Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması talebiyle hazırlanan iddianame Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından kabul edildi. HDP’ye dönük diğer bütün dava dosyalarında olduğu gibi kapatma iddianamesinde KCK ve PKK’nin yapılanmasına dair bilgiler yer aldı. İddianamenin temelini ise cemaat savcıları ve hakimleri tarafından yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar oluşturdu.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasında yer alan, ancak yargılama aşamasında bulunamayan ‘Mercek’ isimli gizli tanık, Yargıtay Başsavcılığı tarafından hazırlanan kapatma iddianamesinde de yer aldı.
Demirtaş’ın avukatlarının talebi üzerine 19. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018 tarihinde gizli tanık Mercek’e dair Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nda bilgi istendi. Mahkeme, gelen yanıt doğrultusunda “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen ve davamıza konu 09/03/2017 tarih ve 2017/588 esas sayılı iddianamenin 10 sayfasında dinlendiği belirtilen gizli tanık Mercek isimli tanığın soruşturma ve mahkeme aşamasındaki bütün beyanlarının çıkarılarak, mahkememize gönderilmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan müzakereye cevap verildiği, gizli tanık evrakları arasında Mercek kod adlı bir gizli tanığa ait evraklar bulunmadığını” açıkladı.
Gizli tanık Mercek gerçekte olmamasına rağmen HDP’ye kapatma davasına iddianamesine de eklendi.
İddianamede gizliğ Mercek’in şu beyanları yer aldı: “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesi alınan (MERCEK) farklı isimli tanık beyanında; ‘(119) numaralı fotoğraftaki şahsın Ünal Ahmet ÇELENK olduğunu, bu şahsın KCK Türkiye Meclisi yürütmesinin 5 sözcüsünden birisidir, ayrıca İDEOLOJİK ALAN içerisinde sorumlu olarak faaliyet yürütür, ayrıca SİYASET AKADEMİSİ’nin sorumluluğunu da yapar. Nadire NERGİZ, Ahmet ZİREK, Ümit AYDIN ve Aslan ÖZDEMİR isimli şahıslar kendisine bağlı olarak faaliyet yürütürler.
KCK/TM Sözcüsü olarak Türkiye ‘de oluşturulan KCK yapılanmasının bütün alanlara yayılması ve bu alanlarda faaliyet yürütecek olan örgüt mensuplarının yetiştirilmesi, sevk ve idaresi gibi görevleri üstlenir, Direk olarak KCK Yürütme Konsey Başkanı Murat Karayılan’a bağlıdır, Sabri OK ve Murat Karayılan'dan almış oldukları talimatlara göre Türkiye‘deki yapılanmalarını şekillendirip eylem ve faaliyetlerde bulunurlar, DTP'li bütün Belediyeler ve Milletvekilleri bunlara bağlıdır, KCK Türkiye Meclisinde bulunan bu altı şahsın vereceği Emir ve Talimat gereği hareket ederler, buna örnek olarak ise, yanılmıyorsam 2008 yılı Ekim aylarında Başbakanın Diyarbakır’ı ziyaretleri esnasında, halkın kepenk kapatması, çöplerin toplatılmaması, öğrenci servis araçlarının çalışmaması ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in Başbakanı karşılamak için Hava alanına gittiği esnada yoldan geri çağırarak, Başbakanı karşılamasının engellenmesi, DTP'li Milletvekillerinin Türkiye’deki ortamı germek ve bağlı kitleyi canlı tutmak için Mecliste Kürtçe Konuşma ve oturum düzenlemesi talimatı Ahmet Türk’e ve Selahattin Demirtaş’a verildi, bu talimatı verenler içerisinde Ünal Ahmet ÇELEN isimli şahıs da vardı, yakalanana kadar da bu görevini sürdürmüştür’ biçiminde beyanda bulunduğu belirlenmiştir.”