Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül’e saldırarak yaralamaktan tutuklanan AKP'li Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani'nin boksör koruması Yücel Baysali ve polis Engin Kaplan’ın ifade tutanaklarına ulaşıldı. Zanlılar kendilerini ‘mağdur’ saldırıya uğrayan Sinan Aygül’ü ise 'suçlu' gibi göstermeye çalıştı.

'CUMHURBAŞKANINA HAKARET' DEDİ, KAVGA GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞTI

İfadesinde Engin Kaplan ile Can Hastanesi önünde araç içinde beklediklerini anlatan AKP’li Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani'nin koruması Yücel Baysali, Sinan Aygül’ü sadece sosyal medya üzerinden tanığını iddia etti. O sırada Aygül’ü gördüğünü anlatan Baysali, ortaya çıkan kamera görüntülerin aksine “Sinan Aygül bize doğru bakarak “O…. Ç…ları, sizin de Tayyip’inde sonu gelecek’ dedi. Elini yere uzatarak bir şeyler aradı. Bende bana bir şey atacak sandım. Daha sonra bana söylediği bu sözün verdiği kızgınlıkla müştekinin kafasına vurdum” iddiasında bulundu.

Baerbock’tan Türkiye ve İsrail’e Suriye Uyarısı Baerbock’tan Türkiye ve İsrail’e Suriye Uyarısı

RELATED VİDEO

Oysa ortaya çıkan görüntülerde Sinan Aygül kaldırımda yürüyor. Yücel Baysali ise arkadan saldırarak Aygül’ü darbetmeye başlıyor. Kendisinin yaptığı darp olayını “müşteki ile bir birimizi darp etmeye başladık” iddiasıyla anlatan Baysali, “Bir daha belediye başkanına laf atarsan sonu böyle olur” demediğini ileri sürdü.

TANIKLARI SUÇLADI

Görüntülerde de anlaşılacağı gibi çok sayıda vatandaş olayı görüp, müdahale etmeye çalışıyor ancak polis memuru Engin Kaplan tarafından silahla tehdit edilerek engelleniyor. Ancak olaya tanık olanların anlatımlarını da kabul etmeyen Baysali, “Tanıklar müştekinin yakınları ve arkadaşıdır. Bu yüzden bu şekilde beyanda bulunuyorlar” dedi.

GEYLANİ'Yİ TEMİZE ÇIKARDI, 'AYGÜL'DEN ŞİKAYETÇİYİM' DEDİ

Olaydan Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin haberinin olmadığını iddia eden Baysali, saldırıyı “Olay tamamen müşteki ile benim aramdaki hakaret nedeniyle gerçekleşmiştir” diyerek, saldırdığı Sinan Aygül’ün kendisini darbettiğini savundu. Aygül hakkında “bana hakaret ve tehdit ettiği için davacı ve şikayetçiyim” dedi.

POLİS KAPLAN'DAN DA AYNI İFADELER

Polis memuru Engin Kaplan’da Baysali ile aynı şekilde ifade verdi. Kendisinin de Sinan Aygül’ü sosyal medya üzerinden tanıdığını iddia eden Kaplan, “Sinan Aygül bize doğru ‘O…. Ç…ları, sizin de Tayyip’inde sonu gelecek’ dedi. Daha sonra elini yere uzatarak bir şeyler aradı. Bize saldıracağını düşündük. Devamında Yücel Baysali, Sinan Aygül’ün yerden bir şey alacağını düşünerek kendini korumak amacıyla Sinan Aygül’e vurdu” iddiasında bulundu. Yolda yürürken darp edilen Sinan Aygül’ün Yücel Baysali’ye vurduğunu iddia eden Kaplan, kameralarda Baysali’nin elinde sopa olduğu görülmesine rağmen “Yücel Baysali’nin elinde sopa görmedim” dedi. Baysali’nin kendini koruduğunu iddia eden Kaplan, “Devamında Sinan Aygül tabure ile Yücel’e vuracağı sırada araya girmeye çalıştığım için tabure elime çarptı. Bende bu şekilde yaralandım” iddiasında bulundu.

'AYIRMAYA GELENLERİ AYGÜL’ÜN YAKINLARIDIR DİYE ENGELLEDİM'

Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından en çok tepki gösterilen konu Baysali Sinan Aygül’ü darbederken polis olan Engin Kaplan’ın olayı önleme yerine, ayırmaya gelenleri engelleyerek saldırının devam etmesini sağlamasıydı. Buna dair ifade veren Kaplan, ayırmaya gelenleri “Bu şahıslar gelirken Sinan Sinan diye geldikleri için de Sinan Aygül’ün yakınları olduklarını düşündüm ve onları uzaklaştırmaya çalıştım” diyerek kendini savundu.

Bunu yapmasındaki amacının “olayın büyümesini engel olmak” olduğunu öne süren Kaplan, “Bu şahısları (ayırmaya gelenleri) engellemeyi Sinan Aygül’ün darbedilmesi için yapmadım” dedi.

Kaplan’da Baysali gibi olayın Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani ile ilgisinin olmadığını iddia ederek, Sinan Aygül’den “beni yaraladığı ve hakaret ve tehdit ettiği için” şikayetçiyim dedi.

HAKİMLİK: ŞÜPHELİLER DELİLLERİ YOK EDEBİLİR, TANIK MAĞDUR ÜZERİNDE BASKI KURMA GİRİŞİMİNDE BULUNABİLİR

İfadelerin ardından Tatvan Sulh Ceza Hakimliği, şüphelilerin üzerine atılı ‘Kasten Yaralama’ suçunu işlediğine dair dosyada kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller olduğuna işaret etti. Kamera görüntüleri, mağdur hakkında alınan raporun içeriği, ‘kasten yaralama’ eyleminin birden fazla nitelikli hali bulunma durumunu gösterdiğini belirten Sulh Ceza Hakimliği, atılı suç vasfının değişme ihtimali, şüphelilerin delilleri yok edeceği, gizleyeceği, değiştireceği, tanık mağdur veya olayla ilgili kişiler üzerinde baskı kurma girişiminde bulunacağı, delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması, hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmadan kaçacağı, saklanacağı hususunda kuvvetli şüphe bulunması, ayrıca şüphelilerin üzerine atılı eylemin karşılığı olan suçun CMK 100/3 maddesinde belirtilen katalog suçlarından olması, eylemin niteliği ve kanunda belirlenen cezanın üst ve alt sınırı dikkate alındığında, adli kontrol tedbiri uygulanması yetersiz kalacağı ve tutuklama koruma tedbirinin ölçülü olacağı hususunda tam bir vicdani kanaat oluştuğu sonucuna vararak, şüpheliler hakkında ayrı ayrı tutuklama kararı verdi.