Alınan karar doğrultusunda Kerkük polisinden oluşturulacak özel güçte, kentteki her ulusun %32’lik kotası olacak.

Kerküklü Kürt vatandaşlar bu adımı olumlu buluyor.

K24’e konuşan bir Kerküklü Kürt, “16 Ekim’de görev alan güçler ne kadar uzaklaştırılırsa Kerkük halkı o kadar rahat eder. Bize düşman gözüyle bakıyorlardı. En iyi çözüm, Kürt asayişinin bu kente dönmesidir. Kürt asayişi dönmeden Kürtler burada rahat edemez, başı dik yaşayamaz” dedi.

Bir başka vatandaş ise, “Ne zaman ordu gelse halk kötü hissediyor. Çünkü Kerkük’te Kürtler çoğunlukta ve Kürtlerin güvenlikte daha çok olması lazımdı. Peki yapılıyor mu? Hayır. Çünkü Kürtler Kerkük’te yönetimde değil. İnanın bir müdürlüğe gittim, 7 odanın kapısını çaldım, hiçbirinde Kürt yoktu” diye konuştu.

Tugayın çekilmesinin ardından 500 kişilik bir polis gücü oluşturulacak. Bu gücün görevi, Kerkük polisiyle birlikte kentin güvenliğini sağlamak olacak.
Bu güçteki Kürt kotası %32 olarak açıklanmasına rağmen Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yetkilileri endişe taşıyor.

Aile Hekimleri, Yürürlüğe Giren Yeni Yönetmeliğe Karşı 3 Günlük İş Bırakma Eylemi Başlattı Aile Hekimleri, Yürürlüğe Giren Yeni Yönetmeliğe Karşı 3 Günlük İş Bırakma Eylemi Başlattı

KYB Kerkük Sorumlusu Ali Qelayi, “Ordu güçleri kent merkezinden çekilecek ancak bu konuda başka bir endişemiz var. 61. Tugay gibi bir güç çekilirse bazı milis güçleri bunu fırsat bilip kentte nüfuzlarını arttırabilir. Özellikle de Haşdi Şabi mevcut durumda rollerini arttırabilir” uyarısında bulundu.

Konuya hassas yaklaşılması gerektiğini vurgulayan Qelayi, “Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerinin durumunun normalleştirilmesi için siyasi bir anlaşmaya ihtiyaç var. Hem Birleşmiş Milletler hem de Kerkük’teki siyasi taraflar birlikte güvenlik, siyasi ve idari konuları yönetmeli” dedi.

Daha önce Kerkük’teki taraflar Birleşmiş Milletler’in arabuluculuğunda güvenlik, siyasi ve idari konularda bir anlaşma sağlamıştı ancak geçtiğimiz yıl Irak’ta düzenlenen gösteriler nedeniyle hükümet istifa edince, anlaşma uygulanamadı.