CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki davanın istinafta beraatla sonuçlanması gerektiğini söyledi. Zeybek, ''Aksine bir karar, Türkiye’de telafisi mümkün olmayan ciddi siyasal ve ekonomik sonuçlar doğurur. 100 yıllık demokrasi geçmişi olan bir ülkede, insanların uydurma davalarla siyaseten önünün kesilme girişimlerine karşı Türkiye’ye güven duyan yatırımcılar, Türkiye’den çekilirler. Ben buradan bir kez daha uyarıyorum: Siyaset elini bu davadan çeksin. Bu dava siyaseten Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde CHP’nin adayını belirleme girişimidir. CHP’nin cumhurbaşkanı adayını mahkemeler belirleyemez” dedi.
'SİYASETÇİNİN ÖÜNÜ MAHKEME KARARIYLA KESİLMEMELİ'
ANKA'ya konuşan CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, yerel mahkemenin hapis cezası ve siyasi yasak kararı verdiği İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun istinafta incelemede olan davası ve İstanbul’da dün konuya ilişkin yapılan toplantı hakkında şunları söyledi:
“CHP Genel Merkezimiz, Sayın İmamoğlu ile ilgili gerçekten akla, siyasi etiğe, hiçbir vicdana sığmayacak olan ‘ahmak davası’ ile ilgili gelişmeleri çok yakından takip etmektedir. Dün de İstanbul’da buna ilişkin bir toplantı gerçekleştirildi. Önceki haftalarda da Genel Merkezimizde toplantı yaptık. Genel Başkanımız Özgür Özel, İmamoğlu ile bu konu etrafında sık sık bir araya gelmektedir. Önümüzdeki günlerde de tekrar ABD dönüşünde bir araya gelecek. Gördüğümüz şudur: Bu davanın kendisi zaten yok hükmündedir. Türkiye’de yerel yönetimlerin, siyasilerin yapmış olduğu çalışmaların ölçüsünü ve değerlendirmesini milletimiz yapacaktır. Siyasetçinin önünün mahkeme kararı girişimleriyle kesilmesinin şiddetle reddediyoruz. Ve bu ‘ahmak davası’nın Türkiye açısından aslında bir utanç davası olduğunun ve bu davanın arkasındaki siyasi güçlerin açısından da bir kara leke olduğunun mutlaka bilinmesi gerekir.
'ÇOK CİDDİ EKONOMİK KAYIPLAR YAŞANIR'
Ama şunun görülmesi lazım; İstinaf mahkemesinin vereceği kararın beraatle sonuçlanması gerektiğini düşünüyorum. Aksine bir karar, Türkiye’de telafisi mümkün olmayan ciddi siyasal ve ekonomik sonuçlar doğurur. Bu konuyla ilgili Türkiye’nin itibarı yerlere serilir. 100 yıllık demokrasi geçmişi olan bir ülkede, insanların uydurma davalarla siyaseten önünün kesilme girişimlerine karşı Türkiye’ye güven duyan yatırımcılar, Türkiye’den çekilirler. Çok ciddi ekonomik kayıplar söz konusu olur. Türk parasının değeri, çok ciddi biçimde aşağı düşer. Türkiye’nin dünyada saygınlığına çok ciddi darbe vurulur.
'BU DAVA, CHP’NİN ADAYINI BELİRLEME GİRİŞİMİDİR'
Ben buradan bir kez daha uyarıyorum: Siyaset elini bu davadan çeksin. Zaten sürekli olarak mahkemelerin yargıçlarını, istinaf mahkemesindeki üyelerin yer değişiklikleriyle kendilerine uygun bir karar çıkarmak için sürekli olarak operasyon yapıyorlar. Ama AKP iktidarı şunu bilsin ki bu uyduruk mahkeme bir siyasi davadır. Ve siyaseten Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde CHP’nin adayını belirleme girişimidir. Şiddetle yanlış olduğunu söylüyorum. Ama ben istinafın bu gerçekler ışığında beraatle sonuçlanacak bir karar vermesinin doğru olduğunu söylüyorum. CHP’nin cumhurbaşkanı adayını mahkemeler belirleyemez.”
'CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARININ RAKİPLERİ SAVCILAR, YARGIÇLAR, KAMU KURUMU YÖNETİCİLERİDİR'
Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar hakkında geçtiğimiz hafta siyasi yasak kararı verilmesi hakkında da konuşan Gökan Zeybek, “Ceyhan Belediye Başkanımızın aslında dokuz yıl önce meydana gelmiş, basit bir suç dolayısıyla 15 gün içinde mahkemenin karar verip istinafın karar vererek kendisine siyasi yasak getirmesiyle ilgili bir süreç. Davada yargılanan herkes beraat ederken sadece Kadir Aydar’a yasal sınırın biraz üzerinde bir ceza vererek belediye başkanlığının engellenme girişimidir. Tamamen siyasi bir karardır. Bir polisi öldürecek kadar gözü dönmüş bir caninin, 26 tane suç dosyası olan bir kişi dışarıda dolaşıyor ama dokuz yıl önce basit bir tartışmadan kaynaklanan olay sebebiyle Ceyhan Belediye Başkanı'nın siyaset yapması engelleniyor. Artık Türkiye’de CHP’li belediye başkanlarının rakipleri AKP’li belediye başkan adayları değildir. CHP’li belediye başkanlarının rakipleri cumhuriyet savcılarıdır, yargıçlardır, kamu kurumu yöneticileridir. Bu, Türkiye demokrasisi için son derece ağır sonuçları olan ve gerçekten bizi derinden üzen bir sonuçtur.”