Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan,  Saadet Partisi’nin “Muhalefetten gelen önergelere ‘hayır’ oyu kullanılmasının yasama faaliyetlerine olumsuz etkilerinin araştırılması” önergesinin tartışıldığı Meclis gündeminde konuştu.  

Bozan, söz konusu önergenin gerekçesinde çarpıcı bir kısım olduğuna dikkati çekerek , “Diyor ki; halkın taleplerine herhangi bir irade beyanı gösteremeden otomatiğe başlamış bir şekilde ‘hayır’ demelerinin psikolojik, sosyal ve siyasal sebeplerinin irdelenmesi diyor. Şimdi ben psikolojik sebeplerine dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Aslında psikolojik sebebini AKP’nin önceki dönem vekillerinden biri birkaç gün önce kamuoyuyla paylaşmıştı. Ne demişti? ‘Milletvekilliği hayatımın en büyük hatasıydı’ deyip pişmanlığını dile getirmişti. Elbette buradaki kastı AKP milletvekilliğidir, AKP’den milletvekili olmasıdır” dedi. 

‘AKP GRUBU DEĞİL, RETGİLLER GRUBU’

Yeni dönemin 1 yıllık süresince AKP milletvekillerinin pişman olduklarını belirten Bozan, gerekçesini de şu sözlerle dile getirdi: “Pişman olmuşlar ki genel kurul çalışmalarına katılmıyorlar. Genel kurulda muhalefetin verdiği önergeleri dinleme gereği bile dahi duymuyorlar. Bu aslında psikolojik sebebin açık göstergesidir. Arkadaşlar aslında ben sizi de anlamaya çalışıyorum. Bir yandan vekillik yapmaya çalışıyorsunuz ama bir yandan da aslında kendi iradeniz yok. İradeniz nereye bağlı? İradeniz saraya bağlı. Saraydan çıkan karar sizin kararınız oluyor. Şimdi tam 1 senemiz doldu. Bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaşın yararına birçok konu buraya geldi. Ama tamamına bazen 3 kişi, 5 kişi sadece 10 kişi dinleyerek ret oyu kullandınız. İşte tam da bu sürekli olarak ret oyu kullanmanızdan kaynaklı bence AKP grubunun adı bugünden sonra Retgiller olması lazım. AKP grubu değil, Retgiller grubu.” 

ERDOĞAN’A SESLENDİ

Ekonomik gidişata da dikkati çeken Bozan, ekonomik barışın kapısının da çözüm sürecinden geçtiği çağrısı yaptı. Bozan, şu sözleri kullandı: “Yıllar önce, ekonomi yokuş aşağı yuvarlanırken gelinen bugünün kötü koşullarını göz ardı eden Erdoğan ne demişti: ‘Ne diyorlar? Domates. Ne diyorlar? Patlıcan. Ne diyorlar? Sivri biber. Yahu düşünün be düşünün? 1 merminin fiyatı nedir düşünün?’ Biz de bugün Erdoğan’a şunu söylüyoruz. Tasarruf adını verdiğiniz göstermelik paketlerle, araç azaltma girişimleriyle olmuyor, olmuyor. 1 merminin fiyatını düşünmeyi bırakmanız gerek. Barışın hesabını, çözümün hesabını yapın artık. Domatesin, patlıcanın, sivri biberin fiyatını düşünün artık. Ki; hem yurttaşın hem de çiftçinin yüzü gülsün. Yüzü gülsün ki Çiftçinin Günü kutlu olsun!

Bu vesileyle; toprağı ciddi bir emekle yoğuran tüm çiftçilerimizin gününü kutluyorum.” MA