GÜNDEM

Mithat Sancar: Kılıçdaroğlu'nun Roboski ziyareti değerli

Mithat Sancar, katıldığı televizyon programında, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Roboski ziyaretine değinerek, 'Değerli ancak temeldeki sorunu görmezsek adalet talebimiz havada kalır' dedi.

Abone Ol

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, TELE1’de Enver Aysever’in sunduğu ‘Ayrıntılar’ programına katılarak gündemi değerlendirdi. Muhalafetin yeni bir barış süreci için atılacak adımlar konusunda daha somut konuşması gerektiğini belirten Sancar, "Toplumsal, siyasal geniş bir mutabakat hedeflenerek geleceğe dair bir vaatte bulunmalıyız." ifadelerini kullandı.

Sancar'ın açıklamaları şöyle:

‘AYSEL TUĞLUK KÜRT SORUNUNUN ÇOK SOMUT BİR ÖRNEĞİ’

“Aysel Tuğluk’un durumu açıklayan en doğru ifade düşman hukuku. Aysel Tuğluk arkadaşımıza ilk defa SETA Devlet Hastanesi demans teşhisi koydu. Daha sonra Kocaeli Tıp Fakültesi ATK’da aynı şekilde rapor verdi ve ‘Demans hastasıdır, hastalığı ilerliyor ve cezaevinde tek başına hayatını sürdürmesi mümkün değildir’ dedi. Ama son kararı ATK veriyor. ATK farklı bir karar vererek ‘Hayır, cezaevinde kalmasında sakınca yoktur, hastalığı buna engel değildir’ diyor. Biz de kendisini Pervin Buldan eş başkanımla kongreden birkaç gün önce ziyaret ettik. Gerçekten ‘En iyi halini gördük’ diyebilirim. Bizim de gözlemimiz de çok net, demans hastası ve hastalığı ilerliyor. Çevik Bir meselesine gelince. Hangi suçtan yatıyorsa yatsın eğer hastaysa benim açımdan hiçbir önemi yoktur. ‘Çevik Bir şöyle yapmıştır, böyle yapmıştır’ tartışması burada insani olarak da, hukuki olarak da yanlıştır. İnfaz hukukunda hangi suçtan hükümlü, tutuklu olduğunuza bakılmaz. Aysel Tuğluk’a yapılan zulümdür, eziyettir ama daha da ötesidir. Bunun siyasi boyutunu görmek gerekiyor. Aysel Tuğluk düşman hukukunun ötesinde muameleye kalıyorsa Kürt, HDP’li olduğu için maruz kalıyor. Kürt sorununun çok somut örneğidir Aysel Tuğluk’a yapılan muamele. Ayrımcılık, ağır haksızlık, her türlü kuralı bir kenara adaletsizlik. Kürt sorunun temelinde de bu sorunlar yatıyor.

‘KEMAL BEY’İN ROBOSKİ ZİYARETİ DEĞERLİDİR ANCAK…’

Şimdi Kemal Bey’in ziyaretine gelmeden önce şunu söylemek isterim. Bu da Kürt sorunun başka bir örneği Roboski orada yaşayanların yani Kürtler’in oraya verdiği isim. Şimdi siz yüzyıllarca böyle bildiği bir yere başka bir isim koyuyorsunuz. Bu inkar, asimilasyon siyasetinin çıplak bir örneği. (‘Roboski’ adına yönelik eleştiriler)

Kemal Bey’in oraya gitmesi olumlu bir harekettir. Doğrudan doğruya bu kadar ağır bir katliamın mağdurlarıyla bir araya gelmesi değerlidir. Adalet talebini ailelerden duyması ve bende adaletin gerçekleşmesi için uğraşacağım’ diye taahhüt de bulunması önemlidir. Ancak burada adalet nerede ve nasıl sağlanır? Roboski’de 33 kişi bombalar katledildi ve kimse cezalandırılmadı. Bunun temelindeki Kürt sorununu görmezsek adalet talebimiz bir süre sonra havada kalır.

Roboski'deki katliamda yakınlarını kaybedenlerin aileleri ile bir araya gelen CHP lideri "Olay aydınlatıldıktan sonra ancak helalleşme olabilir" dedi

‘SİLAHLARIN EBEDİYEN SUSTUĞU DEMOKRATİK BİR GELECEK’

Biz bütün ölümlerin, acıların bitmesi için Kürt sorunun demokratik barışçıl şekilde çözülmesini savunuyoruz. Silahların ebediyen sustuğu, eşit yurttaşlık temelindeki demokratik bir gelecek istiyoruz. Bütün acıları yüreğimde hissediyorum. Parti olarak da bu noktadayız.



Çözüm sürecini bir barış ve toplumsal dönüşüm süreci olarak düşünmek gerekiyor. Silahların susması meselesi doğrudan doğruya örgütle konuşulması gereken bir meseledir. O zaman bunun İmralı’da yürütülmesi herhangi bir yanlışlık içermiyor ama hem HDP’nin hem Öcalan ‘Dar kalmamalı’ diyordu. Yani büyük bir toplumsal bir mutabakatı hedeflemeden böyle ağır sorunları çözmek mümkün olmuyor. Tekrar iyi bir yöntem ve iyi bir mimarlık bir barış süreci inşa edebilirsek bu toplumdan destek alır. AKP ile kapalı devre bir sürecin başarı şansı olmayacağını defalarca söyledik.

‘MUHALEFET DAHA SOMUT KONUŞSUN’

Yeni bir barış sürecini tabandan nasıl kurabiliriz buna bakmalıyız. Muhalefet de bunu nasıl yapabileceği üzerinde daha somut konuşsun. Bu iş şu anki iktidarla çözülecekmiş darlığından çıkarılmalı. Toplumsal, siyasal geniş bir mutabakat hedeflenerek geleceğe dair bir vaatte bulunmalıyız.

Çözüm sürecinin güvencesini sağlamak için kanun çıkarılması neredeyse 1.5, 2 yıl sürdü. 2014’te esnek bir kanun çıkarıldı. Siz bu güvenceyi hemen çıkaracaktınız. Dolayısıyla o süreçte görevde aldı diye yargılanan arkadaşlarımız var. Bu süreçler biraz böyledir pedal çevirmek zorundasınız. Pedalı bırakırsanız bisiklet devrilir. İlk krizde ‘Masadan kalkıyorum’ deme hakkınız yoktu.

Selahattin Demirtaş bizim değerli bir arkadaşımızdır. Görüşlerini paylaşmasında bizim açımızdan bir sakınca yoktur. Selahattin Demirtaş arkadaşımızın parti politikalarına destek vermek gibi bir kaygısı var. Esas mesele budur."