Denizli'deki Pamukkale Üniversitesi'nde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İngilizce İktisat Bölümü birinci sınıflarda final dönemi sorusu olarak kapatma davası açılan HDP ile ilgili iki soru yer aldı.
Sözcü'den Selami Aydın'ın haberine göre öğrencilere “Türk savcılığı ülkenin üst mahkemesinden hangi Kürt yanlısı ana muhalefet partisinin yasaklanmasını istedi?” sorusu yöneltildi. Sorunun yanıt seçenekleri ise 'İYİ Parti, MHP, HDP, Saadet Partisi ve AK Parti' olarak gösterildi.
Öğrencilere ikinci olarak "Hangi kurumun Kürt yanlısı muhalefet partisini yasaklayabileceği" soruldu. Cevaplarda Yargı Uyuşmazlıkları Mahkemesi, HSK, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay seçenekleri yer aldı.
CHP'DEN TEPKİ: AYRIŞTIRICILIK TOHUMLARI ATILIYOR
Denizli'de CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Ali Osman Horzum, soruların derslerle ilgili olmadığını ve eğitimin siyasete alet edildiğini ifade ederek şöyle dedi: “Hükümet bölücü, ayrıştırıcı düşüncesinin tohumlarını hayatımızın her alanında ekmeye çalışıyor. Toplumu bölerek, kutuplaştırarak iktidarlarının devamını sağlamaya çalışıyor. Hangi parti ya da etnik grup olursa olsun, ilgisiz bir sınav içinde yer almamalıydı. Zaten ekonomik sıkıntılar ve salgın nedeniyle gergin durumdaki toplumu daha da öfkelendirmenin kimseye faydası olmaz. Bunu her yerde her fırsatta yapıyorlar. Bugün üniversitede bir sınav sorusunda karşımıza çıktı. Sevgisiz, hoşgörüsüz, anlayışsız, empati yoksunu bu anlayışı kabul etmiyoruz. Binlerce yıldır kardeşçe birlikte yaşamış bu toplumu kendi siyasi rantları için ayrıştırma düşüncesinde olanlar dün başaramadılar bugün de başaramayacaklar.”
HDP: SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
HDP Eğitim Politikaları, Spor, Kültür ve Sanat Komisyonu Sözcüsü Salim Kaplan ise suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek “Bu sorunun pedagojiyle alakası yoktur ve öyle izah edilemez. Bu mümkün değil. Sorunun kendisi, ceza hukuku açısından ‘halkı kin ve düşmanlığı sevk etmek’ suçu taşımaktadır” dedi.
Sorunun içeriğine bakıldığında iktidar politikalarının görüldüğünü söyleyen Kaplan, “Mevcut iktidarın topluma dayattığı kutuplaştırmayı, ötekileştirmeyi ve ötesinde Kürt düşmanlığını saklama gereği duymadığını görüyoruz. Soru, düşman hukuk ile Kürde yaklaşımın yansımasıdır. Kürt halkının belediyelerine kayyım atayanlarla, insanları helikopterden atan ve bunu savunurken ‘işkence yok’ diyenlerle, insanlık ve vicdandan uzak düşenler ile o soruyu soran zihniyetin bir farkı yoktur” diye konuştu.