Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 51 kişi, sabah saatlerinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından savcılık ifadeleri için Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne getirildi.

Savcılık, 'örgüt üyesi olmak' iddiasıyla 51 kişiden 13 kişiyi ev hapsi, üç kişiyi de adli kontrolle serbest bırakılma şartı, 35 kişi hakkında ise tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti.

30 KİŞİ TUTUKLANDI

27 kişi hakkında tutuklama kararı çıktı. Tutuklanan isimler şöyle: Ercüment Akdeniz, Elif Akgül, Yıldız Tar İlknur Melengeç, Mehmet Saltoğlu, Ayşe Panuş, Atila Özdoğan, Ece Yıldız Karabacak, Özlem Feza Sezer Bayram, Yakup Kadri Karabacak, Aynur Cengiz, Ayşe Bengi Çelik, Dilek Posl, Erkin Barın Göylüler, Kardelen Taş, Melek Kızılcaok, Şengül Erdoğan, Pınar Aydınlar, Zeysu Fakir, İbrahim Halit Elçi, Alya Akkuş, Esengül Demir, Melih Kayhan Pala, Osman Zorba, Saime Oğuzhan, Sema Barbaros Durmuş ve Semiha Şahin, Ahmet Saymadi, Berfin Azdal ve Emrecan Bayram.

İstanbul merkezli HDK operasyonu kapsamında toplam 30 kişi tutuklanırken 13 kişiye de ev hapsi uygulandı. Yedi kişiyse adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Hâkimlik, tutukluluk kararına gerekçe olarak tape kayıtlarını göz önünde bulundurduğunu belirtti. Şüphelilerin kaçma ve saklanma şüphesinin bulunduğunu iddia eden hâkimlik, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme ile tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması şüphesi olduğunu öne sürdü.

HDK'li 54 kişi adliyede HDK'li 54 kişi adliyede

AKGÜL: KONUŞMALAR MESLEĞİMLE ALAKALI

'Bu arada tutuklanan Gazeteci Akgül, sulh ceza hâkimliğindeki savunmasında şunları söyledi:

"Ben gazeteciyim, hak odaklı haberler üretiyorum. 2015 yılında üniversitede yüksek lisans yaparken sivil toplum örgütlerinin çağrısı üzerine ben de bağımsız feminist bir kadın olarak Ankara’daki toplantıya gittim ve delege olarak seçildim. Siyasi bir bağlantım yok, genel meclise bir kere gittim. Kurulda kimlerin olacağına yönelik isimler konuşulmuştu lakin amaçlarını bilmiyorum, siyasi faaliyetler yürüttüklerini biliyorum. 2011-2014 yıllarındaki Fethullahçı hakim-savcılar tarafından hukuksuz bir şekilde elde edilen tapeler, zehirli ağacın meyvesinin zehirli olacağı ilkesi benim için de geçerli olmalı. 3 Aralık 2012 yılından itibaren resmen gazetecilik yapmaya başladım. Gazeteciyim, tarafsız ve nesnel olmalıyım, ben sadece meslek örgütlerine üyeyim, diğer örgütlerle bağım yoktur, basın kartına sahibim. Hukuksuz bir şekilde alınan tape kayıtları çok eski tarihli, hatırlamıyorum lakin konuşmalar suç içermiyor, günlük ve haber niteliği taşıyan mesleğim ile ilgili konuşmalar. Hem Gezi hem de 1 Mayıs eylemlerinde gazeteci olarak sahadaydım. Terör örgütü üyesi olduğum iddiasını kabul etmiyorum. Hiçbir suç örgütüne üye değilim. Neyin doğru, neyin yanlış, neyin suç, neyin suç olmadığını biliyorum. Yasalara her zaman riayet ettim. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum, serbest bırakılmayı talep ediyorum.”

NE OLMUŞTU?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik başlattığı soruşturma kapsamında 18 Şubat'ta 10 ilde yapılan ev baskınlarında aralarında gazeteci, sendikacı, sanatçı ve siyasetçilerin de olduğu 51 kişi “örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alınmıştı.