Çarşı merkezinde yapılan açıklamaya, yerine kayyum atanan Belediye Eş Başkanı Viyan Tekçe, DEM Parti il eş başkanları Kadir Şahin, Hümeyra Armut ve çok sayıda partili katıldı.
Açıklamada, DEM Parti il eş başkanı Kadir Şahin, Roboskî katliamının üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen acıların taze olduğunu ve adaletin hâlâ sağlanmadığını vurguladı.
Şahin, "Roboskî, bir kaza operasyonu değildi, inkar siyasetinin trajik bir sonucuydu. Katliamda hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor ve halkımızın acısını paylaşıyoruz" dedi.
Katliamın ardından yapılan resmi müdahalelere değinen Şahin, dönemin Başbakanı Erdoğan’ın katliam sonrası Genelkurmay Başkanı’na teşekkür ettiğini hatırlatarak, "Siyasal iktidarın tüm mekanizmalarını devreye sokarak katliamın üstünü örtme çabaları, adaletin sağlanmaması ve inkar siyasetinin devam etmesi bizlere Roboskî’nin ‘nasıl ve ne amaçla’ gerçekleştiğini daha iyi anlatmaktadır" dedi.
Şahin, Roboskî katliamının Kürt halkına yönelik asırlık düşmanlık ve savaş politikalarının bir parçası olduğunu belirterek, "Roboskî, devletin Kurdistan’da yıllardır işlediği insanlık suçlarının bir yansımasıdır" ifadelerini kullandı.
Katliamın baş sorumlularından dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten’e katliam sonrası ödül verilmesi, devletin yüzleşmekten kaçındığının bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Başkan Şahin açıklamasında, Kürt sorununa militarist yaklaşımların devam etmesinin, Roboskî ve diğer katliamların temel nedeni olduğuna dikkat çekti.
Roboskî Anıtı'nın işgalci kayyumlar tarafından yıkılmasını ve Roboskî-Der’in kapatılmasını, bu tahammülsüzlüğün en açık örnekleri olarak sundular.
Başkan Şahin, Roboskî ve benzeri katliamların faillerinin yargı önüne çıkarılması gerektiği ve adaletin sağlanmadığı sürece toplumsal huzurun mümkün olmayacağı ifade edilerek, "Roboskî için adalet" çağrısı yaptı.
Şahin son olarak, "Roboskî ve diğer tüm katliamların failleri tespit edilip hesap verilmeden, toplumda kalıcı bir barış ve huzur sağlanamayacaktır" diyerek, adalet mücadelesinin süreceğini belirtti.
Açıklama oturma eyleminin ardından son buldu.