Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri okullarına atanan kayyım rektör Melih Bulu'ya karşı bir ayı aşkın süredir direnişteler. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünkü konuşması esnasında öğrencilere, “Yürekleri yetse Cumhurbaşkanı istifa etsin de diyecekler” sözleri öğrenciler tarafından büyük tepkilerle karşılandı. Twitterda #Cumhurbaşkanıİstifa hashtaginin TT olması ardından Boğaziçi Dayanışması, sosyal medya hesaplarından “12’nci cumhurbaşkanına açık mektubuzdur” başlıklı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, taleplerin hatırlatılmasının yanı sıra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Dolaylı yoldan değil, doğrudan bizimle iletişim kurun” çağrısı yapıldı.

'ZERRE KADAR ADALET KIRINTISI TAŞIMAYAN BİR ATAMA'

Üniversiteye öğrenciler ve öğretim üyelerin hiçe sayılarak bir kayyum atandığına vurgu yapılan açıklamada, “Yaptığınız yasal mı? Evet her fırsatta tekrar ettiğiniz gibi yasal ama meşru değil. Bu atama, toplumda içinde zerre kadar adalet kırıntısı taşımayan bir atama” denildi.

Erdoğan’ın Boğaziçi’ne apar topar açtığı fakültelere dikkat çekilen açıklamada iktidarın üniversiteleri kendi “siyasi militanları” için ayırdığına değinildi.

Açıklamada talepler şu şekilde sıralandı:

“* Bu süreçte gözaltına alınan, tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın.

* LGBTİ+ arkadaşlarımıza ve diğer hedef gösterilen bütün gruplara yönelik itibarsızlaştırma kampanyaları sona ersin.

* Başta bu gözaltılara, tutuklamalara ve hedef göstermelere sebebiyet veren Melih Bulu olmak üzere bütün kayyumlar istifa etsin.

* Üniversitelerde, üniversitenin bütün bileşenlerinin katıldığı demokratik rektörlük seçimleri yapılsın.”

‘PADİŞAH DEĞİLSİNİZ’

Erdoğan’ın dünkü konuşmasında kullandığı cümlelerin hatırlatıldığı açıklamada, “Bizi size koşulsuz itaat edenlerle karıştırmayın. Siz padişah değilsiniz, biz de tebaanız değiliz. Ama madem ‘yürek’ demişsiniz kısaca ona da cevap verelim. Bizim hiçbir dokunulmazlığımız yok. Sizse 19 senedir bir dokunulmazlık zırhının altında esip gürlüyorsunuz. LGBTİ+ arkadaşlarımıza sapkın diyorsunuz. Biz LGBTİ+ hakları insan haklarıdır diyoruz. Parti üyeleriniz Soma'da madencileri tekmeliyor. Biz işçilerin yanında eylemli bir şekilde saf tuttuk. HDP Genel Başkanını, gazetecileri, sendikacıları hukuksuz bir şekilde hapishanede tutuyorsunuz. Bizse gerçekleri korkmadan haykıranlarla biriz, beraberiz, tüm kayyumların karşısındayız diyoruz. Siz Berkin Elvan'ın annesini mitinglerde yuhalatıyorsunuz. Biz Berkin Elvan'ın yanındayız diyoruz. Tüm haksızlıkların yanındayız” ifadelerine yer verildi.

Venedik Komisyonu, HSK Üyeliği ve Adalet Bakanı'nı Eleştirdi Venedik Komisyonu, HSK Üyeliği ve Adalet Bakanı'nı Eleştirdi

'SOMA MADENCİ KATLİAMI'NDA ROBOSKİ'DE İSTİFA ETMEDİNİZ'

Mektup için “suçluyu övmekten”, “Cumhurbaşkanına hakaretten” düzinelerce dava açılacağı belirtilen açıklamada, tüm bunlara karşı doğruyu söylemekten asla vazgeçilmeyeceğinin altı çizildi. Açıklamada, “Kendi atadığınız rektörü okulda tutacak gücünüz olmadığı için, yeni kurulacak fakültelerle, şişirme kadrolarla ayakta tutmaya çalışmak da pek yüreklice bir tutum olmasa gerek. Bu nedenle yürek konusunda söylediklerinizi ciddiye almıyoruz. Biz farkındayız ki ne Boğaziçi Üniversitesi Türkiye'nin en önemli kurumu ne de Melih Bulu'nun kayyum olarak başımıza gelmesi Türkiye'nin en önemli sorunudur. İstifanız talebine gelince, biz sizi bu mesele nedeniyle istifaya çağırmayız. Niye mi, siz istifa edecek olsanız, Hrant Dink katledildiğinde istifa ederdiniz. Soma'da 301 madenci katledildiğinde istifa ederdiniz. Roboski'de 34 Kürt öldürüldüğünde istifa ederdiniz. Çorlu'daki tren kazasından sonra istifa ederdiniz. Başta KHK’lar olmak üzere, işsiz bıraktığınız ya da iş bulamayan binlerce yurttaşın geçim derdini görüp istifa ederdiniz. O zaman halkı yoksulluğa mahkum eden ekonomi politikalarınız içinden çıkılmaz hale gelince damadınızı kurban etmek yerine sorumluluğu üstlenirdiniz. Örnekler çoğaltılabilir fakat siz hiç istifa etmediniz” denildi.

Melih Bulu’nun rektör koltuğunda oturduğu sürece protestolara devam edeceklerine yer verilen açıklamada, haksızlıklar sona erene dek mücadeleden vazgeçilmeyeceğine vurgu yapıldı.