Diyarbakır'da 28 Kasım 2015'te Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptıktan sonra silahlı saldırı sonucu katledilen eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi anılıyor.
Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar, Elçi'nin vurulduğu Suriçi'ndeki Dört Ayaklı Minare'nin önüne yürüyüş düzenleniyor.
Anma programına Tahir Elçi ailesi, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Diyarbakır, Urfa, Hakkari, Van, Bingöl, Muş, Şırnak başta olmak üzere bölge baro başkanları, Halkaların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, DEM Parti milletvekilleri, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, belediye eşbaşkanları, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve Diyarbakırlılar katılıyor.
Yürüyüş Dört Ayaklı Minare'ye ulaştı. Dört Ayaklı Minare önünde Tahir Elçi anısına Ahmet Kaya'nın 'Diyarbakır Türküsü' çalıyor.
Dört Ayaklı Minare önündeki anmada Tahir Elçi'nin öldürülmeden önce “bölgemizde çatışma ve operasyon istemiyoruz” dediği son konuşması dinletildi.
ÖMRÜNÜ CEZASIZLIKLA MÜCADELEYE ADADI
Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015'te basın açıklaması yaptıktan sonra öldürülen Elçi, 1990'lı faili meçhul cinayetler, köy yakmalar ve yargısız infazlarla ilgili davalarda mağdurların avukatlığını yaptı. Lice, Kulp Cizre (Temizöz) ve Roboski Katliamı gibi birçok davanın avukatlığını yapan Tahir Elçi, 1994'te Şırnak'ta 38 kişinin bombalanarak öldürüldüğü Kuşkonar ve Koçağılı'nın bombalanmasıyla ilgili davada da mağdurların avukatıydı. Kuşkonar ve Koçağılı davasında AİHM Türkiye'yi mahkum etti. İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi Bilim Danışma Kurulu üyesi olan Elçi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) da kurucularındandı. Tahir Elçi, öldürüldüğünde Diyarbakır Barosu Başkanlığını sürdürüyordu.
TAHİR ELÇİ CİNAYETİ DAVASI
Elçi cinayetinde, olay yeri incelemesi 5 ay sonra yapıldı. Elçi'nin ölümüne neden olan mermi çekirdeği bulunamadı. Bu nedenle Elçi'nin ölümüne neden olan merminin hangi silahtan çıktığı tespit edilemedi. Elçi cinayetinin en önemli delillerinden biri olan Mardin Kebapevi'nin kamera kayıtlarının boş olduğu tespit edildi.
BARO GÖRÜNTÜLERDEN RAPOR HAZIRLATTI
Diyarbakır Barosu olay yerinden elde edilen tüm görüntüleri Londra'daki Forensic Architecture (Adli Mimarlık) adlı kuruluşa gönderdi. Hazırlanan raporda, polis memurlarından üçünün kuvvetli suç şüphesi altında olduğu saptandı. Polislerden birinin, Elçi’ye doğru açık ve engelsiz bir ateş hattıyla silahını ateşleyen tek memur olduğu ifade edildi.Raporda, iki PKK'linin, 'Elçi’ye yönelik öldürücü atış yapmadığı' tespiti yer aldı.
İDDİANAME 5 YIL SONRA HAZIRLANDI
İddianame, 5 yıl sonra, Mart 2020'de tamamlandı. Forensic Architecture tarafından hazırlanan raporda, üç polis memurunun yanı sıra, iki PKK'liden Uğur Yakışır da Tahir Elçi cinayetinin şüphelileri olarak gösterildi. Diğer PKK'li Mahsum Gürkan'ın sokağa çıkma yasaklarında öldüğü belirtildi. Forensic Architecture'ın, polislerden birinin silahından çıkan kurşunun Tahir Elçi’ye isabet etmiş olma olasılığının daha yüksek olduğu tespiti ise iddianamede yer almadı.
AVUKATLARIN TÜM TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Yıllarca süren yargılamada avukatların tüm talepleri ve reddi hakim talepleri reddedildi. Sanıkların tutuklanması talebi kabul edilmedi. PKK'li Mahsum Gürkan’ın telefonlarının iki yıl boyunca polis tarafından dinlendiği ortaya çıktı. Mahkeme, "Tahir Elçi cinayeti siyasi bir cinayettir ve mahkeme heyeti çağırırsa ifade veririm" diyen dönemin başbakanı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun önce dinlenmesine karar verdi, ardından vazgeçti.
ELÇİ CİNAYETİ DAVASI CEZASIZLIKLA SONUÇLANDI
Tahir Elçi cinayeti davasında karar 12 Haziran 2024'te çıktı. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 'bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçundan yargılanan sanık polisler Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi hakkında 'suçun sabit olmadığı' gerekçesiyle beraat kararı verdi.