Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP eski Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın korumaları ile yakınları tarafından Şenyaşar ailesinin işyerine ve yaralananların kaldırıldığı hastanede düzenlenen saldırılarda, baba Hacı Esvet ile oğulları Celal ve Adil Şenyaşar yaşamını yitirdi. Saldırıdan yaralı kurtulan Fadıl Şenyaşar, olaydan 3 gün sonra kafası ve boğazı sargı içinde çıkarıldığı savcılıkta babası ve kardeşlerinin yaşamını yitirdiğini öğrendi. Sevk edildiği mahkemece tutuklanarak Urfa 1 Nolu T Tipi Cezaevi'ne götürülen Şenyaşar, daha sonra Elazığ Kapalı Cezaevi'ne sevk edildi. Burada yaklaşık 6 yıl tek kişilik hücrede tutulan Şenyaşar, 4 ay önce Diyarbakır 2 No'lu T Tipi Cezaevi'ne sevk edildi. Saldırıda 2 oğlunu ve eşini kaybeden Emine Şenyaşar ve saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar, hastane dosyasında 4 yıl 4 ay süren "gizlilik" kararının kaldırılması ve Fadıl Şenyaşar’ın serbest bırakılması talebiyle 9 Mart 2021'de Urfa Adliyesi önünde Adalet Nöbeti başlattı. İki kişi olarak başlattıkları Adalet Nöbeti, kısa sürede büyüdü. Mevsimsel zorluk ve sağlık sorunlarına rağmen eylemlerini kesintisiz sürdüren ailenin talebi 18 Ekim'de Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında Fadıl Şenyaşar hakkında tahliye kararı verilmesi ile karşılandı. 

Aradan geçen 6 yıl 4 ayda talepleri karşılanmadığı için taziye kurmayan ve yas tutmayan Şenyaşar ailesi, 24 Ekim Perşembe günü taziyesini kuracak. Taziyeye Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) siyasetçilerinin yanı sıra yüzlerce kişinin katılması bekleniyor. Katliamda eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ile DEM Parti Milletvekili Ferit Şenyaşar, tahliye kararı ve 6 yıl 4 aydır kesintisiz verdikleri adalet mücadelesine dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. 

'HERKES HAKKINI HELAL ETSİN'

Bütün engellemelere rağmen Adalet Nöbeti eylemini sürdürdüklerini hatırlatan Emine Şenyaşar, adalet mücadelesi boyunca yalnız bırakılmadıklarını kaydetti. Kendilerine destek verenlerin sayesinde bugün Fadıl Şenyaşar'ın dışarıda olduğunu dile getiren Şenyaşar, "Barış anneleri bizi yalnız bırakmadı. Her zaman yanımızdalardı. Sıcak ve soğukta hep bizimleydiler. Herkes hakkını helal etsin. Biz herkesten razıyız Allah'ta onlardan razı olsun. Bugün oğlumun bırakılmasında avukatların da emeği fazla oldu. Haklarını nasıl ödeyeceğiz bilmiyorum. Emekleri unutulmaz. Bizimle çok yoruldular" ifadelerini kullandı. 

'BİZ HERKES İÇİN ADALET İSTEDİK'

Kendileri gibi haksızlığa maruz bırakılan birçok aile olduğunu vurgulayan Şenyaşar, "Kimse maruz kaldığı haksızlığa karşı sessiz kalması. Herkes hakkını savunsun, bunun için mücadele etsin. Bizim başımız gelenler kimsenin başına gelmesin. Çok zorluk çektik. Hükümet bize çok haksızlık yaptı. Bizi birçok kez darp ettiler" dedi. 

Adalet mücadelesi boyunca sarf ettiği sözler gerekçe gösterilerek hakkında "hakaret" suçlamasıyla 35 farklı soruşturma açıldığını hatırlatan Şenyaşar, "Birçoğu davaya dönüştü. Ama bu bizi mücadelemizden geri tutamadı. Herkes hakkını savunsun. Bugün cezaevleri tıktım tıklım dolu. Suçsuz yere birçok kişi cezaevinde. Biz hepsine adalet istedik. Nöbet boyunca herkes için dua ettim. Hepsinin biran önce dışarıya çıkmasını istiyorum. Bize yapılan zulüm büyüktü ve bu zulüm devam ediyor" diye konuştu. 

'YASIMIZI ARTIK TUTACAĞIZ'

Oğlu Fadıl Şenyaşar'ın tahliye olması üzerine kuramadıkları taziyelerini Perşembe günü kuracaklarını belirten Şenyaşar, "Katliamdan sonra kimsemiz kalmadı. 3 kişi öldü, bir kişi tutuklandı ve iki oğlumda hastanedeydi. Bundan kaynaklı taziye kuramadık. Benim çocuklarım hastane içinde katledildi. Bunu yapanlara hakkımızı helal etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Yasımızı artık tutacağız. Herkesi yasımıza bekliyoruz. Yaşadıklarımızı asla unutmayacağız" şeklinde konuştu.

'MÜCADELEMİZ SAHİPLENME İLE BÜYÜDÜ'

Saldırıda ağır yaralanan, annesi ile adalet mücadelesi verdiği dönemde DEM Parti'den milletvekili seçilen Ferit Şenyaşar ise katliam sonrası yaşanan yargı sürecine değinerek "Katliam iki yıl 'faili meçhul' olarak ele alındı. Biz mücadele başlattığımız için 4 yıl 4 ay sonra dava açıldı. İş yeri dosyası önce açıldı, sonra hastane dosyası açıldı. Ama dava eksik açıldı. Hastane ile ilgili birçok delil karartılmış durumda. Bu eksikler ile açılan dava ile kardeşimin serbest bırakılması bizim iki talebimizdi. Bu taleplerimiz kardeşimin bırakılması ile karşılanmış oldu. Kardeşim ile ilgili 150 yıla kadar ceza isteniyordu. Annemin mücadelesi, onurlu Kürt halkı ve hukuk örgütlerinin sahiplenmesi ile büyüdü ve sonuç verdi" diye belirtti. 

WhatsApp, Instagram ve Facebook’ta Erişim Sorunu: Çöktü Mü? WhatsApp, Instagram ve Facebook’ta Erişim Sorunu: Çöktü Mü?

'HAKLI OLDUĞUNUZDA HALK DESTEK VERİYOR'

"Adalet mücadelesine sahiplenme olmasaydı kardeşim serbest bırakılmazdı" diyen Şenyaşar, annesi ile yürüttükleri adalet mücadelesinin arkasında destek veren sayısız insanın emeği olduğunu vurguladı. Adalet mücadelesine verilen desteğin kendilerine cesaret verdiğinin altını çizen Şenyaşar, şöyle devam etti: "Haklı bir davamız vardı. Destek görünce bize moral ve güç oldu. Destek verenlerin gücü ile sabrettik. Annem Kürdistan coğrafyasında bir anne ve kadın olarak tarihe not düştü. 'Mücadele ederek sonuç alabilirsiniz' dedi. Bu mücadeleye başladığımızda devlet erkanı ve bazı kişiler bırakmamız konusunda bizi ikna etmeye çalıştı. Bize 'Sonuç alamazsınız, kimse sizi görmez' dediler. Ama biz kulak asmadık ve haklı davamızda ısrar ettik. Haklı olduğunuzda ve ısrarla mücadele ettiğinizde sonuç alına bilineceğini gösterdik. Siz haklı olduğunuzda halk size gereken desteği veriyor. Annem bu mücadeleyi başlatmasa kardeşim ömür boyu cezaevinde tutulacaktı. Katliam yapanlar da toplumun içinde kahraman olarak gezecekti." 

'ANNEM BİR EMSALDİR'

Kardeşi Fadıl Şenyaşar ile birlikte Şenyaşar ailesine dönük katliam gerçekleştirdiği için tutuklanan Enver Yıldız, Mekail Şimşek ve Celal Yıldız'ın da serbest bırakıldığını hatırlatan Şenyaşar, şunları kaydetti: "Bir insan toplumun vicdanından mahkum edildiğinde mahkemeler serbest bıraksa da mahkum olmaktan kurtulamaz. Bu insanlarda halkın vicdanından mahkum edilmişlerdir. Her ne kadar mahkemeler bırakmışsa da halkın vicdanından hepsi suçlu. Bir sonraki duruşma 21 Şubat 2025'te. Annemin Adalet Nöbeti son buldu, ama adalet mücadelemiz devam edecek. Yargılama sürecini takip edeceğiz. Benim milletvekili olmamadaki amaç adaletsizliklere karşı mücadele etmekti. Beni bu mücadele Meclis'e götürdü. Bundan sonrada bu devam edecek. Davamız toplumsal bir dava sadece bizim değil. Mücadele ile üstünlerin hukukunu yendik. Bundan sonra haksızlığa maruz kalan herkes için mücadele edeceğiz. Meclis'te kapım haksızlığa maruz kalan herkese açıktır. Annemin mücadelesine nasıl sahip çıktıysam benzer durumda olan herkesin mücadelesine sahip çıkmaya hazırım. Haksızlığa uğradığınızda susmayın, kararlıkla mücadele edin. Annem bir emsaldir." 

MA / Emrullah Acar