Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli,  15 Temmuz 2016 askeri darbe girişimi ve güncel gelişmelere ilişkin Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. Konuşmasına sokak köpeklerinin öldürülmesini öngören yasa tasarısına değinerek başlayan Temelli, ötenazi adı altında hayvanların katledileceğini söyledi. Temelli, bu yasa tasarısına tepki gösteren ve Meclis’e yürüyen veya Meclis Parkı’nda protesto eylemi sürdüren aktivistlere polisin şiddet uygulandığını da kaydetti.

‘DARBELER AYNI MEKANİKTEN BESLENİYOR’

Temelli, 15 Temmuz’a da değinerek, bütün darbelerin aynı mekanikten beslendiğine dikkati çekti. Darbenin bir zihniyet olduğunu ve buna karşı olması gerektiğini belirten Temelli, “12 Eylül darbesinden sonra bir siyasi yapı kalktı, dedi ki: ‘Fikrimiz iktidarda, biz cezaevindeyiz.’ Vallahi 15 Temmuzdan sonra baktığımızda şunu görüyoruz: Fikriniz cezaevinde, siz iktidardasınız. Neden mi? 15 Temmuz darbecilerinden miras aldığınız her şeyi 20 Temmuz OHAL darbesiyle hayata geçirdiniz. Öyle bir hayata geçirdiniz ki 15 Temmuz darbecilerinin bile hayal etmediği kadar darbe mekaniğini etkin bir şekilde çalıştırdınız” dedi.

‘SİYASETİ TASFİYE ETMEK İÇİN KULLANDINIZ’

Kobanê Davası’na da işaret eden Temelli, davanın iddianamesinin de darbeyi yapan kişiler tarafından hazırlandığına dikkati çekti. Temelli, “O darbecilerin iddianamesini aldınız, siyaseti tasfiye etmek için, bizim yoldaşlarımızı, arkadaşlarımızı, başkanlarımızı yargılamak için kullandınız ve o yüzden de bugün Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ gibi birçok arkadaşımız cezaevinde. Neden? Bir darbe hukukuyla yargılandıkları için. Aldınız o fikirleri, onların fikrini aldınız, bu ülkeye kayyum atadınız, o darbecilerin bile aklına gelmeyecek işi yaptınız. Bugün Hakkâri’de kayyum var. Hakkâri’de kayyum varsa darbecilerin zihniyeti de hâlâ hayattadır” diye konuştu.

İMRALI’DA DARBE HUKUKU DEVREDE

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride vurgu yapan Temelli, bunun bir “hukuka” dönüştüğünü belirtti. Temelli, AKP’nin bu hukuku darbecilerden aldığını ve mutlak iletişimsizliğe dönüştürdüğünün altını çizdi. Temelli, “Tecrit zaten bir darbe hukukudur” dedi.

GAZETECİLERE YÖNELİK SALDIRILAR

"Birsen Orhan, Kayyım Ataması Sonrası Gözaltı Kararına İfade Vermek Üzere Gitti" "Birsen Orhan, Kayyım Ataması Sonrası Gözaltı Kararına İfade Vermek Üzere Gitti"

Gazetecilere yönelik saldırılara da işaret eden Temelli, “Gazetecileri tutuklamaya, cezaevine koymaya devam ediyorsunuz. En son gazeteci Sadık Topaloğlu ile arkadaşı Mehmet Savaş tutukladınız. Bakın, tutuklanmasına sebep olan dosyada ceza veren hâkim ne diyor? ‘Suç oluşturan bir eylem yok ama devlet ve toplum için tehlikelidir’ Yani ortada bir eylem yok, maddi bir delil yok, bir suç yok fakat hâkim niyet okuyor aklınca, kendince gazetecileri devlet ve toplum için tehlikeli görmüş ve tutukluyor. Bu nasıl hâkimlik, bu nasıl yargıçlık, bu nasıl adalet, bu nasıl mahkeme?” diyerek, tepki gösterdi.

‘CİDDİ BİR GÖZ PROBLEMİ VAR’

Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu, işte, ancak olsa olsa darbecilerin kurgulayacağı bir yargı sisteminde olabilir. O yüzden gazeteciler cezaevinde olmaya, hak ihlallerine uğramaya devam ediyor. Kaldı ki gazetecilerden Sadık Topaloğlu’nun çok ciddi bir göz problemi var, tedavisinin aksamaması lazım, aksarsa çok kısa zamanda görme yetisini kaybedebilir. Buna rağmen, hasta tutsak olmasına rağmen tutsaklığı devam ediyor. Bütün cezaevlerine baktığınızda, cezaevi olmaktan ölüm evine dönmüş durumda. Yeni yapılan cezaevleri başlı başına birer tabutluk inşasından başka bir şey değildir aslında” diye belirtti.