Türkiye’de gazeteciler, 1962 yılında özlük hakları için gazete patronlarına karşı verdikleri mücadeleyi kazandıkları için her yıl 10 Ocak günü “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanıyor. Ancak gazeteciler, bu günü bu yılda baskı, gözaltı, tutuklama ve hak ihlallerinin tavan yaptığı bir ortamda karşıladı. Meslek örgütlerinin verilerine göre, gazetecilerin yüzde 30’unun işsiz olduğu Türkiye’de, 87 gazeteci mesleki faaliyetlerini icra ettikleri için cezaevinde, onlarca gazeteci soruşturma ve davalarla hukuk kıskacında.
AKP-MHP iktidarının “Dezenformasyonla mücadele yasası’ adı altında Meclis’e getirdiği ve meslek örgütlerinin “Sansür Yasası” olarak adlandırdığı kanun teklifi 13 Ekim 2022 tarihinde kabul edildi. Böylece haber verme ve haber alma hakkına ket vurulurken, polisin sahadaki gazetecilere yönelik şiddeti ve engellemeleri de arttı. Tüm bu antidemokratik uygulamalardan kaynaklı 10 Ocak’ı bir kutlama günü olarak görmeyen gazeteciler, bugünü mücadele günü olarak adlandırıyor.
SAHA GAZETECİLİĞİ BİTİRİLDİ
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Müjdat Can, 10 Ocak'a ilişkin şunları söyledi: “’Çalışan Gazeteciler Günü’ diyorlar ancak sahada çalışan gazeteci yok denilebilecek kadar az. Özellikle Kurdistan’da Özgür Basın çalışanları dışında sahada gazetecilere rastlamak çok zor. Bunun nedeni de iktidara biat edenlerin hayatı tozpembe göstermesidir. Medyanın yüzde 90'ını ele geçiren iktidar, sahada gazeteciliği bitirmiş durumda. Birçok haber, ısmarlama basın bülteni veya görüntülerden ibaret. Artık öyle bir konuma geldi ki ana akım medyanın dahi görüntü çekmesine izin verilmiyor. Ya emniyet tarafından ya da farklı mecralar tarafından görüntüler çekilip servis ediliyor. Kullanılması istendiği kadarı ile hazırlanan haberler ‘gazetecilere’ gönderiliyor. Ülkede o kadar sorun varken, Kürtlere yönelik savaş, cezaevlerinde hak ihlalleri, topluma yönelik baskı ve şiddet varken ne yazık ki parmakla sayılı gazeteci var. Peki, sahada olanlara ne oluyor? Gerçekleri görüntü, fotoğraf ve belgeleriyle yayınladıkları için hükümet tarafından ‘terörist’, ‘muhalif’ denilerek tutuklanıyor. Bunun en bariz örneğini 16 Haziran'da 16 arkadaşımızın tutuklanmasında gördük. Yine 29 Ekim Cumhuriyetin kuruluşunun yıldönümünde 9 arkadaşımız Ankara merkezli bir soruşturma sonucu tutuklandı” diye belirtti.
TUTUKLU GAZETECİLER BIRAKILSIN
Tutuklanan gazetecilerin ise sahada hakikati halka ulaştıran gazeteciler olduğunu ifade eden Can, “Bunlardan biri Şenyaşar ailesinin sesini duyuran gazeteci Emrullah Acar'dı. Daha öncede hakkında soruşturma açılmıştı. Bu soruşturmada ‘kovuşturmaya yer yok’ kararı verildi. Suçsuz olduklarını biliyoruz. Tek suçları gerçekleri halka ulaştırmak. İktidarın tozpembe olarak gösterilmesini istediği hayatın gerçekliklerini gösterdikleri için Emrullah ve diğer arkadaşlarımızın tutuklandığını iyi biliyoruz. Çalışan Gazeteciler Günü’nün kutlanılması için öncelikle tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılması gerekir” dedi
BÜYÜK MÜCADELE VERİLİYOR
Gazetecilerin sadece 10 Ocak’ta hatırlanmaması gerektiği belirten JINNEWS muhabiri Rojda Aydın da, şunları söyledi: “Gazeteciler, halka gerçeği ulaştırmak uğruna şiddete ve baskıya maruz kalıyor. Gerçekleri ilk görenler gazetecilerdir. Bu nedenle basının toplumdaki rolü ve misyonu çok önemlidir. Gazeteciler her dönem baskı altında alınmıştır ancak özellikle Özgür Basın gerçekleri yazmaktan vazgeçmedi. Arkadaşlarımız tutuklandı buna rağmen gerçeklerden vazgeçmedik. Amaçları gerçekleri karanlıkta bırakmak.”
Kadın gazetecilere yönelik baskı ve şiddete ayrıca dikkat çeken Aydın, “Tüm gazeteciler sahada baskı ve şiddetle karşılaşıyor ama kadın gazeteciler ayrıca cinsel saldırıya da maruz kalıyor. Buna karşı sahada büyük bir mücadele veriyorlar” dedi. Tutuklu gazetecileri hatırlatan Aydın, “Haziran ve Ekim aylarında yine gazetecilere yönelik saldırılar oldu. Gazeteciler gözaltına alındı ve tutuklandı. Çalışan Gazeteciler Günü'nde onlarca arkadaşımız dört duvar arasında. Tutuklu arkadaşlarımız için de mücadele edeceğiz. Gazetecilerin yeri alanlardır, dört duvarı arası değil” ifadelerini kullandı.
ÖZGÜR BASIN BİAT ETMEDİ
Xwebûn Gazetesi Haber Editörü Medya Bal ise, Çalışan Gazeteciler Günü’nün Kürt gazeteciler açısında bir öneminin olmadığını dile getirerek, ekledi: “10 Ocak gazeteciler için önemli bir gün ama biz Kürt gazeteciler için değil. O kadar baskı ve şiddetin ortasında onlarca arkadaşımız tutuklandı. Kürt gazeteciler olarak bu günü kutlayamıyoruz. İktidar gerçekleri halktan saklamak istiyor, ekonomik kriz var, Kürtlere karşı savaş var ve bu gerçeği saklamak istiyor. Özgür Basın, toplum için verdiği mücadele nedeniyle iktidarın hedefinde. Özgür Basın, ilk günden doğruların topluma ulaşması için mücadele etmiştir. Bu nedenle geçmişte öldürüldüler, bugün tutuklandılar. Ancak tüm bunlara rağmen Özgür Sasın biat etmedi. Şu anda bile gazeteciler tutuklanıyor, internet sitelerimiz yasaklanıyor ve ciddi engellerle karşılaşıyoruz. Buna rağmen direniyor ve devraldığımız mirası sürdürüyoruz.”
Saha gazeteciliği bitirildi: 10 Ocak kutlanacak bir gün değil
Ağır hak ihlallerine rağmen gerçekleri halka ulaştırmaktan vazgeçmeyen gazeteciler, 10 Ocak’ın kendileri için kutlanacak bir gün olmadığını belirterek, basına yönelik baskılara son verilmesi için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Bunlar da ilginizi çekebilir