÖRGÜTÜNDEN ORTAK AÇIKLAMA
Kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından 11 basın örgütü ortak açıklama yayınladı. "Basın İlan Kurumu tüm yazılı ve dijital medyanın RTÜK’ü olmaya hazırlanıyor" denilen açıklamanın bir kısmı şu şekilde:
“Basın İlan Kurumu’na keyfi tutumla geniş bir sansür yetkisi getiren yeni Basın Ahlak Esasları kararını reddediyoruz. Sansür yasasındaki hükümlere uyum ve hazırlık niteliğinde olan bu kararın, yasa geri çekilmesine karşın Resmî Gazete’de yayımlanması “ben yaptım oldu” anlayışının yeni bir tezahürüdür.
Dezenformasyon bahaneli sansür yasasının geri çekilmesi sağlanmasına karşın yasaya hazırlık niteliğinde olan, henüz yasanın Meclis müzakereleri başlamadan alınan bu Genel Kurul kararını reddediyoruz. Çünkü bu kararla Basın Ahlak Esaslarına getirilen güncelleme İletişim Başkanlığı’nın daha önce Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan Basın Kartı Yönetmeliği hükümleri gibi hukuki belirlilikten uzak ve yoruma açık hükümlerle yapılmıştır.
İnternet yayıncılığındaki hızlanmanın etkisiyle doğrulama ilkesinin işletilmediği yayınlar gerekçe gösterilerek alınan yeni Basın Ahlak Esasları kararı, soyut, belirsizliklerle dolu, eski esaslarda yer alan ve gazetecilerin eleştirilerine neden olan ifadeler korunarak alınmıştır.
Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu’nun daha önce kötüye kullandığını herkesin gördüğü resen ceza verme yetkisi yeni ahlak ilkeleriyle güçlenecek, iktidarın sansür sopası haline gelecektir. Eleştirel basına yönelik cezalandırma furyası, yeni ahlak ilkeleriyle gazetelerin internet sayfalarının ve sosyal medya hesaplarının da denetim altına alınıp ceza kesilmesiyle yaygınlaşacaktır.
APAÇIK SİYASİ GÜDÜLERLE CEZALANDIRMA ÇABASIDIR’
Kaldı ki resmi ilan dağıtımı nedeniyle maddi gücü elinde bulunduran Basın İlan Kurumu’nun aynı zamanda ahlaki değerlendirme yapması etik ilkelerin ruhuna ve doğasına aykırıdır. Ayrıca, Basın İlan Kurumu yapısı itibariyle siyasi bir kurum olduğu için böyle bir değerlendirme yapması apaçık siyasi güdülerle cezalandırma çabasıdır.
‘HUKUKİ GİRİŞİMLERİ BAŞLATIYORUZ’
Genel Kurul’un Mayıs ayının son haftasında yapılan toplantısında gündeme getirilen bu yeni Basın Ahlak Esasları kararı, Genel Kurul’da temsil edilen basın meslek örgütleri tarafından eleştirilmiş, reddedilmiştir. Yeni esaslar Genel Kurul’un gazeteci üyelerinin itirazlarına rağmen 7 karşı oyla kabul edilmiştir. Gazetecilerin etkin katılımı olmadan basınla ilgili mevzuat yapılamayacağı, yapıldığında da çok ciddi sorunlar ortaya çıkacağı bir kez daha kanıtlanmıştır. Genel Kurul Kararı, normlar hiyerarşine tamamen aykırıdır. Kanunlarla düzenlenmiş hususların bir kez de “karar” ile düzenlenmesi hukuken mümkün değildir. Yeni esaslardaki muğlak ifadeleri yargıya taşımak için hukuki girişimleri başlatıyoruz.
Kamu adına yönetici pozisyonda olanlara sesleniyoruz. Basın İlan Kurumu önemli bir kurumdur. Bu önemli kurumu ceberut ve intikamcı değil katılımcı karar süreçleriyle işletin. Gazetecilik suç değildir. Basın sizin düşmanınız değildir. Elinizi kalemimizden çekin!
11 kurum: Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, DİSK Basın-İş, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, KESK Haber-Sen, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası”
SÖZ KONUSU DEĞİŞİKLİKLER
1994 tarihli Basın Ahlak Esasları’nın “Anayasa ve Kanunlara Uygunluk” başlıklı bölümünde ayrıntılı değişiklikler yapıldı. Haber ve yorumlarda ‘suçsuzluk’ ilkesinin ihlal edilemeyeceğine ilişkin ilkeye, ‘lekelenmeme hakkı’ da eklendi.
'Terör örgütleri, bunların üyeleri ve olaylar hakkında bilgi ve görsellere, bu örgütleri meşru gösterecek şekilde yer verilemez'
Eski metinde yer almayan “Suçu ve suçluyu övecek, halkı kin veya düşmanlığa tahrik edecek yayın yapılamaz” ilkesi de yeni metne eklendi.
“Terörü özendirecek yayın yapılamaz” ilkesi, “Terör örgütleri, bunların üyeleri ve olaylar hakkında bilgi ve görsellere, bu örgütleri meşru gösterecek şekilde yer verilemez” şeklinde genişletildi.
Eski metinde yer alan “Din istismar edilemez” ilkesi, yeni metinde “Din ve dini duygular yahut dinen kutsal sayılan değerler istismar edilemez ve kötüye kullanılamaz” şeklinde değiştirildi.
“Toplumun temeli olan aile yapısını bozmaya yönelik ve ailenin korunmasına aykırı yayın yapılamaz” ve “Türk toplumunun ortak milli ve manevi değerlerini zayıflatmaya yönelik yayın yapılamaz” ilkeleri de yeni metne eklendi.
Eski metinde yer alan “Gazeteci, kaynaklarının gizliliğini korur, kendisine verilen sırları ve kaynağını açıklayamaz” ifadesi ile yer alan ilke, “kaynağını açıklamaya zorlanamaz” olarak değiştirildi.