- Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar TBMM'de görüştü. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yapıldı.
KILIÇDAROĞLU'NDAN KÜRT SORUNU AÇIKLAMASI: BU ÜLKEDE KAVGAYI BİTERECEĞİM
“Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM'dir” diyen Kılıçdaroğlu, “13. cumhurbaşkanı adayı olarak bu ülkede kavgayı bitereceğim. Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun insan insandır, başımız üstünde yeri vardır” dedi.
RELATED VİDEO
Kılıçdaroğlu Kürtçe ile ilgili olarak da, “Binlerce yıldır konuşulan dile niye bilinmeyen bir dil yazıyorsunuz? Devlete çifte standart yakışmaz” ifadelerini kullandı.
BULDAN: KÜRT SORUNUNUN TBMM'DE ÇÖZÜMÜNDEN YANA OLDUĞUMUZ GÖSTERMEK AMAÇLI
Pervin Buldan, Kılıçdaroğlu ile TBMM'de görüşmelerinin nedenini de şöyle açıkladı: “Bugün sayın başkanı burada ağırlamamızın nedeni, Kürt sorununun demokratik çözümünün parlamento çatısı altında, TBMM altında çözümünden yana olduğumuz göstermek amaçlıydı”
Mithat Sancar da görüşmeye dair bir iki gün içinde ayrıntılı bir açıklama yapacaklarını söyledi.
KILIÇDAROĞLU: HER KOŞULDA DEMOKRASİYİ SAVUNMALIYIZ
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Bağımsız ve tarafsız yargı mutlaka olmalı. Hukuk devleti mutlaka olmalı. Sosyal devlet, gelir dağılımındaki bozulan dengesizliğin giderilmesi gerekiyor... Temel hak ve hürriyetlerin korunması da ortak talep olarak dillendirildi."
"Çevre ve iklim değişikliği konusundaki duyarlılık karşılıklı olarak ifade edildi."
"Toplantıda yerel yönetimler üzerinde duruldu. Kayyım uygulamasının doğru olmadığını ilettik. Her koşulda demokrasiyi savunmalıyız. Ortak mutabakat metninde de kayyım uygulamasının olmaması gerektiği var. Seçimle gelen seçimle gider. Demokrasinin temel kuralıdır. Milletin iradesini ipotek altına alırsanız bu demokrasiye aykırıdır. Demokrasiyi her ortamda, her koşulda savunmalıyız."
“Serbest siyasetin önünün açılması... Siyaset, artık bir kavga alanı olmamalı. Bu ülke kavgadan bıkmadı mı? Bu akşam belli TV kanallarında büyük ihtimalle bir sürü şeyler yazılıp, çizilecek. Siz kavgadan bıkmadınız mı ya? Kucaklaşmak, uygar insanlar gibi tartışmak varken hangi gerekçeyle kavga ediyoruz? Toplumu neden kamplaştırıyoruz? Biz birlikten, beraberlikten yanayız. Bu ülkenin kalkınması için var olan bütün sorunların çözümü için ortak hareket etmekten yanayız. Siyaset sorun yaratmamalı, var olan sorunları çözmeli...”
"21. yüzyılda hala parti nasıl kapatılır? Parti kapatmanın zorlaştırılması gerekiyor."
"Kadına yönelik şiddetin mutlaka son bulması lazım."
"Dezavantajlı gruplarla ilgili de siyaset kurumunun üstüne düşeni yapması lazım. Onların haklarının elinden alınması, görmezden gelinmesi siyaset kurumuna yakışmaz."
"Siyasal iktidarın kendi adamlarını getirmesi ve yargının bir sopa olarak kullanılmasını kabul etmiyoruz. Biz yargıçlardan kendi vicdanlarının sesini dinlemesini istiyoruz."
"Deprem bölgesi ile ilgili özel bir programın yapılması ve acil bir onarım ortaya konması şart."
“Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM'dir. TBMM'nin varlığı, sorunları çözen bir meclis olmasından kaynaklıdır. Kuruluşundan bu yana sorunlar orada çözülmüştür. Milletin sağduyusuna güvenerek, var olan sorunların tamamını seçilen parlamenterlerle birlikte çözeceğiz. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Her sorunun çözüm adresi TBMM'dir. Milletin iradesiyle bu sorunlar çözülür. TBMM'nin kapasitesi sorun çözmeye yeterli değil mi! Yeterlidir! Her sorunun çözüm adresi burasıdır. 2. yüzyıla çağrı beyannamemizde Kürt sorununun çözüm adresinin TBMM olduğunu vurguladık ve bizim kurultayımızdan oy birliği ile çıktı bu karar.”
“Biz demokrasiyi, insan haklarını, kimsenin ötekileştirilmemesi gerektiğini, kadın-erkek eşitliğini savunuyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz! Bu işin ortası yok, kavga yok! Özgürce tartışacağız. Anlaşamazsak bir daha oturacağız, bir daha konuşacağız. Bu ülkenin saygın insanları var. Siyaset tek başına kurum değildir, gücünü toplumdan, kanaat önderlerinden, bilgelerinden alır. O destekle sorunların tamamını çözebiliriz.”
“Basın mensuplarından istirhamım; toplumu ayrıştıran bir dilden lütfen kaçının. Medyanın da sorumluluğu var. Bu sorumluluğun farkında varmalı. Tokalaşmak, kucaklaşmak varken, bu kavga neden? Kavgayı bitireceğiz.”
“13. cumhurbaşkanı adayı olarak bu ülkede kavgayı bitereceğim. Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun insan insandır, başımız üstünde yeri vardır.”
"Konuşma metninin içerisinde Kürtçe bir kelime geçtiği zaman 'bilinmeyen bir dil' deniyor. Binlerce yıldır konuşulan bir dil nasıl bilinmeyen dil oluyor. Devlet olarak çifte standart kuramazsınız."
“Gelinir, TBMM'de kürsüde konuşulur. İngilizce ise Fransızca ise parantez içinde yazılır. Konuşma metninin içinde Kürtçe geçtiğinde 'bilinmeyen dil' deniliyor. Allah aşkına bu ülkenin insanların vicdanına sesleniyorum; TRT Kürdi diye bir kanal var. Yayın yapıyor bu. Nasıl olur da bilinmeyen dil yazıyorsunuz? Binlerce yıldır konuşulan dile niye bilinmeyen bir dil yazıyorsunuz? Devlete çifte standart yakışmaz arkadaşlar! Doğru değildir! Herkesin diline saygı göstereceksiniz. Evet resmi dilimiz Türkçe, ama siz devlet olarak çifte standart kuramazsınız. Vatandaşlarınızı ayırıyorsunuz demektir. Bir grup insanı bir grup insana düşman ediyorsunuz demektir. Bu, emperyal güçlerin Türkiye'ye oynadığı bir oyundur. Bu oyunu bozacağız. Herkes rahat olacak bu ülkede. Yeni bir başlangıç yapacağız. Ahlaklı, demokratik, kucaklayıcı bir başlangıç... Toplum, 'nasıl büyüyeceğiz'e odaklanacak. Kısır tartışmalara odaklanmamalı...”
BULDAN: SAYIN BAŞKANI VE HEYETİ PARLAMENTODA AĞIRLAMAK İSTEDİK
Kılıçdaroğlu'nın ardından Pervin Buldan konuştu:
"Türkiye'nin en temel sorunlarını konuştuk. Türkiye toplumunun, Türkiye halklarının bizden beklentisini konuştuk. Bugün sayın başkanı burada ağırlamamızın nedeni, Kürt sorununun demokratik çözümünün parlamento çatısı altında, TBMM altında çözümünden yana olduğumuz göstermek amaçlıydı. O yüzden sayın başkanı ve heyeti parlamentoda ağırlamak istedik. Başta Kürt sorunu olmak üzere, Türkiye'nin bütün sorunlarının çözümünde Türkiye toplumunun beklentilerini ve gelecek seçimler sonrası yapılacakları da istişare ettik. Geldikleri için teşekkür ediyoruz."
SANCAR: 1-2 GÜN İÇİNDE BASINA DAHA AYRINTILI BİR AÇIKLAMA YAPACAĞIZ
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, şunları kaydetti:
"Ziyareti değerli buluyoruz. Pek çok konu ele alındı. Türkiye çok boyutlu bir kriz dönemi yaşıyor. Deprem, büyük bir acı ile içinde bulunduğumuz yıkımın tablosunu bir kez daha çıplak şekilde gözler önüne serdi. Yeni bir döneme girmemize vesile olan deprem, keşke bu kadar acı ile birlikte gündeme gelmeseydi. Bu acıları yok sayarak siyaseti yürütmek mümkün değil.
Yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Partimiz, Türkiye'nin yıkımdan ağır zarar gören toplumsal kesimlerini ve yapılarını onarma konusunda acil programa ihtiyaç olduğu inancındayız. Acil bir onarım programına ihtiyaç var ve yeni bir başlangıca... Yeni başlangıç Türkiye'de; demokrasi, insan hakları, adalet ve özgürlük temelinde bir yaşam ve sistem kurmakla ancak mümkün olacaktır. Bu konularda görüşlerimizi paylaştık. Bu görüşmeyi Meclis'te yapmamızın nedeni de çözüm adresi olarak TBMM'yi gördüğümüzü vurgulamaktır. Türkiye'nin bütün sorunları burada, geniş toplumsal mutabakatla çözülebilir. Bu görüşmenin içeriğini de konuştuğumuz hususları da kurullarımıza taşıyacağız. İttifak güçlerimizle değerlendireceğiz. 1-2 gün içinde kamuoyuna, basına daha ayrıntılı bir açıklama yapacağız."
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleşen görüşmede Kılıçdaroğlu’na CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı; HDP Eş Genel Başkanlarına Parti Sözcüsü Ebru Günay ve Grup Saruhan Oluç DHA