Artı Gerçek
İnsan hakları savunucularından 'Barış İçin Bir Aradayız' kampanyası
İnsan hakları savunucularından 'Barış İçin Bir Aradayız' kampanyası
Yayınlanma: 04 Kasım 2022 21:03

A+
A-
Barış talebini güçlendirmek için 'Barış için bir aradayız' kampanyasında buluşan hak savunucuları, "Barışa ihtiyacımız açık; tüm dünyada savaşların yarattığı yıkımın ayyuka çıktığı dönemde yaşamımızı barışla örgütleme talebimiz var" dedi.

Artı Gerçek- İnsan Hakları Derneği (İHD), "Savaşların bütün dünyada insanlığı ve insan hakları değerlerini tehdit ettiği bugün, ülkeyi yönetenlere ve kamuoyuna barış hakkını hatırlatmak ve barış talebini güçlendirmek amacı" ile tüm şubelerinde “Barış İçin Bir Aradayız ” etkinlikliği gerçekleştirdi.

Venedik Komisyonu, HSK Üyeliği ve Adalet Bakanı'nı Eleştirdi Venedik Komisyonu, HSK Üyeliği ve Adalet Bakanı'nı Eleştirdi

İHD İstanbul Şubesi'nde gerçekleşen "Barış İçin Bir Aradayız" etkinliğine İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Barış Vakfı üyesi Dilbilimci Necmiye Alpay, Cumartesi Anneleri ve çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.

Serbest Kürsü şeklinde gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri yaptı.

40f2d511-f0f0-4c12-8d72-847dea8659bd.jpgGülseren Yoleri
YOLERİ: BARIŞA İHTİYACIMIZ AÇIK

Gülseren Yoleri, "Bugün 'Barış İçin Bir Aradayız' demek için buradayız. Barışa ihtiyacımız açık; tüm dünyada savaşların yarattığı yıkımın ayyuka çıktığı dönemde yaşamımızı barışla örgütleme talebimiz var. Hayatımızın her alanı çatışma ve şiddete boğulmuş durumda, baskının her türlüsüne tanıklık ediyoruz. Yaşadığımız coğrafyada bunun binbir türlü halini yaşıyoruz, insan haklarının en çok ihlal edildiği zamanlar savaşlar ve çatışmaların olduğu dönemler. Barış talebinin daha güçlü olarak dile getirilmesi, bu talebin toplumun talebi olarak iktidarlara yönlendirilmesi ihtiyacı var."


8c2a878a-eda8-4f5d-9fb3-f25f5b9216ae.jpgEren Keskin
'DAYATILAN BİR SAVAŞ POLİTİKASI VAR'

Türkiye'de ırkçılık ve milliyetçiliğin normalleştiği bir dönemde barışı konuşmak adına 'Barış için bir aradayız' kampanyasını başlattıklarını söyleyen Eren Keskin, bu coğrafyanın resmi ideoloji dışında farklı her türlü düşünceyi yasaklayan bir coğrafya olduğunu belirtti. Dayatılan tüm savaş politikası ve resmi ideolojinin tekçi anlayışına karşı toplumun tüm kesimlerinin buluşacağı barış politikalarını zemininin oluşturulması gerektiğini ifade eden Keskin, "Bize dayatılan ve savaşı temel alan Türk-Sunni kimliği esas olarak kabul etmiş ve 1915'ten başlayarak devam eden soykırım ve katliamcı politikaları konuşmayı yasaklamış bir devlet ideolojisi var karşımızda. Ne yazık ki bence en korkunç bu; bugün iktidardan şikayet ediyoruz ve ne yazık ki bize yine resmi ideoloji sunuluyor. Kemalizm sunuluyor bize yine çözüm olarak. Ve buna kendilerine sosyalistim diyenlerde araç oluyorlar. Belki moral bozucu, moralimizi kötü yönde etkileyici olabilir ama şunu hiçbir zaman unutmayın bugün yaşadığımız ihaller bugünün konusu değil. Sanki eskiden iyi ve demokratik bir devlet varmış gibi söz ediyorlar. Ama cumhuriyet öncesinden bize dayatılan bir savaş politikası var. Yani sanki eskiden her şey iyiymiş gibi davranan ve kendine muhalif diyen bir kesim var ve bu kesim hiç barıştan ve Kürt sorunundan söz etmiyorlar. O nedenle azda olsak sayıca kararlılığımız ve casaretimiz nedeniyle hala sesimiz çıkabiliyor. Bunu bir fırsat bilerek barış seslerimizi yükseltmenin zamanı. Çünkü seçim öncesi herkes siyaset yapıyor ama gerçekçi bir insan hakları siyasetiyle barış politikalarını dillendirmek gerekiyor.

'BM, AB GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR'

Türkiye'nin altına imza attığı ulusal ve uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini ifade eden Keskin, "Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği Türkiye'ye karşı denetim mekanizmalarını işletmiyor. Tüm savaş suçları, insan hakkı ihlallerinin ortağı Avrupa Birliği. Bu nedenle bence insan hakları savunucularının seslerini duyurması gereken başka kesimlerde var. Uluslararası kesimlerde var. Görevlerini yerine getirmiyorlar. Biz insan hakları savunucuları barış politikalarında ısrarcıyız. Tabii ki hemen yarın olmayacağını çok iyi biliyoruz. Onurlu bir barıştan bahsediyoruz. Kendi kaderinin tayin hakkının özgürce konuşulabildiği bir barıştan söz ediyoruz. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.


'BARIŞ DİLİNİ GELİŞTİRMEKTE KARARLIYIZ'

Şiddeti her gün örgütlenen bir siyasi iktidarın olduğunu söyleyen Keskin, "İçişleri Bakanı olarak görev yapan kişi Türkiye'nin altına imza attığı sözleşmelere rağmen operasyonlar nedeniyle yakalarsanız bacaklarını kırın' diye açıkça işkenceyi savunan İçişleri Bakanı var. Nefret diliyle örülen şiddet yayılıyor ve en başta kadın, çocukları vuruyor. O nedenle barışçıl bir dil geliştirmek zorundayız" dedi.

Etkinlik konuşmalarla sona erdi.