Şeyh Said ve Arkadaşları Derneği, Şeyh Said’in idam edilmesinin 98. yıl dönümünde Dağkapı Meydanı’nda anma etkinliği gerçekleştirdi. Şeyh Said’in posterinin açıldığı anmaya, Şeyh Said Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Kasım Fırat, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol) Diyarbakır milletvekili Adalet Kaya, il eş başkanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Başkanı Saliha Aydeniz, İnsan ve Özgürlük Partisi, Diyarbakır Barosu başkanı Nahit Eren ve baro temsilcileri katıldı.
RELATED VİDEO
Play Video
'MÜCADELEMİZ BASKILARA RAĞMEN DEVAM EDECEK'
Açıklamadan önce söz alan Şeyh Said ve Arkadaşları Derneği Başkanı Mehmet Kasım Fırat, Kürtlerin uzun yıllardır zulme uğradığını belirterek, şöyle konuştu:
“Şeyh Said ve arkadaşları Kürt halkı için mücadele ettiler. 97 yıldır onların bu mücadelesini yaşatmaya çalışıyoruz. Şeyh Said ve arkadaşlarının yolu, bizim yolumuzdur. Kürt halkı her gün ölümle, zulüm ve engellemelerle karşı karşıya kalıyor. Mücadelemiz bütün baskılara rağmen devam edecek.”
'ADLARININ YAŞATILMASI ENGELLENMEK İSTENDİ'
Açıklamayı okuyan PİA Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya 1925 Direnişinin üzerinden 98 yıl geçmesine rağmen olayın tarihsel ve toplumsal gerçekliği tüm yönleriyle açıklığa kavuşmadığına işaret ederek, “Şeyh Said ve Dava Arkadaşları hakkındaki idam kararları usulünce yapılan bir yargılama sonucunda verilmedikleri gibi cenazeleri de ailelerine teslim edilmeyerek hem haklı direnişleri ve hem de adlarının yaşatılmasının önüne geçilmek istendi” ifadelerini kullandı.
'KÜRT DEĞERLERİNİN MEZARLARI GİZLENİYOR'
Şeyh Said ve arkadaşlarından önce de birçok önemli Kürt şahsiyetinin cenazeleri üzerinde benzer pratiklerin sergilendiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Cibranlı Halit Bey, Yusuf Ziya Bey ve dava arkadaşlarından başlayarak Kürtlerin cenazelerini vermemeye, defnedildikleri yerleri gizlemeye, mezarlarını tahrip etmeye başladılar. Şeyh Said ve dava arkadaşları Cibranlı Halit Bey Seyid Abdulkadir, Şeyid Abdulkadirin Oğlu ve arkadaşları, Seyit Rıza, Saidê Kurdî ve daha sayamadığımız çok sayıda Kürt değerlerinin mezar yerleri bilinmemektedir.”
'TOPLUM HAFIZASIZ BIRAKILMAK İSTENİYOR'
Kaya, idam edilmelerinden sonra 1938 yılında çıkarılan 3527 sayılı kanun ile İstiklal Mahkemelerinin kararlarıyla mahkûm olanların cezalarının affedilmesine dikkat çekerek, Şeyh Sait ve arkadaşlarının bir mezar yeri bile olmaması toplumsal tahrik amacını taşıdığını söyledi.
Kaya, şöyle devam etti:
“Cezaları infaz edilenlerin itibarları iade edilmiştir. İtibarın iade edilmesi bile şehadet yıldönümüne denk getirilmiştir. Bu kanunun yayımı özel olarak 29 Haziran tarihine denk getirilmiştir. Kürt milletinin bu onurlu önderlerine bir mezar yerinin bile fazla görülmesi sadece ailelerini değil tüm toplumu tahkir etme amacını taşımaktadır. Bu politik karar hiçbir dini, hukuki, ahlaki ve insani kuralla açıklanamaz. Bu tutum sadece ölüye duyulan öfke ile açıklanamaz. Aynı zamanda toplum hafızasız bırakılmak istenmektedir.”
