Bakanlık bekleyen siyasetçiler ile görevden alınacağı yönünde söylentiler çıkan isimler arasında yoğun bir rekabet söz konusu. Halihazırda görevde olan 5 bakanın ise durumunun garanti olduğu değerlendiriliyor.

2023 seçimlerinin ardından atanan bakanların çoğunluğunun bürokrat kökenli olması, partide uzun süredir tartışmalara neden oluyordu. Bürokratik geçmişe sahip bakanların, halkla iletişim kurmakta ve teşkilatla doğrudan ilişki sağlamakta zorluk yaşadığına dair eleştiriler, AKP içinde sıkça dile getiriliyor. 31 Mart seçimlerinde yaşanan kayıpların ardından yapılan analizlerde de bakanların performansları eleştirilerin merkezine oturdu.

Yeni Bakanlar İçin 'Siyasetçi' Formülü

Kılıçdaroğlu’ndan Zorla Getirilme Kararına Yanıt: “Hodri Meydan!” Kılıçdaroğlu’ndan Zorla Getirilme Kararına Yanıt: “Hodri Meydan!”

Ekonomim'den Besti Karalar'ın haberine göre, AKP kulislerinde yeni bakanların siyasi kökenli olması gerektiği yönünde bir görüş hakim. Erdoğan’ın değişim mesajının ardından bakanlık için çeşitli isimler öne çıkarken, parti içinde bu isimlerin eski milletvekilleri veya aktif siyasetçiler olacağı düşünülüyor. Uzun süredir milletvekillerinin bakanlarla randevu talep ettikleri ancak taleplerinin görmezden gelindiği, kabine değişikliği öncesinde partinin üst düzey yöneticilerine iletildi.

Garanti Olan İsimler

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları sonrası birçok AKP’li isim, kendilerini öne çıkarmak için yoğun bir lobi faaliyetine girişti. Erdoğan’ın, seçmen taleplerini dinleyeceği ve bakan adaylarının teşkilatla ilişkilerini değerlendireceği konuşuluyor. Kabinede değişiklik yapılabileceği öngörülse de, yerleri garanti olarak görülen 5 bakanın isimleri gündemde.

Bu isimler arasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve son olarak Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum yer alıyor. Özellikle Memişoğlu ve Kurum'un göreve yeni başlamış olmaları, görevlerinde kalmalarını kuvvetlendiriyor.

AKP'nin bu süreçte alacağı kararlar, hem parti dinamiklerini hem de 2025 hedeflerini doğrudan etkileyebilir.

Kaynak: sözcü