Şırnak'ın İdil İlçesine bağlı Yeni Mahalle’de ikamet eden ve hayvancılıkla uğraşan 44 yaşındaki Hüseyin Öner ile 41 yaşındaki kuzeni Ömer Kaya, 4 Mayıs’ta Oyalı ve Karalar beldesi arasında bulunan köy yolunda araçları içerisinde ölü bulundu. Hayvan taşımak için kullandıkları açık kasa Fort transit aracında başlarına kurşun sıkılarak öldürülmüş olarak bulunan iki kuzenin kim yada kimler tarafından öldürüldüğü bilinmiyor. Şüpheli bir şekilde öldürülen iki kuzenin ölümü aydınlatılmış değil.
YOLA TEK ARABAYLA DEVAM ETMİŞLER
Araç içerisinde öldürülmüş olarak bulunan iki kuzenin yakınlarının verdiği bilgiye göre Hüseyin Öner ve Ömer Kaya hayvancılık işi ile uğraşıyordu. Öner ve Kaya Soran Koçerlerindendi ve bölgede çobanlıkta yapıyordu. İkisi de İdil’de oturuyordu. Olaydan bir gün önce sabah saat 8.00 sularında evden çıkıyorlar. Saman almak için bölgede bulunan köylere gideceklerdi. İkisi de kendi araçları ile ana yol üzerinde bulunan petrole birlikte gidiyor. Hüseyin Öner kendi aracını petrolde bırakıyor, yola kuzeni olan Ömer Kaya’ya ait hayvan taşımak için kullandıkları açık kasa Fort Transit arabayla devam ediyorlar. O andan itibaren iki kuzenden haber alınamıyor.
ARAÇ İÇİ İNFAZ
Evden çıktıkları gün gece boyu haber alınmaması üzerine yakınları bölgede bulunan jandarmaya haber verdi. Bunun üzerine arama çalışmaları başlatıldı. Bölgede yapılan aramada Hüseyin Öner ve kuzeni Ömer Kaya’nın cansız bedeni Karalar beldesi ile Oyalı köyü (Delavê Qesrê) arasındaki Bagok Dağı yakınlarında mağaralar bölgesi olarak bilinen yerde köy yolunda kullandıkları otomobil içinde bulundu. İki kuzende başlarından silahla vurularak öldürülmüştü.
MUHTAR: KARAKOL KOMUTANI ARAYINCA HABERİMİZ OLDU
Ölüm olayı Oyalı köyüne yakın bir yerde gerçekleşmişti. Ancak iki kuzenin kim ya da kimler tarafından öldürüldüğünü kimse bilmiyor. +Gerçek’in ulaştığı Oyalı köyü muhtarı Abdulbaki Kılsız, Kaya ve Öner’in hayvanları taşımak için kullandıkları Fort Transit araç içerisinde saat 9.00 ile 10 arasında köylerinin yakınlarında bulunduklarını söyledi. Kendilerinin de jandarmanın haber vermesi üzerine haberdar olduklarını anlatan Kılsız, “Kimse olayın nasıl olduğunu bilmiyor. Ama burada konuşulanlara göre İdil’den bizim köyün oraya gelmişler. Bizim burada Sehwanê köyü var. Oraya gideceklermiş. Akrabaları onları Sehwanê’de sanıyor, Sehwanê’de olanlar ise bu akşam gelmeyeceklerini sanıyor. O gece öyle kalmış. Sabah artık haber alınmayınca karakola haber verilmiş. Özdağ Karakol komutanı aradı. Aracın olduğu yere gittiler. İki kişinin öldürülmüş olduğunu gördüler. Orada infaz edilmiş halde bulundular” dedi.
“KARAKOL OLAYI ARAŞTIRIYOR”
Olayın nasıl olduğunu kimsenin görmediğini yenileyen Kılsız, sabah köy yolundan geçen araçların ise söz konusu transitin yol kenarında durmuş, dörtlüleri yanar vaziyette gördüklerini aktardı. Karakoldan haber gelmeyene kadar kimsenin bu durumdan şüphelenmediğini anlatan Kılsız, “Yoldan geçenler arabanın dörtlüleri yandığını görüyor. Görenler normal aracın ihtiyaç için durduğunu zan etmiş. Taki Karakola haber verilene kadar. Saat 09.00-10.00 civarında Karakol komutanı haber verdi. Aracın yanına gittiler. İki kişinin öldürülmüş olduğunu gördüler. Olayın nasıl olduğunu bilen yok. Ama halk arasında dedikodu benzeri şeyler anlatıyor tabi. Kimi husumetli oldukları birileri tarafından, kimisi ise alacak verecek meselesi olduğunu söylüyor. Değişik şeyler anlatılıyor ama kimse olayın doğrusunu bilmiyor. Ama iki gündür bizim burada olan Karakol olayı araştırıyor. Umarım en kısa zamanda bu olayı çözerler” diye anlattı.
'BÖLGEDE MOBESE KAMERALARI YOK'
“Bölgeyi gören güvenlik kamerası varmıydı” sorusuna muhtar Kılsız, “Yok, olayın olduğu yer ormanlık alan. Köy yolu geçiyor. Tali bir yol. MOBESE kameraları falan yok orada. Orada mağaralar var. Hevindin mağaraları. Öyle işlek bir yer değil” cevabını verdi.
ARAÇ İÇİ İNFAZDA NE KURŞUN, NEDE BOŞKOVAN BULUNDU
Muhtar Kılsız’ın anlattığına göre iki kuzende araç içerisindeydi. Birinin şoför koltuğunda, diğeri ise onun yanında oturduğunu ifade eden Kılsız, “Şoförün emniyet kemeri bağlıydı. Diğeri de normal koltuğunda oturur vaziyetteydi. Şoför değil, yanda oturanın göğsüne bir mermi isabet etmişti. Diğer mermilerin tümü kafalarına sıkılarak öldürülmüşler. Arabanın camları kırık değildi. Olay yerinde ne boş kovan ne de kurşun bulunmuş. Hiç bir şey bulmamışlar. İki kişi bu şekilde araba içinde infaz edilmiş” diye anlattı.
'AİLE OLARAL ŞOK OLDUK. KİMİN YAPTIĞINI BİLMİYORUZ'
Araç içinde infaz edilmiş bir şekilde bulunan yakınları olayın şokunu hala üzerinden atmış değil. +Gerçek’e konuşan Hüseyin Öner’in kardeşi Nesim Öner, ağabeyi ve kuzenlerinin neden öldürüldüğünü bilmediklerini söyledi. Ağabeyinin ölüm haberini köy muhtarının kendilerini araması ile haberdar olduklarını anlatan Öner, “Bize gelen bilgiye göre cenazeler köyde bulunan çobanlar davarları salarken cenazelerle karşılaşıyorlar. Onlar görmüşler. Öldürüldükleri yer kırsal bir yer. İki köy arası. Şok olduk, ne olduğunu bilmiyoruz. Bizi aradıklarında iki ölü olduğu söylendi. İki akrabanız burada öldürüldü dediler bize. Gittik, arabanın içindeler” dedi.
“SORUMLULARIN BULUNMASINI İSTİYORUZ”
Ağabeyinin ve ailesinin kimse ile herhangi bir husumetinin olmadığını, sakin birisi olduğunu anlatan Öner, “Kimse ile husumetimiz yok. Kendi halimizde, iş gücümüzle uğraşan insanlarız. Bize verilen bilgiye göre köye saman almaya gitmişler. Birisi arabasını petrole bırakıyor. Yola açık kasa transitle devam ediyorlar. Zaten bu araba içinde ölü bulunuyorlar. Ne olayı gören ne de bilen var. Ağabeyim yıllardır Turgutlu köyünde çobanlık yapıyor. Hayvancılıkla uğraşıyordu. 7 çocuğu var. Daha önce birlikte kalıyorduk. Ben evlendim ayrıldım evden, ağabeyim çocukları ile köyde kalıyordu. Diğer kuzenim İdil’de oturuyordu. O gün kiminle görüşmeye gidecekleri, yada neden gittikleri ile ilgili bize bilgi verilmedi. Hiç bir şey bilmiyoruz” diye konuştu. Ağabeylerini dün gece toprağa verdiklerini anlatan Öner, “Bizim kimseyle husumetimiz, kimse ile sorunumuz yoktu. Ağabeyim sakin ve efendi bir insandı. İdil’e kadar herkes çok iyi tanıyor. 10 yıldır o köyde oturuyor. Şok olmuşuz. Ne olduğunu bilmiyoruz. Vuruldukları yer bir dere. Ne MOBESE nede başka bir şey var. Gündüz oraya gitmeye korkuyor insan. Öyle bir yerde vurmuşlar. Aile olarak şikayetçiyiz. Sorumluların bir an önce bulunmasını istiyoruz” dedi.
