Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a "örgüte yardım etmek" iddiasıyla yeniden yargılandığı davanın 11 Şubat’ta görülen karar duruşmasında, “Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmeye teşebbüs” iddiasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen kararın gerekçesi açıklandı.

Gerekçeli kararda, tanık ifadelerine ve bilirkişi raporuna yer verildi. Kararda, üst düzey askeri yetkili T.Ö.’nün beyanlarına, “(…) operasyon alanına gelen sanık ve yanında bulunan şahıslara kendileri tarafından müdahale edilmeseydi, operasyonun engelleyici faaliyette bulunacaklarını ancak kendilerinin engellemesi sebebi ile böyle bir faaliyetlerinin söz konusu olmadığını, sanık ve yanında bulunan milis olarak ifade ettikleri şahısların Kamışlı Karakolu civarında yani yakınlarında geri gönderdiklerini, operasyon bölgesine yaklaşmadıklarını ve gidemediklerini beyan ettiği görülmüştür” ifadeleriyle yer verildi. Bir diğer tanık asker M.B.A.’nın da Zeydan ve diğer sivilleri geri çevirdikleri için çatışma bölgesine gidemedikleri yönündeki beyanları da gerekçeli kararda yer aldı.

BİLİRKİŞİ RAPORU

Zeydan’ın durdurulduğu yer olan Kamışlı Karakolu ile yasaklı bölgenin başlangıç noktası olan mesafenin yaklaşık 13,6 km olduğu yönündeki bilirkişi raporuna da yer verilen kararda, bilirkişi raporunun devamına şu ifadelerle yer verildi: “ (…) yasaklı bölgenin başlangıç noktası ile Varagöz bölgesinin arasındaki mesafenin ise yaklaşık 2,1 km olduğu, Varagöz bölgesi ile Keper yaylası arasındaki mesafenin ise yaklaşık 5,3 km olduğu, yasaklı bölgeye ulaşımın Kamışlı karakolundan kontroller yapıldıktan sonra geçişlere izin verildiği, olay günü göz önünde bulundurularak yapılan değerlendirmede, bölgenin topoğrafik yapısı ve sanığın Kamışlı karakolunun önünde geçişine izin verilmemesi göz önüne alınması halinde yasaklı bölgeye ulaşımın olmadığının tespit edildiği (…)”

HDK Operasyonu: 30 Tutuklama, 13 Ev Hapsi HDK Operasyonu: 30 Tutuklama, 13 Ev Hapsi

Zeydan lehine sunulan bilirkişi raporunun yanı sıra tanık ifadelerinin “dikkate alındığı” kararda, Zeydan’ın yasaklı bölgeye geçiş yapmadığının anlaşıldığının belirtilmesine rağmen, cezanın verilmesi dikkat çekti.

SİVİLLERİ ALMA İSTEMİ ‘TEHLİKELİ’ GÖRÜLDÜ

Bilirkişi ve tanık beyanlarıyla Zeydan ve beraberindeki kitlenin operasyon bölgesine gidemediğinin kabul edildiği gerekçeli kararda var olan delillere rağmen  “(…) örgüte yardım suçunun konusuyla sanığın yakın bir bağlantı içerisinde olduğu” savunuldu. Kovuşturma aşamasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na yazılan ve dosya arasına giren raporda “bölgede operasyon” olduğu bilgilerinin olması Zeydan’ın bölgede mahsur kalan sivillerin alınması talebinin “tehlikeye sebebiyet verdiği” ve “eylemini icra ettiği” şeklinde yorumlandı.

HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRIYMIŞ!

Alanda siviller olduğuna dair Zeydan’ın savunmasına da yer verilen gerekçede, “ (…) sanık tarafından savunulduğu şekli ile yasaklı alanda mahsur kalan sivil var olduğu kabul edilse dahi, bu durumun kolluk güçlerine bildirilerek yardım istenmesi yerine kalabalık bir kitle ile tespit edilen uzaklığa ve özel güvenlik bölgesi ilan edilmesi sebebi ile konulan yasağa rağmen gitmeye çalışmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğu” öne sürüldü.

Zeydan’ın sivillerin operasyon bölgesinden çıkarılmasına yönelik girişimleri bölgedeki “askeri operasyonu zayıflatmak istediğinden şüphe bulunmadığı” şeklinde yorumlandı. Tanık beyanlarında Zeydan’ın operasyon bölgesine gitmediğinin de kabul edildiği gerekçede, “ (…)yasaklı bölgeye ulaşmasına izin verilmeyerek durdurulduğu görülmekle, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşıldığından (…)” ifadelerine yer verildi.

MA/ Rukiye Payiz Adıgüzel