AKP iktidarının sosyal yardımlar konusunda sağladığı destek, Türkiye'deki derin yoksulluğun ne denli yaygınlaştığını gözler önüne seriyor. Resmi verilere göre, Türkiye'de 17 milyon 114 bin 912 vatandaş, yaşamlarını sosyal yardımlarla sürdürüyor. Bu yardımlar, gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçları kapsayarak, milyonlarca insanın temel ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını gösteriyor.
Çocuklar Üzerindeki Etkiler Artıyor
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın verilerine göre, Temmuz 2024 itibarıyla Türkiye'de 171 bin 895 çocuğun, ailesinden alınma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Bakanlığın 2024-2028 dönemine ilişkin raporları, bu sorunun giderek derinleşeceğine işaret ediyor. Bakanlık, 2024 yılı sonunda ailelerinden alınma riski taşıyan çocuk sayısının 190 bine yükselebileceğini öngörüyor.
Yükselen Riskler ve Gelecek Öngörüleri
Aile Bakanlığı'nın 2025-2028 dönemine yönelik öngörüleri ise dikkat çekici. Yıl bazında tahminler şu şekilde sıralanıyor:
- 2025: 200 bin çocuk
- 2026: 210 bin çocuk
- 2027: 220 bin çocuk
- 2028: 230 bin çocuk
Bu öngörüler, ailelerinden alınma riski altında olan çocukların sayısının artış gösterdiğini ve sosyal destek sistemlerinin yetersiz kaldığını gösteriyor.
Koordinasyon Eksiklikleri ve Sosyal Destek
Bakanlığın raporunda, risk altındaki çocukların takibinde yaşanan koordinasyon eksikliklerine de dikkat çekiliyor. "Sokakta risk altındaki çocukların tespiti, uygun hizmete yönlendirilmesi ve hizmet sunumunda yaşanan koordine sorunları" gibi problemler, sosyal hizmet müdahalesinin etkinliğini sınırlıyor.
Sosyal ve Ekonomik Destek Projesi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) Projesi, ailelerinin temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve bu nedenle ailelerinden alınma riski taşıyan çocuklar için geçici süreyle ekonomik ve psiko-sosyal destek sağlıyor. Bu proje, çocukların ailelerinin kendi kendine yeterli hale gelene kadar desteklenmesini amaçlıyor.
Bu çarpıcı veriler ve öngörüler, Türkiye'deki sosyal yardımların yetersizliğini ve çocukların artan risklerini gözler önüne seriyor. Sosyal yardım sistemlerinde köklü reformlar ve etkin müdahaleler, bu sorunların çözümü için kritik öneme sahip.