ATA İttifakı ilk turda 5.1 oy alarak büyük bir sürprize imza attı. Türkiye Cumhurbaşkanı seçiminin 2. tura kalmasının ardından gözlerin çevrildiği, ATA İttifakı'nın kime oy vereceği merak konusu.

Hatimoğulları'ndan Erdoğan'a Çağrı: "Kürt Sorunu ve Kayyımlar Konusunda Net Bir Tavır Alın" Hatimoğulları'ndan Erdoğan'a Çağrı: "Kürt Sorunu ve Kayyımlar Konusunda Net Bir Tavır Alın"

Zafer Partisi Genel başkanı Ümit Özdağ gazeteci İsmail Küçükkaya’nın sunduğu yayına katıldı. Seçim sonuçları, Sinan Oğan’ın aldığı oyları ve ikinci tura kalan adaylara destek vermek için şartlarını açıkladı.

Özdağ “Ben 'Erdoğan kazansın' demedim ki. Ben CHP kazansın büyükşehir belediye başkanını aday çıkararak dedim” ifadelerini kullandı.

“Oğan olmasaydı Erdoğan kazanırdı”

“Seçimden önce bize çok ağır eleştiriler yapılmıştı ve bu ağır eleştirilerin ne kadar haksız olduğu ortaya çıkmıştır” diyen Özdağ “ Eğer ATA İttifakı Sinan Oğan'ı aday çıkartmamış olsaydı bugün seçim tamamlanmış olurdu. Erdoğan'ın kazandığı bir seçim olurdu” dedi.

“Hala bize yönelik CHP'den bir talep de yok”

2. turda hangi adayı destekleyecekleri sorulan Özdağ, "Erdoğan ile zaten 21 senedir kavga ediyorum ben. Ben Erdoğan'ı aramadım ki. 'Seni desteklerim' demedim ki. Ben 'Erdoğan kazansın' demedim ki. Ben CHP kazansın, büyükşehir belediye başkanını çıkartarak dedim. Sığınmacıları geri yollayacağınızı açıklayın, sizi yollayalım dedim. Bu teklifleri Erdoğan'a yapmadım ki Kemal beye yaptım. Hala bize yönelik CHP'den bir talep de yok. 'Bizi destekleyin' diye talepleri de yok." dedi.

“Toplantı yaptık, değişik ihtimaller tartışıldı”

Özdağ şunları söyledi:

“Biz de dün Sinan Bey ve ATA İttifakı mensubu siyasi partilerin genel başkanlarıyla bir değerlendirme toplantısı yaptık. Değişik ihtimaller tartışıldı. Önemli olan burada bizim ilkelerimizin ne olduğu. Biz ilkelerimizi seçim sürecinin başında vaaz etmiştik zaten. Bu çerçevede o ilkelere sadık kalarak ikinci tura giderken bu ilkeleri tekrarlayarak pozisyonumuzu tekrar kamuoyu ile paylaştık.

Özdağ şartlarını açıkladı

Nedir bizim ilkelerimiz? Anayasa'nın değiştirilmemesi, teklif dahi edilemeyeceği… İlk dört maddesinin muhafazasını şart koşuyoruz. 66. Madde ile hiç oynanmaması gerektiğini şart koşuyoruz. 66. Madde ‘Türk milleti tanımı.' Terör örgütleriyle mücadeleden vazgeçilmemesi, güçlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyoruz. Tarikat ve cemaatlerin devlet içerisinde bugün kazanmış oldukları etkinlik bizi çok rahatsız hissediyor. Liyakatin terk edilmiş olması… Bunu bir şart olarak koyuyoruz. Ve sığınmacıların vatanlarına dönmesi sürecinin yönetilmesi gerektiğini şart olarak koyuyoruz.

Biz ilkeleri ortaya koyduk. Bu temel ilkeler konusunda bir protokol hazırlanır ve karşımızda hangi ittifak varsa bu protokol çerçevesinde anlaşma sağlandıktan sonra kamuoyuna açıklayacağız. Bu protokolün uygulamaya geçirilmesi noktasında bazı görevlerin de sorumluluk üstlenmek adına biz de sürecin içerisinde yer alabiliriz, almayabiliriz çok önemli değil. Sonra desteğimizi kamuoyuna 'Biz bu çerçevede önümüzdeki seçimde bu adayı destekleyeceğiz' diyeceğiz.

“İki adayı da desteklemiyoruz diyeceğiz”

Her iki aday da diyecekler ki 'Ben sana bu şartları yerine getirirsem bu taraftan oy kaybederim, evet değil' diyecekler. O zaman biz de 'Bizim taleplerimiz bunlardı. Hem Kılıçdaroğlu hem Erdoğan talepleri karşılayamayacağını söyledi. Nokta koyuyoruz. İki adayı da desteklemiyoruz' diyeceğiz."

“Yavaş, Türk milletinin sesini dinlemek yerine…”

Saydıkları şartlar üzerinden hem Millet İttifakı hem de Cumhur İttifakı ile görüşebileceklerini söyleyen Özdağ, “Siz Kemal Kılıçdaroğlu'nu ancak HDP siyasi sistemin dışında bırakılırsa mı desteklersiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Eğer Mansur Yavaş, Zafer Partisi'nin önerdiği gibi aday olsaydı birinci turda Erdoğan'a karşı kazanıyordu. Mansur Yavaş Türk milletinin sesini dinlemek yerine, bir grup siyasal seçkinin, Altılı Masa'nın iradesini kabul ettiği için bu noktaya geldik.”