GÜNDEM

Kılıçdaroğlu: Türkiye soyulacak bir devlet değildir

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yurttaşların sorunlarını dinlemek için gittiği Düzce’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Abone Ol

Yol ücretlerinin yüksekliğinden dert yanan şoförlere, iktidara geldiklerinde otoyol ve köprüleri kamulaştıracaklarını açıklayan Kılıçdaroğlu, “O yollar, köprüler, kamu özel işbirliği, yap işlet devret. Bunların tamamını kamulaştıracağız. Rahmetli Özal’ın yaptığı Boğaziçi Köprüsü’nden geçen ne ödüyorsa, aynısını ödeyeceksiniz” dedi.

ANKA'nın aktardığına göre; Kılıçdaroğlu’nun ilk adresi Düzce Taşımacılık Kooperatifi oldu.

Kılıçdaroğlu burada şoförlerle kahvaltı yaptı ve sorunlarını dinledi. Bir şoför araç fiyatlarının çok yükseldiğini dile getirerek, “İkinci el çok yükseliyor, bununla başa çıkamıyoruz. Araç parçalarımız aşırı yükseliyor, bununla başa çıkamıyoruz. Sektörde gerçekten çok yıpranıyoruz. Türkiye’nin komple yükünü taşıyan, ilaç, tarım, sanayi olsun taşıyan kişileriz. Ama istiyoruz ki bizim önümüz açılsın. Daha bir rahat nefes alalım” dedi.

Başka bir şoför de taşımacılık için zorunlu tutulan K belgesinden şikayet ederek, “K belgesi ne iş yapar? Biz buna para verdik. K belgesi para yapmıyor. Bir yerden bir yere devredilmiyor. Sadece babadan oğula geçiyor. 39 yıl hizmet ettim. Ayrılırken beş kuruş para almadım” diyerek, K belgesine satmalarına izin verilmesi halinde kendilerine emeklilik tazminatı yapabileceklerini ifade etti.

Kendilerinden istenilen belgelerin fazlalığından şikayet eden başka bir şoför de şunları söyledi:



“Türkiye Elektrik Kurumu nakliyesini H belgesi olan birine vermiş. H belgesi hiçbir devlet kurumundan iş alıp fatura ettiremez. Şu anda TİO belgesi diye bir belge çıktı. O tür belgeleri alması lazım. Belgelere verilen paralar boşa gitti. Devlet kendi kendine bunu boşa gönderiyor. Vatandaş büyük paralar vermiş, belge almış. Ama karşılığını devlet bozuyor. Devlet bozarsa özel sektör zaten bozuyor.”

Şoför kendilerine kesilen cezalar nedeniyle ehliyetlerinin elinden alınmasını eleştirerek, “Benim arkadaşımın 100 puanı dolduğunda ne yapıyor biliyor musunuz? Altı ay ehliyeti alınıyorsa, çoluğu çocuğu, evinin kirası varsa hepsi böyle kalıyor. Akrabalarından, dostlarından yardım istemeye kalkıyor. Biz bu puanın 100 değil daha yüksek rakamlara çekilmesini istiyoruz” diye konuştu.

Bir başka şoför de otoyol ücretlerinin çok yüksek olduğunu dile getirdi.

Kılıçdaroğlu şoförlerin sorunlarını çözecekleri sözünü vererek, “Sizin dertlerinizin TBMM Genel Kurulu’nda hem tartışılması hem de çözüm üretilmesi için bir araştırma komisyonu kurulmasını isteyeceğiz” dedi.

“PLAKA SINIRLAMASI OLSUN, O DA SİZİN KIDEM TAZMİNATINIZ OLUR”
Kılıçdaroğlu, kendisine şoförlerin sorunlarıyla ilgili bir rapor verildiğini aktararak, şunları söyledi:

“Taksi şoförünün plakası, onun gelecek açısından güvencesidir. Minibüs, şehir içinde çalışan otobüsler aynı şekilde. Hepsini bir garantisi var. Memurun bir garantisi var. Emekli olduğunda emekli ikramiyesi alır. İşçinin garantisi var, işçi emekli olduğunda kıdem tazminatı alır. Esnafın dükkanı iyi yerdeyse hava parasını alır. Ama kamyon şoförünü böyle bir şeyi yok. Ne yapılması lazım, kamyon plakalarının sınırlanması lazım. Bu konudaki birliklerle oturulup konuşulması lazım. Her parası olan kamyon alıp, ben bu işe giriyorum dememesi lazım. Ben kontağı kapatıyorum, hiçbir yere gitmeyeceğim derseniz Türkiye’de hayat durur. İşiniz bu kadar önemli. İşiniz bu kadar önemliyse çok güçlü olduğunuz da çıkıyor. O zaman yapılması gereken ne, taleplerinizi her partiye aktarın. Davet edin gelsinler. Plaka sınırlaması olsun, o da sizin kıdem tazminatınız olur. Niye olmasın? Bu mümkün mü, yapılabilir mi? Evet yapılabilir. Bu konuda özel bir kanuna ihtiyaç var mı? Özel bir kanuna ihtiyaç yok.”

Kılıçdaroğlu şoförlerim yeni araç alımında KDV ve ÖTV’den de muaf tutulması gerektiğini kaydederek, “Kamyonu yenilediğinizde, yenileme aşamasında ÖTV ve KDV olmamalı. Çünkü arkadaş zaten sen vergi veriyorsun devlete. O zaman bu sizin ekmek tekneniz. Beş yıl çalıştınız, beş yıl devlete vergi ödediniz” dedi.

“BUNLARIN TAMAMINI KAMULAŞTIRACAĞIZ. BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ’NDEN GEÇEN NE ÖDÜYORSA, AYNISINI ÖDEYECEKSİNİZ”
Şoförlerin otoyollardan, köprülerden geçerken de vergi verdiğini ve ücret ödediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Bütün kamyoncu esnafına söz veriyorum. O yollar, köprüler, büyük paralar filan. Bunların tamamını düzelteceğiz. Böyle rezalet olmaz. Euro bazında veriyorsun parayı, ihaleyi veya dolar bazında veriyorsun. Kur garantisi veriyorsun. Devlet, hazine garanti veriyor. 100 liraya yapılacak iş 500 liraya yapılıyor. Maliyet kime çıkıyor? Size, bana, esnafa çıkıyor, herkese çıkıyor. Sonuçta bu parayı, biz, siz ödüyorsunuz. O yollar, köprüler, kamu özel işbirliği, yap işlet devret. Bunların tamamını kamulaştıracağız. Rahmetli Özal’ın yaptığı Boğaziçi Köprüsü’nden geçen ne ödüyorsa, aynısını ödeyeceksiniz” diye konuştu.

Bu kamulaştırmayı Türkiye için yaptığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye soyulacak bir devlet değildir. Bir avuç kişiye, beş kişiye. Dünyanın parası ya. Dünyanın parasını veriyorsunuz ya” dedi.

Kılıçdaroğlu şoförlerin köprülerin fiyatlarından dert yandığını da anımsatarak, “Bu beşli çeteyi devleti soymaktan alıkoyacağım. Devleti soyamayacaklar. Devleti soyuyorlar, parayı siz ödüyorsunuz” dedi.

“MERKEZ BANKASI BAŞKANININ AYRILMASI LAZIM”
Türkiye’de fiyat istikrarının sağlanamadığını ve Merkez Bankası’nın kasasının eksi 47 milyar dolar olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Hala satıyor ama durduramıyoruz. Ciddi bir sorun var, bu sorun en çok fakir ve fukarayı vurur. Kamyon alırsanız, üretici diyor ki işi garantiye bağlamak için dolar, Euro bazında. ‘Benim de zarar etmemem lazım. Aksi halde ben de batacağım. Kimse batmasın’ diyor. O açıdan ekonomide fiyat istikrarının sağlanması lazım. Fiyat istikrarını sağlamanın yolu da Merkez Bankası’nı talimatla değil akıl, bilgi ve birikimle karar alması lazım. Merkez Bankası’nın elini kolunu bağlarsanız ne yapsın adam? Şu andaki başkanın da orada durmaması, ayrılması lazım” diye konuştu.

“BİR MİLLETVEKİLİMİZ VAR, O DA SİZİN YAPTIĞINIZ İŞLERİ YAPIYOR. GETİRDİ BİR LİSTE BİR SÜRÜ BELGE”
Kılıçdaroğlu birçok belge olduğunu ve bunların parayla satıldığını vurgulayarak, “Ya bir tane belge verirsin, kamyon bir tane kardeşim. Neyse onun belgelerini verirsiniz, adı K1 mi olur, neyse o belgeyi verirsiniz. Orada bütün kurallar işler. Bu belgeyi, kamyonunuzu satıyorsanız K1 belgesini de satabilirsiniz. Bu hak da size teslim edilir mesele biter. O kadar karmaşık bir yapı var ki. Emin olun. Biz belgeleri bir çıkarın dedik, bizim bir milletvekilimiz var, o da sizin yaptığınız işleri yapıyor. Getirdi bir liste, bir sürü belge. Bu belgeleri ne yapacak bu insanlar?” dedi.

Kılıçdaroğlu daha sonra esnafın sorunlarını dinledi. Kılıçdaroğlu’nun girdiği inşaat malzemesi satan dükkanın sahibi fiyatların yüksek olduğunu dile getirdi. Bir çaycı Kılıçdaroğlu’na çay ve şeker fiyatlarının yükseldiğini ancak kendilerinin zam yapamadığını aktararak, “Çıkamıyoruz bu işin içinden. Arttıramadık. Nasıl attıracağız. Arttıramıyoruz. Gayet müşkül bir durumumuz var” diye sorunlarından bahsetti. Giyim ürünleri satan bir esnaf ise fiyatların yüksek olduğunu “Geliş fiyatı pahalı, satış fiyatı da pahalı” diye açıkladı.