Türkiye kamuoyunda "etki ajanlığı" olarak tanımlanan Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi bu hafta Meclis'te görüşülmesi bekleniyor. Söz konusu yasa tasarısı teklinin Mayıs ayında 9'ncu yargı paketi içinde yer almış, fakat yoğun tartışmalar sonucu geri çekildi. AKP tarafından torba yasa kapsamında tekrar Meclis'e sunulan 23 maddelik tasarı, geçtiğimiz ay Adalet Komisyonu tarafından kabul edildi. Meclis'te görüşülecek olan "etki ajanlığı" düzenlemesiyle, hükümetin politikalarına yönelik eleştirilerin "yabancı devletlerin etki ajanlığıyla" suçlamasının önünü açılıyor.

MHP'den Bahçeli'nin Tepkili Yanıtına Video Destek: "Söz Konusu Vatandır" MHP'den Bahçeli'nin Tepkili Yanıtına Video Destek: "Söz Konusu Vatandır"

Hedefinde, sivil toplum örgütleri, gazeteciler ve muhalifleri olan tasarıya, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) casusluk konusuna da yeni madde eklenecek. Söz konusu maddede "Devletin güvenliği ile ilgili iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlerin üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı" ifadesi yer alıyor. 

HABER ARAŞTIRMASINA ENGEL

Yasa teklifini değerlendiren İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Dilek Gappi, düzenleme ile yeni sınırlamaların getirileceğini ifade ederek, düzenlemede öngörülemez ve muğlak ifadelerin olduğuna söyledi. Bu durumun basın özgürlüğüne etkisine işaret eden Gappi "Bu maddeler ile basın iktidarın istemediği arzu etmediği, doğru bulmadığı herhangi bir konuda araştırma yapamayacak" dedi. 

Basın olarak böyle yasalara alışkın olduklarını belirten Gappi, dezenformasyon yasasını anımsatarak "Burada da ceza gelmişti. Kaynağını belirtseniz dahi sadece haberi yapan değil, haberi yayan da ceza alıyordu. Bu kanuna istinaden birçok meslektaşımız gözaltına alındı. Geçtiğimiz haftalarda 'Yenidoğan Çetesi'ni araştırdığı için gazeteciler gözaltına alındı. Aslında bu 'haberleri araştırma' demektir. Haberler istenmediği noktalara taşındığında kesinlikle bir ket vurma biçimidir" ifadelerini kullandı. 

'3 KAT FAZLA CEZA ALABİLİRSİNİZ'

"Etki ajanlığı" ile yurtdışı çalışmalarında devletin çalışmaları hakkında yorum yapılması takdirde 3 kat ceza alınabildiğini aktaran Gappi, "Bir proje kapsamında eğer çalışmaları anlatırsanız daha doğrusu Türkiye'deki hak ihlallerini vurgularsanız hem hapis cezası alabilirsiniz hem de bu cezayla birlikte 3 kat kadar ceza alabilirsiniz. Son derece muğlak ve öngörülemez ifadelerle dolu" diye konuştu. 

'MUHALİF GAZETECİLER HEDEF ALINACAK'

"Etki ajanlığı" düzenlemesinde net olarak devletin istemediği haberleri yapan gazetecileri hedef aldığını söyleyen Gappi, "Yasa şu anda tamamıyla bir gözdağı. Gazeteciler yaptığı bu haberlerle hapis cezalarıyla cezalandırıldılar.  Bu tür haberlere bulaşma demek. Özellikle 'Yurt dışında Türk Devleti'nin varlığını olumsuz noktada gösterebilecek konulara hiç girme' demek. Yapılan hak ihlalleri ve yanlışlar ne olacak?" diye sordu. 

'GERÇEKLERİ YAZMANIN BEDELİ ARTIYOR'

Medyanın gerçekleri yazmakla yükümlü olduğunu söyleyen Gappi, gerçekleri yazmanın bedellerinin giderek arttığını vurguladı. "Eki ajanlığı" gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyen gazeteciler üzerindeki bedelleri arttırdığını ifade eden Gappi, "Maalesef yasaları atık tek başına yapmıyorlar. Torba yasalar içerisine bir yasa olarak konuluyor" dedi. 

'ACİLEN GERİ ÇEKİLMELİ' 

Etki ajanlığı yasasının çıkması halinde Türkiye'de yeni bir dönemin başlayacağına işaret eden Gappi, "Etki ajanlığı" gerekçesiyle gazetecilerin ağır cezalar ile karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekti. Yasa tasarısının acilen reddedilmesi çağrısında bulunan Gappi, "Evet bu meslekte dezenformasyon olabilir, ama bu dezenformasyonu engelleyecek olan yine biz meslek kuruluşları ve mesleğin kendi öncü güçleridir. Dezenformasyon yasası daha çok yurtiçinde bir düzenleme getirdi. Yurtdışı ayağının eksik kaldığı görüldüğü için etki ajanlığının getirilmeye çalışıldığını görüyoruz" şeklinde konuştu. 

Son zamanlarda çıkan yasaların korku iklimi yarattığını belirten Gappi, "yandaş medyanın hakim olduğu ülkede" gerçekleri yazma mücadelelerinin süreceklerini sözlerine ekledi.