Belediyelerin SGK'ye borçlarına ilişkin son günlerdeki tartışmaların ardından haciz işlemleri başladı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, hesaplarına haciz konulduğunu belirterek, “Binlerce özel şirketten alacağı olan SGK, primlerini sadece belediyelerden tahsil ederek rahatlayacak mı? SGK ihya mı olacak? Muhalif partilerin belediyelerini sıkıntıya sokmak için yapılan bir uygulama olduğunu değerlendiriyorum" diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen hafta partisinin grup toplantısında yaptığı "Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin belediyeleriniz SGK’ya olan birikmiş borçlarını ödesinler” açıklamasıyla başlayan tartışmaların ardından belediyelere haciz işlemleri uygulanmaya başlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Vedat Işıkhan'ın önceki gün A Haber'e yaptığı açıklamada, uyarılara ve bildirimlere karşın prim borçlarını ödemeyen belediyelerle ilgili icra yöntemine başvuracaklarını bildirmişti.
ANKA'nın haberine göre Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup toplantısındaki açıklamasına işaret ederek, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu açıklamayı yaparken, belediyelerin ihtiyacı var mıdır yok mudur, hizmetleri aksar mı aksamaz mı, bunları düşünmeden yaptığına inanmıyorum. Eski bir belediye başkanı olarak mutlaka bunları biliyordur. Böyle aniden hazırlıksız bir şekilde birikmiş borçlarla ilgili her ay kendilerine gelen Maliye paylarından bu borcun kesilmesi, belediyeleri doğal olarak etkileyecektir. Bu da herkes tarafından bilinen bir durum.”
'HER BİR BELEDİYE 2019'DA CİDDİ BİR BORÇ YÜKÜNÜ ALDI'
31 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin başarısını hatırlatan Seçer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve AK Parti’nin büyük bir yenilgiye uğradığını söyleyerek, “Bu işin mantık neresinde? Binlerce özel şirketten alacağı olan SGK, primlerini sadece belediyelerden tahsil ederek rahatlayacak mı? SGK ihya mı olacak? 411 belediye CHP’li belediye. Diğer muhalif partilerin belediyelerini de katarsanız önemli bir nüfusu yöneten belediyeler, muhalif partilerin yönetimi. Onları sıkıntıya sokmak için yapılan bir uygulama olduğunu değerlendiriyorum" ifadelerini kullandı.
'PEKİ BU BORCU YAPAN KİMDİ?'
"Peki bu borcu yapan kimdi" sorusunu yönelten Seçer, şöyle devam etti:
"2019’da CHP’li bir Belediye Başkanı olarak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı oldum. Aynı şekilde Antalya, Adana, Ankara, İstanbul gibi büyükşehirler de CHP’li oldu. Ama ondan öncesi ya MHP’ydi ya da AK Parti’ydi. Doğal olarak da 2019’da teslim alınan belediyelerde bir borç yükü vardı. Sadece borç kalemleri içerisinde SGK’yı da görmemek lazım. Biz SGK borçları, maliye borçları, banka borçları, mal ve hizmet alımındaki şirketlere, esnaflara olan borçları kattığımız zaman her bir belediye 2019’da ciddi bir borç yükünü aldı.
Biz Meclis çoğunluğu olmadan bir yönetim sergiledik. Meclis çoğunluğu borçlanma yetkisinin alınamaması demek. Bizim Meclis çoğunluğumuzun olmaması, o dönemde bankalardan borçlanamıyorduk. Doğal olarak eskiden gelen borçları kapatmak, yeni yapılan hizmetlerin aksamaması için ödemelerin zamanında yapmak için bankalardan borçlanamadık ama SGK ve maliye borçlarında bazı aksamalar oldu. Bunu da zaten SGK ya da maliye hayrına bekletmiyor. Bir gecikme faizi alıyor. Belediye olarak bunu da ödüyorsunuz. Eğer bir borç varsa, belediyeler olarak aslında olması gerekenin üzerinde de bir borç yükü taşıyorsak, bu zorunluluktan kaynaklı bir durumdur. Bunun bir şekilde kesilmesi doğru bir şey değildir.
'AMAÇ CHP'Lİ BELEDİYELERİ HİZMET YAPAMAZ HALE GETİRMEK'
Bir de 2024 seçimlerinde kazanılan belediyeler var. Zaten 30 yıldır, 25 yıldır CHP’li belediye başkanı tarafından yönetilmemiş... 2002’den, AK Parti iktidara geldiğinden bu yana AK Partili belediye başkanları tarafından yönetilen belediyeler de vardı bunun içerisinde. O süreç içerisinde biriken borçlar şu anda belediyelerde görünen borçlar. Böyle bir uygulamayı kabul etmek mümkün değildir. Burada mesele üzüm yemek değildir. SGK’nın borçlarını tahsil etmekten öte bağcı dövmektir. CHP’li belediye başkanlarını sıkıntıya sokmak, hizmet yapamaz hale getirmek, halk karşısında itibarsızlaştırmaktan başka bir şey değildir."
'HİZMETLERİMİZ DEVAM EDECEK'
"Eğer mesele, biriken borçların tahsili ise bunu makul bazı kararlarla yapabilirlerdi" diyen Vahap Seçer, şöyle konuştu:
"Bir yapılandırma olabilirdi. Zaman zaman yapılan bir şey. Açıkçası biz yapılandırma yapılacağını bekliyorduk. Borç faizlerinde bir takım indirime gidilebilirdi, takside bölünebilirdi. Bu şekilde hizmetlerimiz aksamazdı. Hem borçlarımızı da bir miktar ödeme yoluna gitmiş olabilirdik ama bu kararla, elimiz ayağımız bağlanmış oldu. Tabii ki sıkıntı yaşayacağız. Birçok belediye için bu sıkıntı olabilir. Ben kendi belediyem için söyleyeyim, bunlar bizim için sıkıntılar yaşatacak kararlardır ama dünyanın sonu değildir. Hizmetlerimiz devam edecek. Mutlaka zorlanacağız ama bugüne kadar olduğu gibi bunların da üstesinden geleceğiz.”