Özel Haber

Evsizler: İşsizlik Ev Sahibi Yapamıyor

Abone Ol

Bu durumda olan bazı ailelerin bireyleri, sokaklarda yaşamak zorunda kalıyor. Her geçen gün evsizlerin sayısında belirgin bir artış yaşanıyor. Evsizlerin yaşadığı sıkıntılar üzerine yaptığımız görüşmeler, Türkiye'nin yaşam koşullarına dikkat çekici bir bakış sunuyor.

Şefkat-Der'in 2021 verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 70 bin kronik evsiz bulunuyor. Bu evsizlerin %95'i yetişkin ve genellikle yalnız erkeklerden oluşuyor. Evsizlik sorununun daha fazla büyümemesi için bazıları, aile içi ilişkilerin nispeten sağlam olmasını gösterse de, bazı görüşler aile içi şiddetin temel nedeninin ekonomik sorunlar olduğunu iddia ediyor. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Uğur Özdemir, evsizlik konusunun günümüzdeki trajik yüzlerden biri olduğunu dile getirdi. Ekonomik sıkıntıların evsizliği tetiklediğini belirten Dr. Özdemir, evsiz bireylerin genellikle kazanma güçlerini kaybetmiş, sosyal bağları kopmuş kişiler olduğunu vurguladı. Aile içi şiddetin bu sürecin temel nedenlerinden biri olduğunu ifade eden Özdemir, 'Ailesi tarafından dışlanan veya ailesini öfkeyle terk eden insanlar varlıklarını günlük yaşamın koşuşturması içinde toplumun fark etmediği bir şekilde sürdürüyorlar' dedi.

İnfaz indirimi kapsamında gerçekleştirilen düzenlemelerle birlikte 3’üncü Yargı Paketi ile 100 bin kişiye tahliye yolunu açıldı. Bununla birlikte, 7242 sayılı Kanun'un Geçici 9. Maddesi uyarınca, açık ceza infaz kurumlarında bulunan veya ayrılmaya hak kazanan ve uygun şartları taşıyan 60 hükümlü, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle evlerine izne gönderildi. Ancak, izne gönderilenlerin çoğunluğunun evsiz olması nedeniyle sokaklarda yaşamaya başladı. Bu durum da sokakta yaşayanların sayısının o günden bu güne kadar artmasına neden oldu.

'SAYIMIZ ARTIYOR'

Tutuklu bulunduğu cezaevinden salgından ötürü Covid 19 Sürecinde izinli olarak salıverilen ve artık  mahkumiyet sürecini tutuksuz olarak tamamlayan   Mustafa Hiçyılmaz, yaşadığı koşulların onları suç işlemeye ittiğini belirtiyor. Hiçyılmaz, cezaevindeyken rahat uyuyup, sıcak bir yemek yiyebildiğini ancak şimdi sokaklarda açlıkla boğuştuğunu ifade ediyor. Esnafların verdiği yardımlarla karnını doyurabildiğini, geceleri ise cami avlusunda, bir bankta ya da bir esnafın tezgahının altında yattığını anlatıyor. Devletten veya yetkililerden kendilerine hiçbir şekilde yardım yapılmadığını belirten Hiçyılmaz,"Ben cezaevine girerken ailem dağıldı. Şu anda sığınacağım bir yerim yok. Kar kışta sokaklardayız. Karnımızı doyurmak için aklımıza gelmeyen kötülük yoktur. Ve ne yazık ki sayımız her geçen gün artıyor"dedi. 

Erkek Egemenliğini Kabul Etmediğim İçin Evsizim'

İzne gönderilen bir diğer vatandaş olan Zekiye Gerici (30), kadın olmanın sokaklarda yaşamanın ne kadar zor olduğunu dile getiriyor. Gerici, gidecek bir yeri olmadığı için sokaklarda olduğunu ifade ederken, cezaevinin onlar için daha iyi bir yer olduğunu söylüyor. "Kadın olmak, sokaklarda en zor olanıdır" diyen Gerici, kadınların toplumda cinsel bir obje olarak görüldüğünü ve istenildiği gibi kullanılan, hor görülen, itaat etmek zorunda bırakılan varlıklar olduğunu belirtiyor. Kendi durumunu da bu şekilde tanımlayan Gerici, "Doğduğum günden bu güne kadar hep maddi zorluklar yaşadım. Erkek egemenliğini asla kabul etmedim. Bu yüzden cezaevine girdim, ailem tarafından dışlandım ve bu nedenle bugün evsizim ve buradayım" diyor.

5 yıldır Adana sokaklarında yaşayan Tır şoförü Süleyman Şimşek, sağlık sorunları nedeniyle artık çalışamadığını ve sokaklarda yaşamaya çalıştığını dile getiriyor.Salgın  süreci  ve kış aylarının sokakta yaşamayı daha da zorlaştırdığını belirten Şimşek, hükümetin  Sosyal Destek Paketi'nden hiç yararlanamadığını ve gittikleri devlet kurumlarının kapılarının kendilerine kapandığını ifade ediyor. Kendisine verilen yardımları reddeden Şimşek, sokakta uyumak için alkol aldığını ancak bunu sarhoş olmak için değil, sadece uykuya dalmak için yaptığını vurguluyor. Bir işte çalışmadığını, vatandaşların verdikleriyle karnını doyurduklarını söyleyen Şimşek, bu durumda bile mutlu olduklarını ifade ediyor. Durumunu özetlerken cebindeki sabunu çıkarıp, "Bugün güneş çıktı, kafamı yıkayabiliyorsam, kendimi şanslı hissediyorum. Biz böyle yaşıyoruz; kardeş" diyor.

Sağlık problemlerine dair aldıkları önlemleri sorduğumuzda ise Şimşek, cebinden çıkardığı kırmızı süs biberini gösterip, "İşte bu bizim tedbirimiz" diyor.

Diğer bir sokakta yaşayan vatandaş ise 70 yaşındaki balıkçı Kemal Karabulut. 50 yıldır sokaklarda olduğunu belirten Karabulut, 2 çocuğu ve 7 torunu olmasına rağmen sokaklarda yaşadığı için onların yanına gidemediğini söylüyor. Tuzla'da balıkçı barınağının yıkılmasının ardından sokaklarda yaşamaya başladığını anlatan Karabulut, iş bulamadığı için dilencilik yaparak karnını doyurmaya çalıştığını ifade ediyor. "Bu rezil bir hayat. Sokaklar çok kötü. Bakın herkes evinde ama ben sokaktayım' diyerek yaşadığı zorlukları özetliyor."

ÖZEL HABER: SEVDA TAYGAR