Polis tarafından gözaltına alınan 6 gencin, kimlik kontrolü sonrasında darp edildiği ve işkenceye maruz kaldığı ileri sürülüyor. İddialar, DEM Parti Milletvekili Onur Düşünmez tarafından yapılan basın açıklamasıyla gündeme taşındı.
Yüksekova’da İşkence İddialarına Tepkiler
Olayların ardından, Yüksekova'da DEM Parti öncülüğünde Cengiz Topel Caddesi'nde toplanan vatandaşlar, polis şiddetine karşı bir araya gelerek bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya sivil toplum örgütleri, DEM Parti yöneticileri, darp edildiği iddia edilen gençlerin aileleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
DEM Parti Milletvekili Onur Düşünmez, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Yüksekova'da gece saatlerinde rutinleştirilmeye çalışılan polis ablukaları, ilçemizin Kışla ve Orman mahallelerinde emniyet güçleri tarafından derinleştiriliyor. 31 Temmuz akşamı işlerinden evlerine dönmekte olan gençler, hukuksuz bir şekilde kelepçelenip, TEM şube ekiplerine teslim edilmiştir. Bu gençler, akrep tipi polis araçlarında darp edilmiş ve işkenceye maruz bırakılmıştır."
“İşkence ile Yıldıramazsınız”
Düşünmez, bu tür uygulamaların gençleri yıldırmayacağını belirterek, "90'lı yıllarda yapılan işkenceler, Kürt halkına geri adım attırmadı. Hukuktan aldığınız yetkiyi kötüye kullanarak halkı yıldırmaya çalışıyorsunuz. Ancak bilin ki, biz işkencecilere boyun eğmedik ve bundan sonra da eğmeyeceğiz" dedi.
Yetkililere Çağrı
İddialara karşılık, yetkililer olay hakkında bilgi sahibi olmadıklarını ve böyle bir işlemin emniyet güçleri tarafından yapılmadığını belirtti. Ancak Milletvekili Onur Düşünmez, bu açıklamalara sert tepki göstererek, "Eğer bu olayın failleri polis değilse, polis araçlarını kimlerin kullandığını ve bu kişilerin hukuktan hesap vermesi gerektiğini" vurguladı.
Sorumluların İfşası
Düşünmez, olayda adı geçen polis memuru Abdurrezzak ve amir Yusuf Amir’i kamuoyuna açıkladı. “İşkencecilik kara lekesini alnına yapıştıran bu amiri burada kamuoyuna ifşa ediyorum. İşkence yaparak ne elde etmeye çalışıyorsunuz?” dedi.
Hukuka Saygı Çağrısı
Açıklamasının sonunda, kolluk kuvvetlerinin kanunlara uygun hareket etmesi gerektiğini hatırlatan Düşünmez, "Polisler, kanunların dışına çıkan her türlü eylemden sorumludur. İnsanların can ve mal güvenliğini sağlayamayan polis, meşruiyetini kaybeder. Halkın güvenliği en temel sorumluluğunuzdur" ifadelerini kullandı.
Yüksekova’daki bu olaylar, bölgedeki insan hakları ihlallerine dikkat çekerken, yetkililerin konuya ilişkin adım atıp atmayacağı merakla bekleniyor. Gözaltına alınıp işkenceye maruz kaldıkları iddia edilen gençlerin durumu ve olayın sonuçları, kamuoyunun gündeminde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.