TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ederken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, milletvekillerine bakanlığının bütçesinin sundu. Ekonomik programın nihai hedefinin, 'sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil bir gelir dağılımı' olduğunu söyleyen Şimşek, "Dezenflasyon sürecini hızlandırmak için KKM'den çıkıyoruz" dedi. Şimşek'in konuşmasından önemli başlıklar şöyle:
NOTU ARTIRILAN TEK ÜLKEYİZ: Türkiye risk primindeki iyileşme ile gelişmekte olan ülkelerden olumlu ayrıştı. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelerin ortalama risk primindeki düşüş 47 baz puan iken, risk primimiz 445 puan azaldı. 2024 yılında üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu tarafından notu iki kademe artırılan tek ülkeyiz.
UZUN SOLUKLU ÇABA: Yüksek enflasyon, karşı karşıya olduğumuz en önemli makro dengesizliktir. Uyguladığımız programın temel amacı olan fiyat istikrarını sağlamak, uzun soluklu bir çaba gerektiriyor. Bu nedenle programın ilk yılını dezenflasyona geçiş dönemi olarak planlamıştık. Yıllık enflasyon öngördüğümüz gibi mayısta zirveye ulaştı. Haziranda başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Son 5 ayda yıllık enflasyon 26,9 puan azalarak yüzde 48,6’ya geriledi. Enflasyondaki katılıkların giderilmesi zamana yayılsa da, Ekim ayında tüm kesimler için 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin son iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilemesi bu konudaki olumlu gidişata işaret ediyor.
TASARRUF TEDBİRLERİ: 2024 yılında Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ni uygulamaya aldık. Muhasebat Genel Müdürlüğümüz tasarruf tedbirleri kapsamında bakanlıklar, valilikler, üniversiteler, belediyeler ile diğer kurumlar olmak üzere 145 kamu kurum ve kuruluşunda denetim yapmıştır. Kanun gereği denetim raporlarını Cumhurbaşkanlığı ve ilgili kamu idareleriyle paylaşacağız. Sağlık, savunma ve güvenlik hariç yeni araç tahsisini kullanımdakilerin tasfiyesi koşuluyla ve mümkün olduğunca yerli ve elektrikli araçlarla sağlıyoruz. Genelge sonrası dönemde hizmet alımı suretiyle kullanılan taşıtlardan, sözleşmesi sona erenleri yüzde 15 oranında azalttık.
HEDEFİMİZ DOLAYSIZ VERGİ PAYINI ARTIRMAK: Gelir politikalarında hedefimiz vergi adaletini daha da güçlendirmek ve dolaysız vergilerin payını artırmaktır. Bu kapsamda 2023 yılı Haziran ayından bu yana önemli adımlar attık. Kurumlar vergisi oranını yüzde 20’den yüzde 25’e, Yap-İşlet-Devret ve Kamu Özel İşbirliği Projelerinden elde edilen kazançlar ve banka ve finans kurumları için yüzde 30’a yükselttik. Çok uluslu şirketlere yüzde 15, yurt içindeki şirketlere yüzde 10 asgari kurumlar vergisi getirdik. Yatırım fon ve ortaklıklarının kazanç istisnasını, gayrimenkul kazançlarının yüzde 50’sinin kâr olarak dağıtılması şartına bağlayarak daralttık. Ayrıca bu fon ve ortaklıkların gayrimenkul kazançlarını yüzde 10 asgari kurumlar vergisine tabi tuttuk. KKM kazançlarına uygulanan kurumlar vergisi istisnasını kaldırdık. Bireysel hesaplara da stopaj uygulaması getirdik. Vadeli mevduatların yüzde 86’sını oluşturan 6 aya kadar vadeli mevduat gelirleri için stopaj oranını yüzde 5’ten yüzde 10’a yükselttik. Yatırım fonları için yüzde sıfır olan stopaj oranını yüzde 10’a yükselttik. Şirketlerin taşınmaz satışlarında yüzde 50 olarak uygulanan kazanç istisnası ile yatırım fonlarından elde ettikleri kazançlara uygulanan istisnayı tamamen kaldırdık.
EN DÜŞÜK VERGİ YÜKÜ: Ülkemizde vergi yükünün yüksek olduğu algısı gerçeği yansıtmıyor. Toplam vergi yükü sıralamasında yüzde 20,8 ile 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz. Vergi yükü ortalaması OECD’de yüzde 34, AB’de ise yüzde 41,2 seviyesindedir. Dolaylı vergi yükünün çok yüksek olduğu yönündeki kanaat de doğru değildir. Vergi sistemimizdeki temel sorun dolaysız vergilerin yeterli düzeyde olmamasıdır. Ülkemizde dolaylı vergilerin milli gelir içerisindeki payı yüzde 9,1 iken OECD ortalaması yüzde 10,5, AB ortalaması ise yüzde 13,6’dır. Ülkemizde genel KDV oranı yüzde 20’dir. Bu oran ile AB ülkeleri içerisinde en düşük vergi oranına sahip altıncı ülkeyiz. Temel gıda, eğitim, sağlık, giyim ve sosyal konut gibi birçok alanda uygulamadaki indirimli KDV oranı ile efektif KDV oranımız yaklaşık yüzde 15’tir. Gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin milli gelire oranı yüzde 5,8’dir. Bu oran ile OECD ülkeleri arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz.
2025'te 11 MİLYAR DOLAR DIŞ BORÇ ALACAĞIZ: 2023’te yüzde 139,5 olarak gerçekleşen iç borç çevirme oranını bu yıl yüzde 132’ye ve 2025’te yüzde 119’a düşürmeyi hedefliyoruz. 2024 yılında yükümlülük yönetimi işlemi dâhil 11,7 milyar dolar anapara öderken 10,5 milyar dolar borçlandık. 2025 yılında 11 milyar dolar dış borç alıp, 13 milyar dolar anapara ödemesi yapacağız.
Ülkemizin gri listeden çıkma sürecini tamamladık. Önümüzdeki dönemde suç gelirlerinin aklanmasını önlemek amacıyla yasa dışı bahis ve kumarla mücadelemizi sürdüreceğiz. 2023 yılında yasa dışı bahis ile ilgili bloke ettiğimiz işlem tutarı 644 milyon TL’dir. Ayrıca MASAK tarafından düzenlenen raporlar doğrultusunda mahkemeler tarafından yaklaşık 30 milyon TL’lik tutara el koyma kararı verilmiştir."