GÜNDEM

Türkiye İçin Barış Görüşmeleri: Endonezya Deneyiminden Çıkarılacak Dersler

Türkiye’de şu sıralar adı pek de netleştirilemeyen bir "barış" arayışı yaşanıyor. Devlet, barışın tamamen şartsız bir şekilde sağlanmasını talep ederken, silah taşıyanlar ise silahlarını bırakmaya sıcak bakmıyor. Devletin genel tutumu, "teröristle müzakere yapılmaz" şeklinde bir çizgide ilerliyor. Ancak dünya örnekleri, benzer çatışmalarda barışa ulaşmak için müzakerelerin vazgeçilmez olduğunu ve silahların sustuğu her durumda kalıcı çözümün mümkün olmadığını gösteriyor.

Abone Ol

Bu örneklerden biri de Güneydoğu Asya’nın ada ülkelerinden Endonezya ve Açe bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden Özgür Açe Hareketi (GAM) arasında 30 yıl süren savaş. 15 bin insanın yaşamını yitirdiği savaş, müzakereler yoluyla sona erdi.

Peki, nasıl? 30 yıl süren, 15 bin kişinin yaşamını yitirdiği böylesine bir savaştan, barış anlaşmasına nasıl gelindi?

Endonezya’nın çoğunluğunu oluşturan Cavalıların denetimindeki ülke yönetimine karşı bağımsızlık kazanmak amacıyla 1976 yılında Özgür Açe Hareketi’ni (GAM) kuran bazı Açeler, silahlı mücadeleye başladı. Önemli bir bölümü Suharto’nun 31 yıllık baskıcı yönetimine denk düşen bu savaşta 15 bin kişi yaşamını yitirdi. 1998’de Suharto yönetiminin sona ermesiyle müzakere ihtimali gündeme gelmeye başladı. 2000 ve 2001 yıllarında İsviçre’nin Cenevre kentinde ilk müzakereler yapıldı ancak başarısız oldu. BBC Endonezya Bülümü’nde çalışan Mohamad Susilo, hem bu iki görüşmeyi hem de daha sonraki görüşmeleri izlemiş Endonezyalı bir gazeteci. BBC Türkçe’ye konuşan Susilo, bu ilk müzakerelerin başarısız olmasıyla, savaşın o döneme kadarkinden de daha şiddetli bir hal aldığını söylüyor.

Doğal afetin önünü açtığı barış süreci

Sonrasında, Endonezya ve Açeler’i barış anlaşmasına götüren süreci başlatansa politik bir gelişme değil bir doğal afet oldu. Aralık 2004’te yaşanan Tsunami felaketi Açe bölgesini yerle bir edince, savaş süreci farklı bir yola girdi. Mohamad Sosilo, 2005’teki barış anlaşmasının başarılı olmasının en büyük nedeninin, Tsunami felaketinin yarattığı hava olduğunu söylüyor. Ancak Susilo "Tek neden bu değildi" diyor ve hükümetin görüşmelerdeki yöntemine dair bir değişiklikten bahsediyor: "Endonezya devleti 2005’teki görüşmelerde, 2000 ve 2001’deki görüşmelerden farklı bir şey yaptı. Önceki müzakerelerde Açelerle görüşmeye, hep çoğunluk olan Cavalılar gönderiliyordu. Ancak 2005’te hükümetin görüşmeye gönderdiği temsilciler heyetinde, hiçbir Cavalı yoktu, hepsi ülkedeki farklı etnik gruplara mensup kişilerden seçilmişti. Bu, psikolojik olarak, dostane bir ortam yarattı." Susilo’ya göre 2005’teki başarının bir başka nedeniyle devletin bu kez Açelere somut haklar vermiş olmasıydı: "Bu kez çok somut haklar verdiler. Açeler’e bölgelerinde tam bir özerklik verileceği söylendi." diyor Susilo. Endonezya devleti müzakerelerdeki sözünü yaşama geçirdi ve 2005’teki anlaşmada Açelere birçok hakla birlikte, özerk bir yönetime sahip olma hakkı da verildi.

'Barış için demokratik bir yönetim gerekli'

2005'ten bu yana silahlar sustu, silahlı mücadele yürütmüş olanların topluma uyumu için projeler geliştirildi ve Açeliler kendi yöneticilerini kendileri seçmeye başladı. Susilo, bir doğal afetin belirleyici olması nedeniyle Endonezya’daki barış görüşmeleri sürecinin diğer ülkelerden farklı olduğunu ve tam olarak başka bir ülkede uygulanamayacağını söylüyor. Ancak Susilo’ya göre, Endonezya’nın barış deneyiminde dünya için çıkarılabilecek dersler şunlar: "Dürüst olmak gerekli. Düşmanınıza güvenmelisiniz. Somut şeyler sunmalınız. Bütün bunlar için de, bakışı taze, demokratik bir hükümet gerekli.

2005'TEKİ BARIŞ ANLAŞMASINDAN MADDELER

Ateşkes ilan edilecek. GAM, silahlarını aşama aşama teslim edecek, Endonezya ordusu da bölgeden aşama aşama çekilecek ve sadece belirli sayıda güvenlik görevlisi bölgede bırakılacak. Silahlarını teslimi ve askerlerin geri çekilmesini ASESAN’a bağlı (Avrupa Birliği ve Güney Asya Ülkeleri Birliği) 200 gözlemci denetleyecek. GAM’la ilgili olarak tutuklu bulunanlar siyasi afla serbest bırakılacak. Savaş dönemindeki hak ihlallerini araştırmak üzere Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu kurulacak. Açe için bir İnsan Hakları Mahkemesi kurulacak. Açe bölgesi kendi özerk hükümetine sahip olacak. Açeler kendi valilerini ve yerel yöneticilerini belirleyecek. Özerk bölgenin kendi adalet sistemi de olacak. Dışişleri, ulusal güvenlik, vergilendirme gibi alanlarda Endonezya devletine bağlı olunacak. Özerk bölge kendi bayrağı da dahil bölgesel sembollerini kullanabilecek. Yeni bir seçim düzenlenmesinden sonra bölgede seçimler yapılacak. Petrol de dahil olmak üzere Açe bölgesindeki doğal zenginliklerin getirilerinin yüzde 70’i Açe bölgesinde kalacak.