AKP medyası artık açık açık başarısızlığın nedenlerini tartışmaya başladı. Ersin Çelik’in “Çanakkale Köprüsü açıldı ama AK Parti bunca hizmete, devasa projelere rağmen kendi tabanında böyle bir motivasyonu neden sağlayamadı?” diye sormasından sonra dün de Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, “İbriğin sapını kim tutuyor” başlıklı yazısında başarısızlığın nedenlerini sıraladı.

Özgür Özel: "Erdoğan'ın Namazını Kazaya Bırakmak MİT Başkanı'na Düşmez" Özgür Özel: "Erdoğan'ın Namazını Kazaya Bırakmak MİT Başkanı'na Düşmez"

Kılıçaslan yazısında 5 soruna dikkat çekti: Yatırımlar artık eski etkiyi yarmıyor. Reis yalnız kaldı, AKP seçmeni değişim yanlısı cezası keser, orta sınıf memnuniyetsiz ve söylem üstünlüğünü kaptırdık.

Kılıçarslan’ın yazısının bazı bölümleri şöyle:

Yatırımlar neden eski etkiyi yaratmıyor:

“Çanakkale Köprüsü bir karton bardak kadar neden etkileşim almıyor mesela? Almıyor çünkü günlerdir köprüyü değil de mezarlıktaki İBB logolu ibriği konuşuyoruz. Bu sefer de AK Parti seçmeninin hizmete doyduğu ve artık projeler karşısında heyecanlanmadığı gerçeği çıkıyor karşımıza. Bu sonucu da sosyal medyaya bakınca gözlemleyebiliyoruz. Bir karton bardak, bir ibriğin CHP seçmeninde uyandırdığı heyecanla dalga geçilirken, AK Parti tabanındaki memnuniyetsizlik yine kulak arkası ediliyor.”

AKP seçmeni değişim yanlısıdır cezayı keser:

“AK Parti seçmeni” diye isimlendirdiğimiz seçmen türü, Türkiye’nin en “değişim yanlısı” seçmenidir. 20 yıldır hizmetlerine, mantalitesine, yaklaşımlarına oy verdiği AK Parti’ye duyduğu heyecanı ve güveni kaybederse cezayı keser atar. Çünkü kendisinin ‘daha iyi şartlarda hizmet alması gerektiğini’ düşünen bir kitledir ve bu yanıyla bütün politik ajandasını buradan ilerletir AK Parti seçmeni.”

Diğer yandan, AK Parti tabanının memnuniyetsizliğini birkaç ana maddede toplamak iktiza eder. Bunlardan ilki ve tartışmasız en önemlisi memleketin içerisinde bulunduğu ekonomik haldir. Makro verilerin iyileşmesi, düzelmesi falan vatandaşı alakadar ediyor görünmüyor. Zira kendi ekonomisinin daraldığını hisseden vatandaş kendi derdine düşüyor. Kaldı ki ‘market lobisi’ söyleminin de itibar etmiyor.”

Reis yalnız kaldı:

İkinci büyük memnuniyetsizlik ise doğrudan AK Partili kadroların inisiyatif almadıklarına, Recep Tayyip Erdoğan’ın ufkunu anlamadıklarına, onun işini kolaylaştırmadıklarına dair yaygın kanaat. Bu kanaat haklıdır ya da değildir onu bilemem ama AK Parti’ye gönül vermiş insanlarla konuştuğunuzda derhal bu meseleden açıyorlar bahsi. ‘Reis yalnız kaldı’ ile başlayıp ‘Allah Tayyip Beye uzun ömürler versin” duası ile bitiriyorlar. Arada ise “isimleri her seferinde değişen’ bir dünya bakan, vekil, belediye ya da teşkilat başkanı ismi sıralıyorlar kızgınlıkla.”

Orta sınıf memnuniyetsiz:

Orta sınıflar memnuniyetsizlik üretiyorlar durmadan ve yukarıya doğru yükselmeyi hayal etmekle aşağıya düşmenin korkusunu yaşamak arasında tuhaf, patolojik bir yerde kurguluyorlar artık hayatlarını.,, Yeri gelmişken söyleyeyim. Sonraki seçimlerin sonucunu zannedildiği gibi genç seçmen değil bu orta sınıfın memnuniyet derecesi belirleyecek”

Söylem üstünlüğü kaptırıldı:

Gelelim “söylem üstünlüğü” meselesine. Bu söylem üstünlüğünü ‘sürekli defansa çekilmeyi’ başararak biz kendi ellerimizle verdik adamlara. Onlar da ibrikten gündem oldular. İbriğin sapını tuttukları özgüvenden ve cesaretten bize de lazım.