Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “PKK'nin eylemlerinden sorumlu tuttuğu” Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması çağrısı, AK Parti kanadında şu ana kadar karşılık bulmadı.
Ancak AK Parti kanadı, hakkında "terör" suçlamasıyla fezleke hazırlanmış HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile yargı yolunun açılması görüşünü savunuyor. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Hakkı Saruhan Oluç ile Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Van Milletvekili Sezai Temelli, Mardin Milletvekili Pero Dundar, Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan ve İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü hakkında, Anayasa'nın 83. maddesi gereğince milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması talebiyle fezleke düzenlendi.
Yine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir hakkında “Gere’ye gittiği” iddiasıyla soruşturma başlattı.
HDP hakkındaki bu tartışmaları muhalefet partisi yöneticileri Rûdaw’a değerlendirdi.
Ekmen: Kitlesel bir yasaklama teknik olarak mümkün değil
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, “Hukuki olarak birşeyin mümkün olup olmayacağını artık Türkiye’de tartışmak çok anlamlı değil. Bırakın hukukun gereğini, kanunların dahi gereği yerine getirilmiyor” dedi.
Bir partinin kapatılması ile o partide siyaset yapanlara yasak konulmasının iki ayrı konu olduğunun altını çizen Ekmen, “Geçmişte bazı partiler kapatıldığında 3, 5 veya 10 kişiye yasak konuldu. Bu HDP’nin öncülü olan partilerde zaman zaman 40’a, 50’ye çıktı ama çok büyük rakanlara siyasi yasak getirilmesi sözkonusu olmadı. Bir de siyasi yasağın getirilebilmesi için bir kişinin söz ve eylemleri ile partinin kapatılmasına sebebiyet vermesi gerekir. Şimdi fezlekelerde ismi geçen bazı siyasetçiler kapatılması halinde yasaklı hale getirilebilirler. Ama çok büyük kitlesel bir yasaklama halinin teknik olarak mümkün olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“HDP aklı siyasi zeminde kalmayı tercih edecektir”
Mehmet Emin Ekmen, “HDP’nin kapatılması seçmenini nasıl etkiler?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“İki yönlü olur; birincisi sisteme karşı bir soğukluk ve içe çekilme, ikincisi ise muhalif partilere yönelme ki burada HDP’nin bir alternatif siyaset planı olacağı açıktır. Ya seçime girme yeterliliği olan partilerden birinde hemen örgütlenebilme, ya da yeni bir parti kurup 6 ay içerisinde seçime hazır hale getirme veyahut da bağımsız adaylarla seçime katılma.
Ben şu an ki tabloda parti kapatma kararına karşı siyasi sistemden çekilme yönünde bir iradeye dair bir işaret görmüyorum. Yeni HDP aklı siyasi zeminde kalmayı tercih edecektir. Ama gerek HDP’ye verilen oyları lanetlemek, gerek HDP’ye verilen oyları aynı zamanda PKK’ya verilen bir oy gibi gören söylemleri, hem medyada hem de siyasette, bunları HDP seçmenini soğutmaya yönelik müdahaleler olarak okuyorum. Yani parti kapatıldığında bu seçmen blok olarak muhalif cephedeki yerini korumasın, yüzde bir de, üç de, beş de olsa bir azalma olsun diye doğrudan HDP seçmeninin motivasynunu bozacak söz ve eylemler de görüyoruz. Bu konuda bir şeyler söylemek için henüz erken. Nasıl bir süreç yürüyecek, nasıl bir kapatma kararı çıkacak görmemiz lazım. HDP kadrolarının ve HDP’yi bugüne taşıyan siyasi geleneğin nasıl bir tavır alacağını görmemiz lazım. Ama ben bu tip proje kabul edilebilecek müdahalelerin hep ters teptiğine inanıyorum, bu da ters tepecektir. İktidarın işine yarayacak bir sonucun çıkacağını beklememek gerekir.”
“Herhangi bir muhalefet partisinin HDP’nin kapatılması üzerine hesap yapması ahlaki olmaz” diyen Ekmen, “Siyasi partilerin partilerin bir birleri ile centilmence bir rekabet içerisinde olması beklenir. HDP’nin kapatılması, kayyım ve fezleke siya setine karşı da amasız, fakatsız çok net bir duruş ortaya koymak gerekir. Burada muhalefete mi yarar, iktidara mı derken tek tek partiler açısından değil 50+1 seçeneği üzerinden yorum yapmak daha doğru olacaktır” şeklinde konuştu.
Altaç: HDP’nin kapatılması hiç bir sorunu çözmez
Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç da, “Demokraside önemli olan partiler, fikirler ve mesajlardır. Partiler, fikir ve mesajlar ne kadar farklı olur ve bunlar tartışılırsa o kadar gelişme olur” dedi.
“Partileri kapatırsak, düşünceleri engellersek o kadar da demokrasi ve insan hakları konularında gerileriz” diyen Aydın Altaç, “Türkiye’de HDP de dahil hiç bir partinin kapatılmamasını ümit ediyorum. HDP’nin kapatılması hiç bir sorunu çözmez. Fakat siyaset yasaklanırsa, partiler kapatılırsa o zaman Türkiye için bu sıkıntı olur” diye belirtti.
“Özhaseki’nin açıklamalarını kınıyorum”
AK Parti Genel Başkanı Mehmet Özhaseki’nin HDP seçmeni hakkında sarfettiği “Lanet olsun oylarına. Onların oylarının Allah belasını versin” ifadelerine değinen Altaç, “Bu sözleri kınıyoruz. Bugün Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişi bir partiye oy vermişse siz onlara lanet yağdıramazsınız. Ne Kürt halkına ne de başka bir halka bu tür sözleri layık görmüyoruz, kökten reddediyoruz. Bu da AK Parti’nin içine düştüğü krizi, Türkiye’yi yönetememesinin mesajlarıdır. Dünyanın hiç bir ülkesinde siyasetçiler böyle bir açıklama yapmaz. Bunlar siyaseten sıkışmış durumda olan birinin sarfettiği ırkçılık içeren sözlerdir. Halka söylenmiş bu sözü de kendisine iade ediyoruz” dedi.
Dervişoğlu: Algı yaratılıyor
İyi Parti TBMM Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu da, “HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması oylamasında İyi Parti olarak nasıl bir karar vereceksiniz?" sorusuna şu cevabı verdi:
“Gündemde bu tartışma niye yaşanıyor? Çünkü toplumda adalet duygusu zedelenmiş. Adalet duygusunun zedelendiği toplumlarda da zedelenmeyen muessese kalmamış. O sebeple fezlekelerin gündeme getirilmesiyle birlikte hemen sanki TBMM'de milletvekillikleri düşürülecek, milletvekilleri tutuklanacak, siyasi partiler kapatılacak gibi bir algı yaratılıyor. Aslında bu fezlekelere bakılarak ‘HDP'ye nasıl bakıyorsunuz?' sorusunun cevabı aranıyor. Biz fezlekelere bakıyoruz. Başka siyasi partilerin de milletvekilleri hakkında tanzim edilmiş fezlekeler var. Şimdi diyelim ki HDP milletvekilleriyle ilgili hazırlanmış fezlekelerin bir kısmına evet dedik, bir kısmına da hayır dedik. Bir kısmına evet, bir kısmına hayır dediğimiz fezlekelere bakarak HDP ile ilgili olarak kanaatlerimizi belirleyebilme şansımız olur mu? Olamaz. Dolayısıyla bu fezlekelere bakışımız ya da fezleke noktasında vereceğimiz bireysel kararlara bakarak HDP hakkındaki fikir ve kanaatlerimizin nasıl olduğunu belirleme şansı yok kimsenin.
Tiryaki: AKP kaybedecek
HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ise şı ana kadar AK Parti adına hiç kimsenin ağzından “HDP kapatılsın” şeklinde bir açıklama yapılmadığını hatırlattı.
Tiryaki, “AKP’lilerin gönlünden geçiyor olabilir ama resmi olarak kimse böyle bir şeyi dillendirmedi. AKP geçmişte Refah Partisi geleneğinden geliyor ki o parti de kapatılmıştı. Dolayısıyla böyle bir yaklaşım şunu düşündürür, AKP kuruluş amacı ortadan kalktı. Fakat iktidarın küçük ortağı MHP ilk günden beri yüksek sesle HDP’nin kapatılmasını dile getiriyor. MHP tek başına bir partiyi kapatamaz. Zaten hiç bir parti tek başına bunu yapamaz. Ancak Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilirler. Fakat AKP’nin amacı başka bir şeydir. HDP kapatılmasın ama hiçbir siyasi faaliyet yapamamasını istiyor. 2016’dan beri 18 bin arkadaşımız, yöneticilerimiz gözaltına alındı. AKP bugünden sonra da bu siyaseti izleyecek” dedi.
HDP’li vekil, “Bir de milletvekillerimizi Meclis’ten uzaklaştırmak istiyor. 6-8 Ekim olayları ile ilgili vekillerimiz hakkında fezleke hazırlandı. Bir de Ağrı Milltvekilimiz Dirayet Dilan Taşdemir hakkında mahkeme kararı çıkarıldı. Bu konularda bugünlerde karar çıkarabilirler. Fakat HDP bugüne kadar diz çökmedi, bundan sonra da çökmeyecek. Aksine günden güne gücünü, oylarını arttırıyor. AKP kaybedecek ama HDP kaybetmeyecek” ifadelerini kullandı.