Wan’da on binlerin katıldığı tarihi mitingde alanı hıncahınç dolarken, binlerce kişi ise alana giremedi. “Bijî Serok Apo” sloganlarının eksik olmadığı alanda saygı duruşunun ardından DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, konuştu. Kurt, cezaevlerinde devam eden açlık grevleri ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride değinerek, tepki gösterdi. DEM İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi ise, “Seçim günü kayyımlar ve onların destekçilerine 'Siwar hatin peya çûn' diyeceğiz” diye konuştu.

‘KAYYIMLARI İKİ GÜN SONRA GÖNDERECEĞİZ’

Ardından Wan büyükşehir ve ilçe belediye eşbaşkan adayları sahneye çağırıldı. İlk olarak konuşan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Neslihan Şedal, “Nerede olursa olsun bizim mücadelemiz devam edecek ve başaracağız. Uzun bir süredir seçim çalışmalarımızı yürütüyoruz. Halkımız diline, toprağına ve partisine oy vereceğini söyledi. Kentimizin her alanını kadın ve gençlik alanına çevireceğiz. Biz kayyımları göndereceğiz ve kentlerimizi özgürleştireceğiz” dedi. 

Daha sonra konuşan diğer eşbaşkan adayı Abdullah Zeydan ise, “Bu alan gösteriyor ki kimse Kürt halkını yenemez. 10 yıldır belediyelerimiz kayyımlar tarafından gasp edildi. Kentlerimiz her alanda kayyımların peşkeşine uğradı. Kürt halkının tüm değerlerini yıkmak istediler ama bu alan bize gösteriyor ki iki gün sonra onları geldikleri yere göndereceğiz” dedi. 

‘WAN 14’TE 14 YAPACAK’

Daha sonra konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Her parti en güçlü olduğu kentte final mitingini yapar biz de Wan’da final mitingimizi yapıyoruz” diye sözlerine başladı. 

Wan’ın 14’te 14 yapacağını söyleyen Bakırhan, “Bu kitlesel, bu kalabalık, bu renkli, bu dostu sevindiren, düşmanı çıldırtan mahşeri kalabalık karşısında Van 31 Mart’ta 14 belediyenin 14’ünü alarak büyük bir müjde göndermeye var mısın? Partimiz son mitingini burada yapıyor. Son miting nerede yapılır? Son miting, her parti en güçlü kentinde yapar. Biz de özellikle son mitingimizi Van’da alarak, Van halkını ne kadar sevdiğimizi, Van halkının ne kadar büyük, coşkulu, onurlu, güçlü bir halk olduğunu kanıtlamak için özellikle Van’da yaptık. Sizler yıllardır bize güç verdiniz, bize destek verdiniz. Bütün baskılara rağmen davanızdan, mücadelenizden vazgeçmediniz. Sizlere ne yapsak ne kadar yapsak Van halkıyla ne kadar övünsek azdır. Dolayısıyla Dersim adına, Amed adına, Serhat adına, bütün Kürdistan coğrafyası adına Van halkını mücadelesini bir kez selamlıyorum” dedi.

‘YANLIŞ HESAP WAN’DAN DÖNER’

İktidarın yanlış hesabının Wan’dan döndüğünü söyleyen Bakırhan, “Emin olun bütün yanlış hesaplar Kürt halkının toplandığı bu meydanlardan döner. 40 yıldır önce baskıyla sindirmeye çalıştılar, önce faili meçhul cinayetlerle sindirmeye çalıştılar. Yetmedi; köylerimizi boşalttılar, köylerimizi yaktılar, yaylalarımızı yasakladılar. Kürt halkının kendi toprağında, coğrafyasında, köyünde yaşamasına izin vermediler. Ama Van halkı vazgeçti mi? Hayır. Baktılar ki sadece onunla olmuyor, insanlarımızı cezaevlerine, zindanlara doldurdular. Zindanlarla da başaramadılar. Çünkü siz Van halkının, onurlu Kürt halkının mücadelesi hakikat mücadelesidir. Haklı bir mücadeledir. Bu mücadeleyi ne zindanlar, ne faili meçhul cinayetler, ne zor ne faşizm engelleyemeyecektir. İşte bir kez daha Kürdü tanımayan, diline bilinmeyen dil diyen, iradesini zindanlara tıkayanlara diyoruz ki yanlış hesabınız Van’dan döner, bu meydandan döner. Yanlış hesabınız Van Kalesine çarpar paramparça olur. Dolayısıyla Kürdü, Kürt sorununu yok sayan, baskıyla, zorla bitirmeye çalışan politikanız iflas etmiştir. İşte bu meydanda baskı karşılık bulsaydı bugün bu meydanı on binler doldurmazdı” diye konuştu.

‘İNKAR POLİTİKALARINDAN VAZGEÇİN’

Kürt halkını yok sayan politikalarından vazgeçme çağrısı yapan Bakırhan şöyle devam etti: “Tez elden bir an önce bu yok sayan bu inkar eden politikalarınızdan vazgeçin! Kürt halkı her zaman barış elini uzatmaya her zaman müzakereye her zaman diyaloğa açık bir halktır. Yazıktır, bu ülkenin ekonomisini bu ülkenin geleceğini Kürt anadilini konuşmasın diye batırdınız. Türkiye’de insanlar geçinemiyor. Savaşa, topa, tüfeğe harcadığınız milyar dolarları Kürdü kardeş saysaydınız emekliye, yoksula, işsize, gence, kadın arkadaşların aile ekonomisine katkı sunmaları için yatırıma dönüştürseydiniz Türkiye Ortadoğu’nun, dünyanın en gelişmiş ülkesi olurdu. Ama bunların aklı Kürt düşmanlığındadır. Kürt düşmanlığı var olduğu müddetçe ne yoksul, ne emekli ne de emekçiyi düşünmüyorlar. İşte Van bir kez daha barışı haykırıyor. Van bir kez daha Kürt meselesinin demokratik yollarla diyalogla çözülmesini istiyor. Duymayanlara bir kez daha Van barış istiyor. 

‘WAN REKOR OY ALACAK’

 Kayyım hırsızlıktır, yolsuzluktur. Kürtlerin diline, kültürüne düşmanlıktır. Kadınlara, gençlere düşmanlıktır. Çaldılar, çırptılar, borçlandırlar yetmiyor, şimdi belediyenin elindeki mülkiyetler de yandaşlarına peşkeş çekiyorlar. Daha dün Batman kayyımı ne yapmış? 53 milyona gıda kolileri hazırlatmış. Gıda kolilerinin üzerine Batman AKP Belediye Başkan adayının fotoğrafını yapıştırmış insanlara dağıtıyor. Allah aşkına bir belediyenin olanaklarını bir partiye kullandırdığını nerede gördünüz, hangi inançta gördünüz, hangi dinde gördünüz? Belediye başkanı değil, kayyım efendi zaten gasp ettiğini çok iyi biliyor Batman halkının, Van halkının bütçesini AKP’li adaylar için harcıyor. Peki bunlara cevabını 31 Mart’ta verecek miyiz? Halkçı, toplumcu, Kürdün, emekçinin yanında olan belediyecilik anlayışını Van’da bütün ilçelerinde yönetime taşıyacak mıyız? 1 Nisan’da Van halkı, kadınlar, gençler, melelerimiz, seydalarımız tekrar kendi iradelerine, yönetimlerine kavuşacaklardır. Van, seçimi rekor bir oyla alacaktır.” 

‘ZALİM DÜZENE KIRMIZI KART GÖSTERECEĞİZ’

Türkiye halklarının 31 Mart’ta oylarıyla bu zalim düzene kırmızı kart göstereceğini ifade eden Bakırhan, “Recep Tayyip Erdoğan dün demiş ki ‘Kürtler bizim sayemizde mutluluk ve özgürlük gördü’. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, 22 yıldır tek bir gün rahat uyuyabildik mi? Tek bir gün özgür olabildik mi? Kemal Kurkut’u unuttuk mu? Peki Osman Şiban, Servet Turgut’u unuttuk mu? Taybet Anayı unuttuk mu? 10 yıldır Kürt halkının iradesine atanan kayyımları unuttuk mu? Cezaevinde 75 yaşında Hatice Yıldız, kızana ve arkadaşlarına para gönderdiği için hasta yatağında sedyeyle cezaevine gönderildi. Bu mudur mutluluk? Bu mudur özgürlük? Emin olun Kürt halkı, Türkiye halkları 22 yıldır sizinle birlikte ne mutludur ne de özgürdür. İnşallah bu halk Türkiye halkları 31 Mart’ta oylarıyla bu zalim düzene bu faşizan anlayışa, bu kayyımcı anlayışa kırmızı kart göstererek bir nebze de olsa mutluluk ve özgürlüğü tadacaktır” dedi. 

‘SARAYDA YAPILAN HESAP NEWROZ'DA BOŞA ÇIKTI’

Kürt sorunun çözümünün ciddiyet istediğini söyleyen Bakırhan, “Kürt sorunu ciddiyet ister. Kürt sorunu samimiyet ister. Kürtler onurlu bir halktır. Böyle samimiyetsiz ciddiyetsiz, Kürdistan coğrafyasında DEM Parti’yi, bizi tehdit eden, hakaret edenlere ne yapacağız? Beyefendi şimdi sabah akşam çıkıyor operasyon diyor, ‘teröristan’ diyor, terörist diyor, yok edeceğim diyor, bitireceğim diyor ama siz var ya sizlere kurban olayım. Sizler öyle onurlu bir halksınız ki onların savaşçı politikalarına, baskıcı politikalarına Newroz’da öyle bir cevap verdiniz ki Ankara’da sarayda yapılan hesabın Newrozlarda boşa çıktığını Newrozlarda bir karşılığı olmadığını bugün de dün de ortaya koydunuz. Emin olun bir gün Türkiye’de Kürtler eşit haklara sahip olacaktır. Bir gün Türkiye’de anadilimizi başta parlamento olmak üzere özgürce konuşacağız. Bir gün istediğimiz iradeyi özgürce seçecek, insanca, kardeşçe bir arada yaşayacağız” diye konuştu.

‘SAYIN ÖCALAN MUHATAPTIR’

Kürt sorununu çözmeyenin çözüldüğünü söyleyen Bakırhan, “Sayın Erdoğan Kürt meselesini çözmeyen çok cumhurbaşkanı gördük. Çok başbakan gördük. Çok bürokrat gördük. Ne oldular? Çözüldüler, bittiler, battılar. Kürt meselesini çözmeyen hiçbir parti asla ve kat’a başarıya ulaşmaz. Sizler de Kürt meselesine böyle yaklaştığınız müddetçe en önce 31 Mart'taki yerel seçimlerde sonrasında da yapılacak ilk seçimlerde inşallah dibi göreceksiniz, batacaksınız, biteceksiniz. Newroz meydanlardaki milyonlar tek yürek tek ses olarak ne dedi? Kürt meselesi çözülsün dedi. Kürt meselesinin çözümü için İmralı’yı adres göstererek ‘Sayın Öcalan Kürt meselesinin muhatabıdır’ dedi. Şimdi, yine biz de buradan diyoruz ki; Kürt halkının Newroz alanlarındaki milyonlarla ortaya koymuş olduğu bu irade doğrudur. Yanındayız, aynı şeyi düşünüyoruz. Savaş yerine, operasyon yerine, top tüfek yerine bir an önce bu ülkenin kaynaklarını çarçur etmemek için İmralı Adası orada, Sayın Öcalan orada. Kürt halkının dediklerine kulak kabartarak bu işin muhtabıyla birlikte bir an önce Kürt meselesini diyalogla, müzakereyle çözelim çağrısını yapıyoruz” dedi. 

Bakırhan son olarak, halkı sandığa oy vermeye çağırdı. Miting Murat Demir’in dinletisiyle devam etti.  MA