Rudaw
Semra Güzel’in avukat: Milletvekiline açık açık işkence yapıldı
17 dakika önce
PAYLAŞ
SHARE ON FACEBOOK
SHARE ON TWITTER
SHARE ON WHATSAPP
SHARE ON TELEGRAM
SHARE ON VIBER
SHARE ON MESSENGER
FAVORI LISTEME EKLE
Etiketler HDP Semra Güzel Süleyman Soylu Saruhan Oluç
A+ A-
Haber Merkezi – Semra Güzel’in yakalanmasını meselesinde “senaryo” uygulandığını belirten HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, “Eğer Türkiye’de bir hukuk devleti olsaydı hukuk ve yargı işliyor olsaydı, eğer Türkiye’de demokrasi zerre kadar olsaydı Semra Güzel vekilimiz yargılama sonucunda beraat ederdi” dedi.
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, milletvekilleri ve Semra Güzel’in avukatı, Güzel’in yakalanmasına ilişkin Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Burada konuşan Oluç, “Sabah 11:30’dan beri adliye yoğun olmamasına rağmen bekliyoruz. Her zamanki senaryo, hava kararana kadar karar almamak hava karardıktan sonra karar almak. Adalet yok, hukuk yok. Milletvekilimiz Semra Güzel’i gördük, avukatları kendisiyle beraber sorguya da girdi. Son derece moralli” dedi.
“Adım adım bir senaryo uygulanıyor”
Oluç, “Bu saate kadar bekledik. Biraz önce haberi geldi. Tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bunu bekliyorduk zaten. Yine ne kadar ilginç değil mi? Saatler evvel iktidar yanlısı medya vekilimiz Semra Güzel’in tutuklandığını yazdı zaten. Biz az önce öğrendik. Şu anda mahkeme sorgusuna girecek. İktidar yanlısı medya bunu saatler önce yazdı. Adım adım senaryo uygulanıyor” şeklinde konuştu.
“Senaryo deyince yargı alanında hazırlamıyorlar senaryoyu, hazırlayan başka makamlar var” diyen Oluç, şöyle devam etti:
“Kim büyük senarist Süleyman Soylu. Ne yapmış? Kameraları hazırlatmış, memurlarına görevi vermiş. Ne yapacaklar? Semra Güzel’in adliyeye getirilirken ensesinden bastırarak boynunu eğdirmeyi planlamışlar. Kameralar hazır. İki polis memuru zor kullanarak Semra Güzel’in saçını çekiştiriyor, boynuna bastırıyor, boyun eğsin de bunun görüntüleri alınsın diye. Senarist Süleyman Soylu. Semra Güzel boyun eğmedi, Semra Güzel iki polis memurunun ensesinden bastırmasına rağmen o görüntüyü vermedi.
Süleyman Soylu, bak buradan bir kez daha söylüyoruz. Sen ömrü billah Kürt halkını ve Kürt halkını temsil eden siyasetçilerin boyun eğdiklerini diz çöktüklerini göremeyceksin. O yüzden bu senaryolardan vazgeç diye bir kere daha seni uyarıyoruz. Üstelik de Semra Güzel tabi ki bu senaryonun farkında. Bizlere dedi ki “basın mensuplarını hazırlamışlar, benim boyun eğmemi bekliyorlardı, eğmedim” dedi. Hiçbir vekilimiz de boynununu eğmedi, diz çökmedi. Halkımız da baş eğmedi diz çökmedi. Bu iktidar bunu görecek, bu senaryolarının boş olduğunu gördüğünde iş işten geçmiş olacak. Süleyman Soylu bunu da söylemiş olalım.”
“Mafya ve çetelerle iltisaklı Soylu rol çalmaya çalışıyor”
Saruhan Oluç, “Biz kimden bahsediyoruz. Meclis’te yüzüne de söyledim. Mafya iltisaklı ve irtibatlı bir İçişleri Bakanından söz ediyoruz. Uyuşturucu tacirleriyle, mafya liderleriyle, hırsızlık ve yolsuzluk yapanlarla fotoğraf albümü oluşturmuş bir İçişleri Bakanından bahsediyoruz. Rol çalmaya çalışıyor. Kimden çalmaya çalışıyor? Onu kendisine sorun. Dün yaptığı açıklamada ‘Edirne’de yakalandı’ derken rol çalmaya çalışıyordu. Kimlerden rol çalmaya çalışıyor onlar da biliyor ne yapmakta olduğunu” ifadelerini kullandı.
“Vekilliği düşmemiş, yapılan bu saldırı yasamanın itibarını sarsmıştır”
Güzel’e karşı “hukuksuz bir işlem” sürdüğünü belirten Oluç, “Tutuklu yargılanmaması gereken, milletvekilliği düşmemiş, sadece iki dosya için vekilliği düşürülmüş olan vekilimize yönelik bu davranış asla kabul edilemez. En sert biçimde kınıyoruz. Vekilliği düşmemiş birine yönelik Emniyet ve onun başındaki İçişleri Bakanı Soylu’nun davranışları asla kabul edilebilir değildir. Yasamaya yönelik çok ağır itibar sarsıcı operasyondur” dedi.
Saruhan Oluç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz elbette ki Semra Güzel vekilimizin halkın vekili olduğunu biliyoruz. Meclis'te yaptığımız savunmasında da net ifade ettiğimiz gibi herhangi bir suç işlemediğini biliyoruz. Demokratik siyaset konusunda kararlı bir arkadaşımız olduğunu biliyoruz. Ona olan desteğimizi sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Eğer Türkiye’de bir hukuk devleti olsaydı hukuk ve yargı işliyor olsaydı, eğer Türkiye’de demokrasi zerre kadar olsaydı Semra Güzel vekilimiz yargılama sonucunda beraat ederdi. Bugün Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti yok. Hukuk işlemiyor. Siyasi baskılarla işleyen bir yargı mekanizması var. Bu yargı mekanizmasının nasıl bir sonuç yaratacağını ve karar vereceğini biz biliyoruz. Bunu da vurgulayalım.”
Avukat Veysi Eski: Ters kelepçe takıldı
Daha sonra konuşan avukat Veysi Eski, “Nasıl hukuksuz bir süreçle karşı karşıya olduğumuzu hepimiz görüyoruz. Göz göre göre televizyonlara show yapılacak şekilde müvekkilimize işkence yapıldı. Ters kelepçe takıldı. Özellikle içişleri bakanı tarafından servis edildi. Biz suç duyurusunda bulunacağız. Soruşturma savcısına ifade ettiğimizde kendisi ‘suç duyurusunda bulunabilirsiniz’ dedi. Biz de kendisine görevini hatırlattık. Savcı suç gördüğünde işlem yapmak zorunda” dedi.
“Gözümüzün önünde sizin elinizde yürüyen bir soruşturmada açıkça işkence yapılıyor, bize suç duyurusunda bulunun diyorsunuz” diyen Eski, şunları kaydetti:
“Bu savcıların hangi saiklerle hareket ettiğini gösteriyor. Güzel halen vekil ve şu anda söz konusu müvekkilimize soruşturmanın gerekçesi olan her iki fezlekenin dışında sorular soruluyor. Fezlekede olmayan sorular soruluyor. Çünkü her iki fezlekede müvekkilimize yönelik isnatların oluşması açısından mümkün olmadığını onlar da biliyor. Dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra bir takım tanıkların ifadeleri dosyaya eklenmiş. Savcıya da ifade ettik eğer yeni bir suç işlendiğini düşünüyorsanız müvekkilimiz hakkında fezleke düzenlemeniz gerekiyor, bu soruları o şekilde sorabilirsiniz diye ifade ettik. Ancak cumhuriyet savcısı itirazlarımızı kabul etmeyerek müvekkile bu soruları sordu. Kendileri de hangi saikle hareket ettiklerini ve suç işlediklerini biliyorlar. Son dakika bize bildiriyorlar. Müvekkilimiz tutklamaya sevkedildi, buyrun gelin savunmasını yapın. Bu yargıdan bir şey beklemiyorum. Bu yargının vereceği karar iltisaklı bir karardır, nereye iltisaklı olduğunu da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”