CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD seçimlerine ilişkin konuşurken, "Trump ile damatlar arasında bir ilişki var, bu ilişkinin boyutlarını bilmiyoruz ama bu kaygıların Amerikan yönetimine aktarıldığını da biliyoruz" dedi.

Karar TV'de konuşan Kılıçdaroğlu, Suriyeliler, deprem, ABD seçimleri ve güncel siyasi meselelere dair mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

MÜLTECİ KARŞITLIĞI YAPMIYORUZ: Ben Avrupa Birliği’nde gittiğimde bana Suriyeli mültecileri sordular, ben de onlara Avrupa’da iç savaş olduğunda hepiniz seyrettiniz dedim. Siz daha sonra dediniz ki, ‘Mülteciler buraya nasıl gelir?’ Hayır, öyle değil sizin sorumluluğunuz çok büyük. Avrupa Birliği Suriye’nin tüm yollarını, okullarını yapmak zorunda. Biz mülteci karşıtlığı yapmıyoruz. Bir insan kendisinin ve ailesinin hayatını kurtarmak için başka bir yere sığınırsa bizim geleneğimizde de onları kapı dışarı çıkarmak olmaz.

DEPREMZEDELERE KONUT BULUN TALİMATI VERDİM: Depremden sonra hemen bölgeye gittik. Milletvekili arkadaşlarımız da oradaydı. Grup Başkanvekilimiz organizasyonu gerçekleştirdi, belediye başkanlarımız da bir araya geldi. Toplam 528 hanenin kendi dairelerine yerleşme imkânı yok. Belediye başkanımıza söyledik, bu ailelere konut bulacaksınız dedik. Belediye imkânı olanı kadarını karşılayacak, geri kalanlara da kiralık ev bulunacak ve kiraları 1 yıl boyunca karşılanacak. İnsanlar yeni yerlerine taşındığında bu vatandaşların tüm ihtiyaçları da karşılanacak. Dolayısıyla hiç kimse kendisini aç ve açıkta zannetmeyecek. Beyaz eşya üreticileri, İzmir’de değişik yerlere yerleştirilen afetzedelerin beyaz eşya ihtiyaçlarını karşılarlarsa çok mutlu oluruz.

TRUMP DERİN SARSINTILAR YARATTI: Gazeteciler gibi biz siyasetçiler de Amerika’daki seçimleri dikkatle izliyor. Elbette Trump ve Biden’in kendine ait özellikleri var. Trump’ın agresif olması, ifadelerini saldırganca dile getirmesi rahatsızlık yarattı. Amerikan medyası da bu rahatsızlığı zaman zaman dile getirdi. Sonuç ne olursa olsun Trump’ın Türkiye’ye bakışı bizde çok derin kaygılar yaratmanın ötesinde derin sarsıntılar yarattı. Erdoğan’a gönderilen mektup, tamamen diplomatik nezaketten uzak. Böyle bir endişe var, Erdoğan cephesinde de böyle bir endişe var. Trump ile damatlar arasında bir ilişki var, bu ilişkinin boyutlarını bilmiyoruz ama bu kaygıların Amerikan yönetimine aktarıldığını da biliyoruz. Bir devleti yöneten kişilerin, devletlerin kaderleri ile ilgili kararları tek başlarına almalarının o ülkeye ve dünyaya felaket getireceğine inanan bir insanım. Eğer bir insan devleti gerçekten yönetmek istiyorsa, liyakat süzgecindeki kişileri dinledikten sonra harekete geçirmesi taraftarıyım.

POPÜLER LİDERLİĞİN DÜNYADA YÜKSELECEĞİNİ GÖRMÜYORUM: Kararı Amerikan halkı verecek ama yanlış bir politika izlenirse, dünyanın diğer ülkeleri de bu bedeli ödeyecek. Ben popüler liderliğin dünyada yükseleceğini görmüyorum. Korona virüsünün getirdiği süreç sosyal devletin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Sosyal devlet, ihtiyaç sahibi ailelere yardımda bulunan devlet demektir. Demokrasinin zaman içerisinde yükseleceğini ve demokratların çeşitli ülkelerde iktidara geleceğini düşünüyorum.

VARLIK FONU BORÇ BULAMIYOR: Eylül ayında HSCBC, birkaç daha yabancı grubu yetkilendirdiler ve bize para bulun dediler. Ekim ayında da bunu yaptılar ve yine borç bulamadılar. Ama aynı dönemde Ülker grubu çıktı ve ben borç istiyorum dedi, istediğinin dört katı talep geldi. Varlık Fonu, devletin yetkili kurumu borç para bulamazken, bir şirkete dört kat daha fazla talep geliyor. Üstelik dünyada negatif faiz varken. Bir ara Yunanistan ile dalga geçiyorduk, onlar binde dokuz ile borçlanıyor, biz dışarıdan borç aldığımızda yüzde 6 borç ödüyoruz ancak bu rakamla bile borç alamıyoruz. Varlık Fonu’nun başkanı Erdoğan, vekili de damadı. Burası bir kabile devleti mi? Eğer olur da Sayıştay olursa denetlesin, o da yok. Zaten kimse güven duymadığı için Varlık Fonu’na para vermiyor.

AK PARTİ'YE OY VERECEĞİM DEYİP SANDIKTA VERMEYECEK İNSANLAR VAR: Anketlerde gösterilen rakamlar hala yüksek rakamlar. Böyle bir buhran içinde korunması önemli. Bu rakamın içinde yardım yapılanlar var, geçinenler var. Gerçekten bugün ben Ak Parti’ye oy vereceğim diye anketçilere söyleyen daha sonra sandıkta vermeyecek insanlar var. Tek adam her şeye hâkim olmamalı. Her şeyden önce devlet dediğimiz kurumun şeffaf olması gerekiyor. Tüyü bitmemiş çocuktan vergi alıyoruz. Böyle bir yapı uzun süre gidemez. Bütçe geldi mesela, bütçe toplumda heyecan uyandırdı mı?

SARAY'DA DA MEMNUN OLMAYANLAR VAR: Bu bütçenin önümüzdeki yıl topluma hangi avantajları sağlayacağı anlatılırdı. Bütçenin ekleri 3-4 gün sonra Meclis’e gönderildi. Bürokrasi tamamen yok edildi. Saray’da bir çevre var ve onun içinde iyi insanlar da var. Onların da gidişattan memnun olmadığını biliyorum. Ancak sayın damat da dahil kimse Erdoğan’a gerçekleri anlatmıyor. Bu toplumun daha büyük dramlarla karşılaşmaması gerekiyor. Gençler umudunu yitirmiş noktaya geldi. Onlara sakın umudunuzu yitirmeyin diyoruz. Siz büyük bir güçsünüz ve bir araya gelin diyoruz. Gençler, kendilerini işsiz bırakanlara oy vermemeli. Ben gençlere güçlüsünüz ve gücününüz farkına varın diyorum.

SARAY MİLLET İTTİFAKI'NI DAĞITMAK İÇİN BÜROKRASİYİ KULLANIYOR: Ben Millet İttifakı adına konuşmayı doğru bulmam ama CHP’nin genel başkanı olarak şunu söyleyebilirim. Saray, Millet İttifakı’nı dağıtmak için bürokrasinin bazı unsurlarını kullanıyor. Bürokrasinin bazı araçları ile belli kişilere be kurumlara paralar vermek ile ittifakı bozmak istiyorlar. Önce ittifak üzerinde acaba İYİ Parti’yi dağıtabilir miyiz üzerinde durdular. FETÖ suçlaması şuna benziyor, beğenmedikleri insanı eskiden PKK’lı diye suçlarlardı, şimdi de FETÖ’cü diye suçluyorlar. Bir siyasetçinin suçlayıcı konuma düşmesi zayıflığını gösterir. Ben çok zayıfım, yapacak hiçbir şey yok, suçlayamıyorum, ben bunu suçlayayım vatandaş da bunu FETÖ’cü olarak görsün.

CHP'LİLERİN İZLEDİĞİ MEDYADA KILIÇDAROĞLU'NU ELEŞTİRİN DEDİLER: İYİ Parti üzerinde oynadılar, burada da beklediklerini alamadılar. Tabii kurultaydan sonra İYİ Parti’ye yönetimde yer alamayan arkadaşlar itiraz ettiler, orada da sağ duyu egemen oldu ve o arkadaşlar genel başkanlarına durumu ilettiler. Bizim üzerimizden oynadılar, oynamaya çalışıyorlar. Yine bize ulaşan bilgilerden, şu Kılıçdaroğlu’nun halletmemiz gerekiyor. Kendi medyalarında yazdıklarında hiçbir etkilerinin olmadığını gördüler. Daha sonra CHP’lilerin izlediği medyalardan CHP’lileri eleştirin diyorlar.

MİLLET İTTİFAKI İÇİNDEKİ BAZI İSİMLERE PARTİ KURDURMA ÇABALARI VAR: Acaba ittifakı dağıtmak için geçmişte ittifakın içinde yer alan kişilere ayrı parti kurdurabilir miyiz, şimdi bu çabaları var.

Rojin Kabaiş'in Babası: "Yurt İdaresi Kızımın Arkadaşını Susturuyor" Rojin Kabaiş'in Babası: "Yurt İdaresi Kızımın Arkadaşını Susturuyor"

Muharrem Bey henüz ayrılmış değil. İttifakın içinde yer alan belli kişileri finanse ederek, ayrıca ayrı parti kurdurabilir miyiz gibi bir çaba içindeler. Hatta bu kişilerden birinin doğrudan doğruya kişileri arayarak, uçak biletin her şeyin hazır dediğini biliyorum.