- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'li 10 büyükşehir belediye başkanı dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis ve siyasi yasak kararının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Temel Atma Töreni'ne katıldı.

İmamoğlu törende şöyle konuştu:

"Bu yolculuğu bize açan ve bu güzel zaman dilimini hepimize yaşatan kıymetli genel başkanım sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na huzurunuzda yürekten teşekkür ediyorum. Bu yolculuğa çıktığımda 'Nasıl anılmak istersiniz' dediklerinde 'Ben bu şehrin gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olmak isterim' demiştim. Çünkü zaten en demokrat belediye başkanı olmak demek bu şehrin en başarılı belediye başkanı olmak demektir. Kendimize çizdiğimiz bu demokrasi idealindeki üzerindeki yolculuk hiçbir zaman şaşmadı. Bir aşaması daha var o da sonuna kadar çalışmak.

Bu merkezimiz iki değerli insanımızın ismini taşıyacak. Dr. Mustafa Kemal Gavuzoğlu, Mimar Bedriye Gavuzoğlu hanımefendi. Mustafa Kemal Gavuzoğlu örnek bir doktor. Değerli eşi Bedriye Gavuzoğlu da çok kıymetli bir mimar. Kendileri emniyetle ilgili birçok binanın yapılmasında imzaları var. Bedriye hanım gibi kurumumuza güven duyup, kurumumuzla işbirliği yapıp, bağış yapıp bizimle iş üretme gayreti içinde olan vatandaşlarımızla, bir önceki döneme göre 30-40 kat civarında bağışın ve insanımızın arttığını belirtmek istiyorum. Bu aslında bir seçimde aldığınız oy kadar kıymetli.


'HİÇBİR BAŞARI CEZASIZ KALMAZ'

İstanbul'un 39 ilçesine de eşit bakan bir belediye başkanı ve her ilçe belediyesiyle irtibat kuran bir belediye başkanı olmayı başardık.

Bizim ülkemizde bazen hiçbir başarı cezasız kalmaz. Bana verilen bu anlamsız ve hukuksuz cezayı başarımın ödülü olarak görüyorum. İsraf düzenlerine son vermenin onları çok kızdırdığını biliyorum. Aynı zamanda İstanbul'un itibar görmemesi gereken tam aksine tedbirli olmanız gereken bazı kurumlarına itibarlı davranan dönemin bittiğine de çok üzüldüklerini biliyorum. O kurumlar bir haftadır konuştuğumuz ayıpları bize yaşatan kurumlar.

'SİSİ NE BİZ NE?'

Bir çocuğumuzun yaşadığı istismardan tutun farklı edepsiz işlemlerin paydaşı olan kurumları çevremizden uzak tuttuk. Sosyal yardım ve destekleri arttırmış olmamız, plansızlıktan, bir avuç insanı kayırma duygusundan böylesi bir döneme dönüşmek onları çok kızdırdı ve bizleri cezalandırmak istiyorlar. Aslında o kötü akıllarını ve zihinlerini, kötülük dolu kalplerini 'Binali beye mi oy vereceksiniz? Sisi'ye mi oy vereceksiniz' diye meydanlarda bağırdıklarında anlamak gerekiyordu. Ben bu memleketin evladıyım. Sisi ne biz ne?


Karadeniz'in Trabzon ilinin Akçaabat ilçesinin eski adı Zanane yeni adı Cevizli köyünde doğmuş bir adama bunu diyen akıldan başka bir maharet bekleyemezsiniz. İlk gündeki gibi burada ifade edeyim hiç kimsenin hakkını yemedim, hakkımı da yedirmeyeceğim.

'DÜNYAYA KAFA TUTMAK YARGICIN ELBİSESİNİ GİYEREK İNSANLARI ALT ETMEYE ÇALIŞMAKLA OLMAZ'

Mazlum Abdi'den Süleyman Şah türbesi açıklaması Mazlum Abdi'den Süleyman Şah türbesi açıklaması

Dünyaya kafa tutmak, yargıcın gömleğini giyerek ya da elbisesini giyerek insanları alt etmeye çalışmakla olmaz. Dünyaya kafa tutmak akılla, bilimle olur. Bu millet hakkını yedirmeyeceği gibi namertle, mertliğin ne olduğunu da önümüzdeki süreçte hep beraber tekrar ülkemizde, genel başkanımız ve altılı masada bulunan diğer siyasi parti liderleriyle beraber hep birlikte tekrar ispatını göstereceğiz.

'İSTANBUL'DAN İŞİMİZİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Genel başkanımızın huzurunda ilk günkü gibi başım dik, alnım açık, göğsümü gere gere söylüyorum. 2023 yılı çok güzel olacak. Çok çalışacağız. İstanbul'dan işimizi yapmaya devam edeceğiz. Memleketimiz adına 2023 bayram gibi bir yıl olacak.

KILIÇDAROĞLU: BAZILARI YARGIÇ CÜBBESİ GİYEBİLİR...

kemalkilicdaroglu.jpg

İmamoğlu'nun ardından kürsüye CHP lideri Kılıçdaroğlu'u çıktı. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

Biz vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapmayız. Güzelliklerin yaşanmasını isteriz. Hizmetlerin görülmesini isteriz. CHP'li ailenin en büyük özelliği hesap vermekten çekinmeyiz. Bizi seçen halkımıza hesap vermeyi onurlu görev sayarız. Bunları düşünmeyenlerin doğal olarak hedefi haline geliriz.

'İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder' demişlerdi. Hala içlerine sindirememişler ve intikam almaya çalışıyorlar. İl Başkanımıza ve belediye başkanımıza siyasi yasak getirmek istiyorlar. Niçin? Yalova Belediye Başkanımız aylardır görevine başlatılmıyor. Bütün bu haksızlıkları biliyoruz. Belki bizim eksikliğimiz haksızlıkları geniş kitlelere aktarma konusunda biraz nazlıyız. Oysa bunu her yerde anlatmalıyız.

İstanbul'u kaybetmenin acısını yüreklerinde hala hissediyorlar. İstanbul'un rantına doymadılar. Bu kadar harama tamah eden bir anlayış nasıl olur da iktidar olabilir aklım almıyor. Bizler, hep birlikte bu mücadeleyi yapacağız. Nereden ve nasıl müdahale gelirse gelsin hep birlikte omuz omuza yürüyeceğiz.

Bazıları yargıç cübbesi giyebilirler, bazıları savcı cübbesi giyebilirler, hiçbir önemi yok. Hukukun üstünlüğüne göre karar vermeyen hiç kimse yargıç ve savcı değildir. Tarih onlarla ilgili hükmü de verecektir. Ne derler büyüklerimiz. Sultanın sofrasına oturan Alinin fetvasına itibar edilmez. Birilerinin sofrasına oturan yargıcın verdiği karar hükümsüzdür. Vicdani kanaat nedir? Vicdani kanaat yaradanın yüreğimizdeki sesidir. Bütün bunları bilerek, azim ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Asla umutsuz değiliz."