Hallkevleri, iktidarın Covid-19 dönemindeki salgın politikasını eleştirerek Ankara’da, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde eş zamanlı eylem yaptı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde açıklama yapan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk buradaki konuşmasında “İşte kadınların ve işçilerin katili burada. Daha geçtiğimiz yıl 474 kadın, 1136 işçi katledildi. Bugün önünde bulunduğumuz bakanlık, kadın katili erkeklerin ve işçi katili patronların ortağıdır. Pandemi koşullarında ölümle burun buruna işlerine gitmek zorunda kalan işçiler, polisi aradığında pandemi bahanesiyle korunmayan kadınların katilidir bu bakanlık” dedi.
Sağlık Bakanlığı önünde konuşma yapan Halkevleri Genel Sekreteri Mustafa Eberliköse ise “Salgını önce neoliberal ekonominin korunmasını temel alarak yönetiyor. Bunun doğrudan bir sonucu olarak salgın bir işçi sınıfı hastalığı haline geldi” ifadelerini kullandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde yapılan eylemde ise güvenlik görevlilerinin engelleme girişimine rağmen "Doğayla barışık yaşamak istiyoruz" sloganı atan Halkevleri üyeleri, “Biz havamız, suyumuz, toprağımız için direniyoruz. Bu ülkede ranta, yağmaya, talana izin vermeyeceğiz” dedi.
Halkevleri’nin üç bakanlık önünde yaptıkları açıklamada öne çıkan talepler şu şekilde sıralandı:
● COVID-19 tüm insanlar için yaşamsal bir tehdittir. Sadece çocuklara ve risk grubundaki insanlara sağlanacak koruma ayrıcalıklarına tahammül edebiliriz. Geri kalan herkes için hastalık riski eşitlenmelidir.
● Derhal günlük çalışma süresi 4 saate düşürülmeli, işçinin net ücretinde hiçbir eksiltmeye gidilmemeli, vardiyaya bölünebilecek bütün işler vardiyalandırılmalı, işe başlangıç saatleri sektör sektör farklılaştırılmalı, işçiler için ulaşım parasız hale getirilmelidir.
● İşten çıkarma tam olarak yasaklanmalı; işçiler, çalışma süreciyle bağlantılı herhangi bir durumda COVID-19 riskiyle karşı karşıya kaldıklarında kıdem tazminatını alarak istifa edebilmelidir.
● Ücretsiz izin işçinin rızasına bağlanmalıdır. Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin desteği en az asgari ücret seviyesinde tutulmalı ve geçen süre prim gününe eklenmelidir.
● COVID-19 her sağlık çalışanı için “meslek hastalığı” , fiilen iş yerinde çalışan her işçi için de “iş kazası” sayılmalıdır.